Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını hep birlikte kutlamaya başladık, şimdiden.

Evler bayrak, televizyonlar kurtuluş ve kuruluş gününe dair görüntülerle dolu.

Çok mu mutluyuz?

Evet, hem mutluyuz, hem gururluyuz!

Geçmişimizden miras, geleceğimize emanetimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi şartlarda kurulduğunu ve kurulabildiğini düşündüğümüzde daha da bir gurur duyuyor ve mutlu oluyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan her vatandaşımızın da bu günü kutlamaya sonuna kadar hakkı var.

Dünya tarihine şöyle fiziki ve coğrafi olarak baktığımızda, nice yüz yıllık imparatorlukların, hanların, hamamların, devletlerin yıkıldığını gördüğümüzde, 100. yılımızı kutlarken daha nice yüz yıllar dileğinde bulunmamak elde değil.

Yüz yıl bana geçmişi minnetle, rahmetle anmayı gerekli kıldığı kadar, geleceğimiz olan çocuklarımızın bize emanetleri olan Türkiye Cumhuriyeti’nin daha uzun yıllar yaşayabilmesi için üzerime yüklediği sorumluluğu daha çok hatırlatıyor.

Bugün var, yarın yokuz!

Türkiye Cumhuriyeti’nin daima var olması için ise çok ama çok çalışmak zorundayız.

Tarladakinden, bayırdakine, fabrikadakinden, sokaktakine, okuldakinden, denizdekine kadar hepimize ama küçük, ama büyük böyle bir sorumluluk düşüyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin daha nice yüz yıllar yaşamasını dileğimizi çalışarak, üreterek, yenilenerek desteklemek zorundayız.

Bugünün gündemine baktığımızda dünyanın kuzeyinde ayrı savaş, güneyinde ayrı savaş, batısında ayrı kargaşalık, doğusunda ayrı kargaşalık, bize düşen güçlü olabilmek, her hangi bir tehlike anında Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyabilmek için yeterli donanımlara sahip olabilmektir.

Silah anlamında, ekonomik anlamda, siyasi anlamda, toplumsal anlamda, birlik ve beraberlik anlamında.

Bugünün gündemine baktığımızda işte o Milli Savunmaya verilen önem, kendi silahlarımızı kendimizi üretmesi ve hatta üretmekle kalmayıp, dünya ülkelerinin de sahip olmak için sıraya girdiği bir üretim merkezine girmemiz işte tam da bu nedenle önemli.

Akdeniz’de, Ege Denizinde, Karadeniz’de, Balkanlarda, Kafkaslarda, Afrika’da, Avrupa’da, Asya’da bir şeyler olduğunda ama olumlu, ama olumsuz söz sahibi olmak için işte tam da bugün ki gibi güçlü, gücü elinde tutabilen, gücü üretebilen durumda olmazı gerekiyor.

Yoksa Elif’in kağnısında taşıdığı mermilerle bugünün teknolojisinde değil devlet kurmak, devletini korumak bile zor!

Cumhuriyetimizi 100. Yılı kutlu olsun!

Birlik ve beraberlik içinde çalışmak, üretmek ve yaşama tek hedefimizi olsun!