3 bin 600 yıllık tekstil parçaları bulundu
Beycesultan Höyüğünde, kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor
Denizli’nin Çivril ilçesindeki Beycesultan Höyüğü'nde Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Eşref Abay Başkanlığındaki ekip tarafından yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor.
Egeli bilim insanları, Denizli’nin Çivril ilçesindeki Beycesultan Höyüğü'nde sürdürülen arkeolojik kazılarda, 3 bin 600 yıllık olduğu tahmin edilen tekstil ürünleri ve dokuma tezgâhı ağırlıkları buldu. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, tarihe ışık tutan başarılarından ötürü Prof. Dr. Abay ve ekibini tebrik etti. Prof. Dr. Budak, daha önce söz konusu kazı alanını ziyaret edip Prof. Dr. Abay’dan çalışmalar hakkında bilgi almıştı.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili ve aynı zamanda Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eşref Abay başkanlığındaki ekip tarafından sürdürülen Beycesultan Höyüğündeki kazı ve restorasyon çalışmaları ile tarihe ışık tutuyor.
Denizli'nin Çivril ilçesindeki Beycesultan Höyüğü'nün, Batı Anadolu'nun en büyük yerleşim yerinden biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Abay, buranın milattan önce 5 bin yılında kurulduğunu tahmin ettiklerini söyledi. 2008 yılından bu yana bölgede kazı yaptıklarını, şu ana kadar iki büyük yerleşim tabakasını ortaya çıkardıklarını ifade eden Prof. Dr. Abay, Geç Kalkolitik Dönemden Geç Tunç Çağ sonuna kadar kesintisiz devam eden toplam 40 kültür tabakası tespit edilen alan üzerinde en son Selçuklu döneminden bir yerleşimin bulunduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Abay, bunlardan en eskisinin milattan önce 1600 yılına tarihlendirildiğini ve Beycesultan'ın o dönemde Batı Anadolu'nun en önemli kentlerinden biri olduğunun anlaşıldığını söyledi.
Bu yılki kazılarda 3 bin 600 yıllık olduğu tahmin edilen tekstil parçaları ve dokuma tezgahı ağırlıkları bulduklarını, bunun da bölgenin bilinenden çok daha eski tekstil kenti olduğunu gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Abay, “Beycesultan’da yaptığımız kazılarda Denizli'de tekstil üretiminde çok daha eski bir geleneğin olduğunu gördük. Bu yıl yaptığımız kazıda bir tekstil tezgahını yanmış vaziyette tespit ettik. Dokuma tarağı, dokuma bıçağı, ağırlıklar ve yanmış tekstil parçaları hatta dokuma farkı olan birkaç tekstil örneği ortaya çıkardık” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.