8 Mart’ı bu güne kadar yanlış bilgilerle kutlamışız…

8 Mart’ı bu güne kadar yanlış bilgilerle kutlamışız…

8 Mart 1857 Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün çıkışı olarak kabul edilen ve bu güne kadar basılı ve İnternet medyasında kalıplaşmış bir halde yüzlerce kez paylaşılan

Tufan Atakişi

Vikipedia’nın; “8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve fabrikaya kilitlemesi, ardından çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.” şeklinde verdiği ve onlarca kez kullanılan bilginin yanlış olduğunu bir araştırma yazısı için küpür tararken fark ettim. Biraz daha dikkatlice iz sürdüğümde çok ilginç bir sonuca ulaştım Zaten Wiki’nin de kaynak olarak gösterdiği  “batayouvriye.org” da dikkatlice incelendiğinde 8 Mart 1857 ve 8 Mart 1908’de işçilerin gösteri yaptıkları ve polisle çatıştıkları yazılmış. Herhangi bir ölümden bahsetmemiş.
Halbuki Yahudi ve İtalyan 145 kadın tekstil işçisinin dumandan boğularak, yanarak ve 11. kattan atlayarak ölmesine neden olan yangın 25 Mart 1911 ‘de New York Manhattan,  Washington Place ve Greene caddelerinin kesiştiği köşedeki  Asch Binası'nın 8. Katında  başlamış ve 500 kişinin çalıştığı atölyeyi sarmış.
“Ekmek ve Güller” yazımda devamını okuyabilirsiniz:
 

EKMEK VE GÜLLER
 
8 Mart 1857'de, Amerika'nın New York kentinde konfeksiyon endüstrisinde çalışan binlerce kadın haksız ücretleri, 12 saatlik çalışma gününü ve iş yerinde cinsel tacizleri protesto etmek için sokaklara çıktı. “Günlük çalışma süresi 10 saat olsun” talebiyle grev başlattı. Ardından "Eşit İşe, Eşit Ücret" ve “Sendikalaşma” sloganlarıyla tekstil ve tütün sanayiinde birbiri ardına grevler patlak verdi.  Polis protestoculara saldırdı ve onları dağıttı ancak hareket devam etti ve ilk kadın işçi sendikasının kurulmasına yol açtı.
1907'de kadınlar tehlikeli çalışma koşullarını ve çok uzun çalışma sürelerini protesto etmek için New York'ta bir 'Açlık Meclisi' düzenledi.
8 Mart 1908 da New York'ta "Cotton" tekstil fabrikasında 20.000 kadın işçi daha iyi çalışma koşulları için 8 hafta sürecek greve gittiler.
1910'da 17 ülkeyi temsil eden 100 kadın II. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı' da Alman işçi önderlerinden Klara Zetkin'in önerisiyle, Amerika' da 1857'den başlayarak kadın işçilerin ağır sömürüye karşı ekonomik, sosyal ve siyasal haklar uğruna verdikleri mücadele ve grev esnasında ölen işçilerin anısına, her yıl 8 Mart'ta  kadınlar günü düzenlemesi kabul edildi.
1912'de 14.000 tekstil işçisi greve gitti. "Açlıktan ölmekle dövüşmek, açlıktan çalışmaktan iyidir" sloganıyla bir araya gelen kadınlar 3 ay iş yerlerine girmedi. Onların bu cesareti Uluslararası Kadınlar Günü ile ilişkili hale geldi.
Ekmek; ekonomik adaleti sembolize, Güller ise yaşamın kalitesini temsil eder diyerek "Ekmek ve Güller" şarkısına ilham oldular. Milyonlarca kadın bu şarkıyı mırıldandılar.
Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı .
 
145 kadın işçinin öldüğü yangın 8 Mart 1857'de değil  25 Mart 1911'de çıktı.
XX. Yüzyıl başlarında Amerika Birleşik Devletleri'ne gelenler  okuma-yazma  ve İngilizce bilmeyen göçmenler genellikle Kuzeydoğu bölgelerinde   düşük ücret ve zor şartlar altında çalışmaya zorlanıyorlardı. New York'ta Rusya’dan Amerika’ya göç eden; Max Blanck ve Isaac Harris’in sahibi olduğu Triangle Shirtwaist Company de bu tür şirketlerin  bilinen örneklerinden biriydi. Şirketin Manhattan'ın merkezinde yer alan on katlı binanın en üst üç katında konfeksiyon atölyeleri vardı.
Burada on üç ila yirmi üç yaşları arasında değişen ve çoğunlukla Yahudi veya İtalyan 500'den fazla kadın parça başı ücretle kıyafetler dikiyorlardı. Çalışanların mesai saatlerinde atölyeden çıkışlarını ve hırsızlık yapmalarını engellemek için kapılar kilitleniyordu. Günümüzde de uygulanan, "Sweatshop" denilen özellikle el işçilerinin, çok düşük ücretle uzun saatler boyunca ve kötü koşullar altında çalıştırılan atölyelerde normal hale gelmişti. Triangle Shirtwaist Company'de böyle bir şirketti.
25 Mart 1911 Cumartesi günü  Manhattan'daki Washington Place ve Greene Caddelerinin kesiştiği köşedeki  Asch Binası'nın 8. katında bulunan şirketin atölyesinde büyük bir felaket yaşandı. Kadınlar iş gününün sonuna yaklaşırken, sekizinci kattaki kesim odasında saat 16.30'da küçük bir yangın başladı.  Birkaç dakika içinde önce dokuzuncu kata daha sonra da hızla üst katlara yayıldı. Alevler ve dumanla birlikte işçi kadınlar panik içinde kilitli çıkışları ve anahtarları bulmakta zorlandılar. Kapı önlerine yığılarak boğuldular.  Yangın merdiveni aşırı yüke dayanamayarak çöktü. Bazıları asansör kablolarını kullanırken, bazıları da açık pencerelerden alt katlara geçmeye çalışırken caddeye düşerek öldüler. İtfaiye çabuk geldi. Ancak caddede bulunan cesetlerden ötürü binaya yaklaşmakta zorlandılar. Merdivenleri de altıncı kata kadar ulaşabildi. 30 dakikadan az sürede 145 kişinin  ölümüne neden oldu ve New York'un en kötü işyeri yangını olarak tarihe geçti.
Yaklaşık 8.000 kişi yaşamlarını kaybeden çoğu kadın 145 işçi için New York sokaklarında saygı yürüyüşü yaparak cenazeleri defnettiler…
Yaşanan bu trajedi kamuoyunun dikkatini çekti. Özellikle kadın ve çocuk işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için çalışmalara başlandı. Ayrıca Uluslararası Giysi İşçileri Sendikasının kurulmasına hız kazandırdı ve işçiler için de kanlı bir dönüm noktası oldu.
Triangle Shirtwaist Company şirketi yetkilileri insan öldürmek suçundan yargılandılar ancak beraat ettiler.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.