ADALET, VİCDAN VE KIZILAY!
Ali Eyce yazdı
Türkiye, başlaması ve sonuçlarıyla büyük bir orman yangınıyla mücadele içinde.
Bu mücadele yanan çam ormanlarının, yangının orta yerinde yaşamlarını kaybeden bütün canlıların, bu mücadeleyi yaparken hayatlarını kaybeden orman şehitlerinin de yasını birlikte tutmaya başladı.
Ülkemiz için gerçekten büyük bir felaket.
Ama yağınla mücadelenin daha fazlası yangından sonra yapılacaktır.
Yanan her ağaç için yenisi dikilecek ve ormanlarımızı, ama 5, ama 10 yıl sonra yeniden kavuşacağız.
Yangında birileri tarafından en çok tartışılan konu haline getirilmeye çalışılan şey ise mücadelenin yetersiz olduğu iddiaları.
Türk Hava Kurumu’nda bulunan, yakıtı bulunmayan, arızalı, yapılmasından daha çok yenisinin kiralanmasının mantıklı olduğu 9 adet yangın söndürme uçağı.
Oldukça eski olan uçakların söndürme kabiliyetleri, havada olan 13 uçağın birinin 10’da 1’i kadar su taşıyamazsan bu mantıksız tartışmayı siyasetçilerin, siyasi beklentilerine bırakıyorum.
Bu yangında görülmesi gereken, övülmesi gerekenleri daha çok ön plana çıkarmamız gerekiyor.
Daha önceki köşe yazımda da belirttiğimiz gibi Narsist olmamın ne zamanı, ne yeri.
Bir şeyde kusur bulmak, kusurla bütün güzel şeyleri göremez işin en kolay ama adaletli ve vicdansız yoludur.
Türkiye’nin dört bir yanından Türk Kızılay’ının bölgeye gidişini göremeyenler, Kızılay gönüllerinin yaptıklarından bir kelime bile edemeyenlerden olmak ne kadar üzücü.
Türkiye’nin dört bir yanından orman bölgesine giden orman işçilerini, belediye ekiplerini, jandarmayı, polisi, Ayşe teyzeleri, Ahmet amcaları, Şakir oğlanı, Safiye kızı görmemek, onlarla ilgili bir kelime daha etmemek ne kadar üzücü.
Dünya’da aylar önce başlayan ve aylardır devam eden yangınlar varken, bizde yaşanan afetin ilk gününden itibaren bunu siyaset malzemesi yapıp, havadaki uçakları, ormandaki insanları görmemek ne kadar üzücü.
‘Düşmanın bile mert olanı makbul’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.