Adil Gür: Erdoğan Meclis'ten Geçmezse Referandum Yapar
Adil Gür, olası başkanlık referandumuyla ilgili Milliyet Gazetesi'nden Tunca Bengin'e konuştu
İşte o röportaj:
“Her iki kişiden biri diyor ki; ben başkanlık sistemiyle ilgili hiçbir bilgi sahibi değilim. Yani toplumda yüzde 50’ye yakın başkanlık sistemiyle ilgili bilgi sahibi olmayanlar var. ‘Başkanlığı destekler misiniz?’ sorusuna bakıldığında da yüzde 15-20 gibi ‘önce içeriğini bekleyelim görelim; nedir, ne değildir, hiç bilmiyorum, ona göre karar vereceğim’ diyenlerin yanı sıra, bilmediği halde parti aidiyetiyle ‘Evet ya da hayır diyeceğim’ diyenler var. Şimdi bunlara baktığınızda bana göre bu hafta sonu başkanlıkla ilgili bir referandum yapılsa evetler hayırlardan fazla ama böyle söylendiği gibi yüzde 60’ların üzerinde değil.”
‘Anlatabilen oyunu artırır’
Olası bir referandum sürecinde başkanlık sistemini savunanlar ile parlamenter sistemden yana olanların halka anlatımlarıyla orantılı yüzde 15-20’lik kitleden pay alabileceğini söyleyen Gür’ün buna dönük öngörüleri de şöyleydi:
- 15 Temmuz’dan önce başkanlıkla ilgili kamuoyu araştırmalarında hayırlar evetlerden fazla çıkıyordu, 15 Temmuz sonrası ve yakın tarihlerde yapılan araştırmalarda ise evetler hayırlardan fazla. Cumhurbaşkanına halkın sempatisi, başarılı bulma oranında da 15 Temmuz öncesine göre ciddi bir artış var. Yani Erdoğan’ın oyu partiden daha fazla.
- Muhalefet partileri başkanlık kampanyasını Erdoğan karşıtlığı üzerine kurarlarsa başkanlığa destek çok daha yukarılara doğru çıkacaktır. Ama bu sistemi anlatırlarsa, sistem üzerine kurulursa başkanlığa hayır çıkar anlamında değil. Çünkü FETÖ ve PKK’yla mücadele ile sınır ötesindeki operasyonlara destek inanılmaz yüksek. O nedenle başkanlık sisteminden dolayı ulusal güvenliği gerektiren alanlarda daha hızlı hareket edilir şeklindeki bir söylemde evetlere desteği artıracaktır.
- Beş altı aylık bir süre içerisinde 55 milyon seçmene başkanlığı ve Anayasa’yı anlatmak çok da mümkün değil. İnsanlar sistemi çok iyi anladığı için oy vermeyecek, yine büyük bir bölümü parti aidiyetiyle tarafgirlik duygusuyla evet ya da hayır diyecekler.
- Elbette sistemi anlayacak, bu sistem Türkiye için daha faydalıdır ya da doğru değildir diye de oy kullanan seçmenler olacaktır. Ama bu birkaç puan etkileyecektir. Yani hayır düşünenler ikna olacak da 10-15 puan yer değiştirecek evetler artacak ya da tam tersi olacak anlamında değil. Tabii bunda da konjonktürel gelişmeler etkili olacaktır.
‘Evet kampanyası kolay’
Adil Gür’ün referandumun zamanı, seçmen açısından kampanya sürecinin psikolojisi ve çıkacak sonuca göre yeni bir sandık, yani bir erken seçim olasılığına dönük sorularımıza verdiği yanıtlar da şunlardı:
- Olursa referandum oylamasının nisan değil haziranda yapılacağını düşünüyorum. Çünkü halkın hem ekonomik olarak rahatladığı hem de güneş enerjisiyle psikolojisinin daha iyi olduğu bir dönemde yapmak daha doğrudur.
- Türkiye’de ‘Evet’ kampanyası yürütmek her zaman daha kolaydır. Çünkü Türk halkının referandumlarda ‘Hayır’ deme diye bir geleneği yok. Özal hayır kampanyası yürütmüş, buna rağmen evet çıkmıştı. Yani pozitif kampanya yürütmek kolay, negatif kampanya yürütmek zordur. Cumhurbaşkanını halk seçsin ve 2010’daki referandumlarda da bunu gördük. Olası bir referandumda da evetin daha kolay yürütüldüğünü göreceğiz. Psikolojik olarak evet demek daha kolaydır.
- TBMM’deki oylamada 330’un altında çıkacağı kanaatinde değilim, yani AKP grubunda fire olmaz. Her ne kadar Anayasa oylamaları gizli yapılıyor olsa da Meclis’te herkes birbirini takip ediyor, kimin ne oy verdiği üç aşağı beş yukarı biliniyor, yani evetçiler ve hayırcılar cephesi belli oluyor. O nedenle, TBMM’de MHP’den hayır diyen 3-5 milletvekili olsa bile bu kararın 340’lı 50’li bir rakamla çıkacağı kanaatindeyim. Ancak TBMM ‘Ben böyle bir sistem değişikliğine evet demiyorum’ derse, Cumhurbaşkanı ‘Madem siz öyle söylediniz, halka soralım’ diye bir erken seçim sandığını halkın önüne getirebilir. Ama referandumda hayır çıkarsa değil...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.