AK Parti İl Danışma Meclisinde gündem 2019 seçimleriydi
ÖZDAĞ; “TÜRKİYE’YE YÜZDE 4 OY BORÇLUYUZ”
AK Parti Manisa İl danışma Meclisi’nde konuşan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ 2019 seçimlerinin büyük önem taşıdığını belirterek, “Şu an Manisa’da 11 AK Partili Belediye Başkanımız istedikleri kadar başarılı olsunlar, çalışsınlar. Büyükşehir Belediyesi’nin imkanları o 11’den daha fazla. Onun için 2019 yılında yapılacak olan yerel seçimlerde Manisa Büyükşehir Belediyesi’ni almak zorundayız. Bu nedenle Manisalı vatandaşlarımız, STK’larımızın hepsini kucaklamalıyız. Benimseriz ya da benimsemeyiz genel merkezimiz tarafından kim aday gösterilirse on saygı duymalıyız ve ara vermeden çalışmalıyız. Ben geçmişte onu yaptım. 17 ilçeyi karış karış gezdim, 19 gün eve gitmeden çalıştım. Yine aynı şekilde önümüzdeki seçimlerde kim aday olursa olsun canla başla çalışmaya hazırım, tüm teşkilatlarımız da hazır olmalı. Yeter ki Büyükşehir seçimlerini kazanalım” dedi.
AK Parti Manisa İl Danışma Meclisi İl Başkanlığı binasında yapıldı. Danışma Meclisine AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli, AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, İlçe Başkanları, İlçe Belediye Başkanları ve parti yöneticileri katıldı. Danışma Meclisi’nin açılış konuşmasını yapan AK parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli, var olan ve olabilecek sorunları tespit etmek ve çözüm yolları aramak, sıkıntıları paylaşmak ve başarıyı daha da yukarılara çekmek amacıyla düzenli olarak toplantılara devam edileceğini belirtti. Mersinli sözlerine şöyle devam etti, “Biz genel merkezimizin koordinasyonunda aşağıya doğru teşkilatlanmasını tamamlayan bir partiyiz ve her daim dinamik olmalıyız. Bunun için de kendi içimizdeki sorunları çözüp meydanlara en sağlıklı şekilde çıkmamız gerekiyor” dedi.
ÖZDAĞ; “TÜRKİYE’YE YÜZDE 4 OY BORÇLUYUZ”
AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ ise konuşmasında partilerinin başarı kaynağının temelinde elde edilenlerin geçmişin toplamı geleceğin tohumunu oluşturduğunu kaydetti. Parti içi uyumun ve şehirle bütünleşmenin çok önemli olduğunu kaydetti. Özdağ, “Bu uyum ardından seçim başarılarını getiriyor. Bilindiği üzere 2019’da çok önemli seçimler var. Bundan sonra yapılacak işlerde teşkilatlara çok büyük görevler düşüyor. Bu yılsonuna kadar il ve ilçe kongrelerinin tamamlanmasını bekliyorum. 2018’de de büyük kongre bizleri bekliyor. 2019 Mart ayında da yerel yönetimler seçimleri var. Biz AK Partili 5 Manisa Milletvekili olarak İl başkanımız Berk Mersinli’nin emrindeyiz. Birlikte çıkacağız ve başaracağız. Başarı da hepimizin, başarısızlıkta hepimizin. Son yapılan Referandumda yüzde 46 oy aldık. Demek ki Türkiye’ye yüzde 4 borcumuz var. Manisa Büyükşehir seçimlerini kazanmamız için 50+1 demeliyiz. Bunun için de parti içi disipline ve demokrasiye herkes uyacak” dedi.
2019 SEÇİMLERİNDE BÜYÜKŞEHİR’İ VE 17 İLÇE BELEDİYESİNİ KAZANACAĞIZ
2014 yılında yapılan yerel seçimlerde Manisa’da 17 ilçe Belediye Başkanlığı’nın 11’inin AK Parti zaferiyle sonuçlandığını belirten Özdağ, “Bu 11 Belediye Başkanlığı bize yetmez, son yapılan seçimlerde kazanacağımız yerleri kaybettik. Örneğin Selendi’yi, Turgutlu’yu, Alaşehir’i kılpayı kaybettik. Artık bunlar geride kaldı ama ders çıkartmamız da lazım. 2019 yılında Manisalılar kimi istiyorsa, bu teşkilatlar kimi istiyorsa, bu STK’lar kimi istiyorsa parti genel merkezimiz buna kulak vermelidir. Genel merkezimiz bu konuda mutlaka anketler yapıyor, teşkilatların nabzını tutuyor. Süreç geldiğinde de temayüller yaparak kendisi de değerlendirmede bulunacaktır. Eğer genel merkezimizle Manisalıları buluşturabilirsek o zaman Büyükşehir’i de, 17 ilçe Belediye Başkanlığını da alarak Sakarya oluruz. Çünkü Sakarya bunu yaptı. Teşkilatlarımız, il ve ilçe başkanlarımızla, Belediye Başkanlarımız çok başarılı. Kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Eksikleri mutlaka vardır. O sadece kendilerinden kaynaklanmaz. Teşkilatlardan, genel merkezden, biz Milletvekillerinden de kaynaklanabilir. Bizim meselemiz “bardağa boş değil yarısı dolu” demek. Bunun için güzel görmek ve düşünmek mecburiyetindeyiz” dedi.
MİT TIRLARI OPERASYONUNU FETÖ YAPTIRDI
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına da konuşmasında yer veren Özdağ, “CHP ve HDP Mecliste çalışmalar devam ederken sürekli “AK Partililerin fezlekelerinde suç işlediği tespit edilen Milletvekillerinin çoğunun suçu hırsızlık, yolsuzluk ve yüz kızartıcı suçlar. Bizim fezlekelerimiz ise düşünce ve fikir özgürlüğü” dediler. Bunu demekle kalmadılar toplum içerisinde bu yönde bir algı operasyonu da yaptılar. Ben o dönemde Genel Başkan Yardımcısıydım ve “Dokunulmazlıkların kalkması taraftarı değilim. Normal süreci işletelim. Komisyonlara gitsinler, eğer komisyonlarda ‘suç işleyen Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalksın’ derse. Oylayalım ve dokunulmazlıkları kalkarak mahkemelere gitsinler” dedim. Hala bu düşünceleri taşıyorum. Şimdi CHP’liler ve HDP’liler bu konuda diretince Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız “Hodri meydan” dedi. Anayasa’ya geçici bir madde konuldu ve buna CHP’liler de, HDP’liler de ‘Evet’ dediler. 572 Milletvekili hakkında fezleke hazırlanarak yargılanmaları başlamış oldu. AK Partili Milletvekilleri de yargı davet edince mahkemelere gittiler. CHP’liler de gittiler ama HDP’li Milletvekilleri ise gitmemekte ısrar ettiler. Kimse yargıdan üstün değildir. Biz Türkiye’de üstünlerin hukuku yerine hukukun üstünlüğünün olduğu bir sistemin oluşmasını istiyoruz. Yargı kimsenin arka bahçesi olmamalı. Böyle olunca da HDP’li Milletvekilleri mahkemelere polis zoruyla götürüldüler. Bunu yapmalarındaki amaç; “Milletvekilliği dokunulmazlığı varken, Milletvekilleri taciz ediliyor” diyerek batıya algı oluşturmak ve kendi yandaşlarında bir kemikleşme, bütünleşme oluşturmaktı. Yargı, polisi ve asker kimsenin arka bahçesi değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nindir. Enis Berberoğlu’da mahkemeye gitmiş ve ifade vermişti. MİT tırları davasından yargılanıyordu. MİT tırlarında o dönem Bayırbucak Türkmenlerine yardım gidiyordu. Bu yardım legaldi ve daha çok tıbbi malzemeler ile yiyeceklerden oluşuyordu. Daha sonra bu konuda MİT tırlarına ‘Silah taşıyorlar’ bahanesiyle operasyon yaptırdılar. Bu şekilde yakalatarak, Türkiye’yi de batıda mahkum ederek Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan2ı ve AK Partiyi uluslararası mahkemede yargılatmak istediler. Enis Berberoğlu ve Can Dündar’da bu kirli operasyonu haberleştirdiler. Peki bu operasyonu kim yönetti ve haberin yapılmasını kim istedi? Nasıl ki Deniz Baykal’a yapılan kumpas kasetlerini kim göndermişse, nasıl ki MHP Milletvekillerinin o kasetlerini kim göndermişse MİT tırlarına yapılan operasyonu da Fethullah Gülen Terör Örgütü yani FETÖ yapmıştı. Bu olay çıktığı ilk günde de yorumumu yaparak, “Bu paralel yapının işi” dedim. Devlet şeffaftır böyle işler yapmaz, başka ülkeleri izler. Devlet kendi vatandaşını bu tarz şantajlara yola getirme girişiminde bulunmaz. MİT tırlarıyla ilgili belgeleri yine FETÖ Can Dündar’a plase yaptı ve onlarda yayınlayarak buna habercilik dediler. Halbuki devletin sırlarını ifşa etmenin cezası ağırdır. Enis Berberoğlu’da devlet sırrını Can Dündar’a plase ettiği ve ifşa ettiği için yargılanarak ceza aldı” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞLATTIĞI YÜRÜYÜŞ HUKUKU TANIMAMAKTIR
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eline adalet yazılı pankartı alarak yürüyüş başlatmasının bir hukuku tanımamak anlamına geldiğini kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Gösteri ve toplantı yürüyüş kanunu vardır. Kılıçdaroğlu eline pankartı alarak yürüyüş yapıyor. Adalet yürüyerek mi aranır? Enis Berberoğlu’nun, CHP’nin avukatları karara itirazları varsa bir üst mahkemeye giderler, oradan da yargıya giderler. Yargıtay’a, AİHM’e giderler. Ama Kılıçdaroğlu ‘Türkiye’de yargı bağımsız değildir’ şeklinde bir algı oluşturarak batıya Türkiye’yi şikayet ediyor. Bu nedenle doğru yapmıyor. Enis Berberoğlu ile ilgili benim şahsi düşüncem, Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının devam etmesi yönündedir. Ama kim herhangi bir suça karışıyorsa, suç işliyorsa Milletvekilliği bitince otomatikman o suçun cezasını da çeksin. Milletvekillerinin işlediği suçlarda zaman aşımı yoktur. Ama belirttiğim gibi çok ısrar ettiler Milletvekilli dokunulmazlığının kalkması hususunda. Biz de Anayasa’ya geçici bir madde koyduk ve kaldırdık. HDP’nin 2 Milletvekili yurtdışında kaçak. Parlamentoya gelmiyorlar, biz de PKK’ya silah taşıyan, PKK ile olan 126 Öğretmenin öldürülmesine bir şekilde yardım eden kişilere maaş vermeye devam edeceğiz öyle mi? Vermeyeceğiz onlara maaş. Düşürmek için de karma komisyon toplandı ve gereğini yapıyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.