AK Parti İzmir Milletvekili Avukat Hamza Dağ Radyo Romantik Türk’te Abdullah Polat ile Manşet programına konuk oldu. Anayasa değişikliğini anlatan Hamza Dağ, Kılıçdaroğlu’nun yalan söylediğini ifade etti. Değişiklikle çift başlılığı ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirten Dağ’ın açıklamaları şu şekilde:

“16 Nisan bir parti seçimi değil. 60 ve 82 Anayasasından itibaren parlamenter sistemden bir sapma var. Cumhurbaşkanı temsil makamı olması gerekirken 60 ve özellikle 80’de Kenan Evren’le birlikten bundan bir sapma oldu. 1923’ten 50’ye kadar tek parti dönemi eleştirsek de büyüyen bir Türkiye, 50 ile 60 arasına bakıyorsunuz tek parti dönemi büyümüş. 60’la 80 arası 6-8 aylık hükumetler kuyrukların olduğunu hatırlıyoruz. 80 ve sonrasında çoğunlukla tek başına iktidarla büyüyen Türkiye görüyoruz.

Cumhurbaşkanı’nın çıkarma yetkisi var, kanun hükmünde kararname çıkarması yok. Kararname dediğiniz hususlar sınırlanmış vaziyette. Bu kararname iki türlü denetime tabi. Meclis isterse kararnameyi iptal edecek hususta kanun çıkarabilir. Bir de anayasa mahkemesi denetimine tabi. Anayasa mahkemesinin üye seçimiyle ilgili yeni sistemde bir değişiklik yok. Sadece şu anda 17 üye var bu 15’e düşecek. Askeri üyeler artık seçilmeyecek. Şu anda 14 kişi atıyor Cumhurbaşkanı, sayı düştüğünde 12 kişi atayacak. Bu üyeler 12 yıl boyunca anayasa güvencesinde. Can Dündar’ı kim tahliye etti, anayasa mahkemesi. Cumhurbaşkanı bu kararı tanımıyorum dedi. Anayasa Mahkemesi üyelerine bir şey oldu mu, olmadı, olamaz da çünkü anayasa güvencesindeler.

Tek adamlık diyorlar bense çift başlılığı kaldırmak diyorum. Son karar verici tek kişidir. Dünya’da da bu böyledir. Türkiye’de de çift başlı sistemden dolayı sıkıntılar çekiyoruz. Amacımız bunu ortadan kaldırmak.

Türkiye’de muhalefet sürekli diktatör lafını söylüyorlar. Bunlar için anayasayı değiştirmeye gerek yok. Daha önce de Menderes’e, Özal’a söylüyorlardı. 1950’den beri yollarımız bozuk olmuştur, hastanelerimiz eksik olmuştur, kuyruklar oluşmuştur ama seçimleri biz hep şikayet edilen pozisyonda yapmadık. Bizde seçimler tartışılmaz. Bu ülke seçim yapmayı bilen bir ülke. Bu ülkede diktatörlük söz konusu olmaz.

Milletvekili olmak isteyen aday olacak, bakan olmak isteyen aday olmayacak. Bir cumhurbaşkanı adayıyla çalışacak o kişi seçilir ve kendisini de takdir ederse bakan olacak. Bence iyi olacak. Bakan, bakanlıktan alındığı zaman başka bir görevi olmayacak. Ben onu da olayım, bunu da olayım gibi bir durum olmayacak.

CHP Genel Başkanı kendi çocuklarını vekil yapacaklar yalanının en somut karşılığı benim. 31 yaşında milletvekili oldum. Tayyip Erdoğan’a yakın bir ailenin çocuğu falan da değilim. İzmir’de il gençlik kolları başkanlığı yaptım. Örgütümüzün takdiri olarak milletvekili oldum. 18-24 yaş arası 7 milyon 800 bin genç var. Bunların içinden 3-4 milletvekili çıkar. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 7 seçim kaybedip hala koltuğunda oturduğuna göre bu yaş grubundan 500 tane milletvekili çıkar.

Emeklilik mevzusunda da Kılıçdaroğlu yalan söylüyor. Ben 6 senedir milletvekiliyim, emekli değilim. Emekli olmak için 56-57 yaşı bekleyeceğim. 2019’da milletvekili olamazsam yaş haddim dolana kadar primimi ödeyeceğim.

AK Partili eski Bakanların Hayır oyu vereceğini açıklamasının hiçbir mahiyeti yok. Birtakım şahsi düşünceler içinde olup da burada anayasa metnini hiç okumadan Hayır cephesinde olmasının hiçbir mahiyeti yok.”