AK Partili Kaya, üniversitelilere yeni sistemi anlattı
"Türkiye'nin bütününü kucaklamayı öğrenmeliler"
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, "Türkiye, yeni sisteme merhaba dediği andan itibaren referandumda 'hayır' çağrısı yapan partilerde tartışmalar başladı. Süreci değerlendiriyorlar, gelinen noktayı tartışıyorlar. İnşallah bu tartışmaların sonucunda iktidar olabilmek adına Türkiye'yi kucaklayan bir siyaset tarzı ortaya konur. " dedi.
SİYASETÇİLER HERKESİ KUCAKLAMALI
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyaset Platformu Kulübü tarafından düzenlenen "Yeni Sistem ve Seçimin Sonuçları" başlıklı söyleşide üniversiteli gençlerle bir araya geldi. 16 Nisan'da yapılan halk oylamasının cumhuriyetin ilanından bu yana milletin önüne gelen en önemli sandık olduğuna işaret eden AK Partili Kaya, neden bir sistem değişikliğine gidildiğine dair gençlere bilgi verdi. CHP'nin seçim sonuçlarına yönelik yaptığı itirazlara ve parti içinde yaşanan gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulunan Kaya, "Sandıkta vatandaşlar görüşlerini ortaya koymuş, 'hayır' çıksa biz sokaklara mı çıkacaktık? Türkiye, yeni sisteme merhaba dediği andan itibaren hayır noktasında görev yapmış partilerde tartışmalar başladı. İnşallah iktidar olabilmek adına Türkiye'yi kucaklayan bir siyaset tarzı bu tartışmaların sonucunda ortaya konur. Ülkenin sadece kıyı şeridinde veya doğu bölgesinde var olmakla yüzde 50 artı 1 oyu alamazsınız. Böyle olunca da iktidar olamazsınız. Muhalefet, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi 80 Milyon Türkiye'yi kucaklamayı öğrenmeli"
VESAYET SONA ERDİ
Dünyanın hiçbir yerinde siyasi gelişmelerin ekonomik göstergeler üzerinde etkili olmadığını dile getiren Kaya, "ABD'de yaşanan başkanlık seçimlerinin ardından büyük değişiklik yaşandı. Obama gitti Trump geldi. Bizim açımızdan AK Parti'nin gidip CHP'nin iktidara gelmesi nasıl olacaksa, orada öyle keskin bir değişiklik yaşandı. Ama en ufak bir ekonomik değişiklik olmadı. Fransa'da, OHAL döneminde cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Fransa'daki seçim sonuçlarının ekonomik göstergeleri etkilediğini görmedik. Türkiye'de ise siyasi sonuçlar ekonomik göstergeler üzerinde baskı oluşturuyor. Rahmetli Bülent Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasındaki krizden sonra ciddi kayıplar yaşadık. Biz o krizin maliyetini ödeye ödeye 2013 Mayıs ayında anca bitirdik. 7 Haziran sonrasında yaşanan sıkıntılar ve ülkenin üzerinde oynanan oyunları gördük. O tahribatı 15 Temmuz'da çok daha öteye götürmek istediler ama demokrasiye sahip çıkarak bu darbenin önüne geçtik. Artık Türkiye'de yeni sistemle birlikte vesayet odakları, çift başlılık ve seçim sonuçlarının ekonomi üzerindeki baskısı bu sistemle ortadan kaldırıldı” diye konuştu.
VATANDAŞLARIMIZ GERÇEĞİ GÖRECEK
Yeni sistem yürürlüğe girdiğinde 'hayır' tercihinde bulunan vatandaşların hayır cephesinin söylemlerinin gerçek olmadığını ve ülkede kalıcı istikrarın sağladığı güveni göreceklerini savunan Kaya, "Bu getirilen sistemle birlikte artık Türkiye'yi yönetecek lider yüzde 50'nin altında oyla seçilemeyecek. Bu özellikle muhalefetin en çok karşı çıktığı nokta. Bu oyu alabilmeleri için tüm Türkiye'ye hitap edebilmeleri lazım. Ülkenin sadece kıyı şeridinde veya doğu bölgesinde var olmakla yüzde 50 artı 1 oyu alamazsanız.. 80 milyonluk nüfusun hepsini, Türkiye'de yaşayan herkesi kucaklaması lazım. Bu sistemde sadece belli bir kesimin oyunu alarak iktidar olamazsınız. Muhalefetin kendisini yenilemesi gerekiyor. Eğer yenilemezlerse, toplumun bir kesimi yerine geneline hitap eden politikalar geliştiremezlerse başarılı olmaları mümkün değil. Artık egemenlik gerçek anlamda milletin kendisinde. Egemenliğin gerçek anlamda millete tevdi edildiği bir hükümet sistemi değişikliği gerçekleştirildi. Milletin beklentileri ve taleplerini iyi okumayan kaybeder" ifadelerini kullandı.
SANDIKTAN 'HAYIR' ÇIKSA BİZ SOKAKLARA MI ÇIKACAKTIK?
CHP'nin seçim sonuçlarına yönelik yaptığı itirazlara değinen Kaya, şunları söyledi, "16 Nisan'dan önce yaşanan süreçte 'seçim çok rahat ve güvenli olacak' diyenler 16 Nisan'da sandıktan çıkan sonuçlardan sonra seçim sonuçlarını tartışmaya açmaya çalışıyorlar. Türkiye'de uygulanan seçim sistemi dünyanın hiçbir yerinde yok. Hepsinden daha demokratik. Diğer ülkelerde bizdeki gibi siyasi parti görevlileri, sandık görevliler yok. Ama burada sandığa gidersiniz; her partiden gözlemciler vardır, sayımlar yapıldığında açılan oylar gösterilir, tasnifleri yapılır. 16 Nisan'dan sonra bir sokak çağrısı yapıldı; bu çok acıdır. Sandıkta vatandaşlar görüşlerini belli etmiş, 'hayır' çıksa biz sokaklara mı çıkacaktık? Böyle bir şey olamaz. Biz vatandaşlarımızın demokratik tercihine saygılıyız. Kendi içlerinde birbirlerine düştüler, sen az tepki gösterdin diyerek parti sözcülüğünden istifa eden oldu. Bu tartışmalar ülkemize bir şey kazandırmaz. Milletin tasvip ettiği siyaset tarzı bu değil" dedi.
STATÜKOYU BİTİRDİK
Kaya, bir öğrencinin, "Ben referandumda hayır oyu verdim. Hayır verenlerin neden hayır verdiğini öğrenmek adına çalışmalar yapılamaz mıydı? Eğer hayır çıksaydı neler değişirdi?" sorusuna ise, "Hayır çıksa Türkiye'deki her şey eskisi gibi karmaşık çift baskı ekonomik istikrarı sağlanma noktasında kriz oluşturan sistem sürüp giderdi. Biz çok gayret gösterdik, gelin beraber uzlaşarak değişikleri yapalım diye 2012'den beri kırk takla attık. Karşımızda şöyle bir yapı var; 64 maddede anlaşılıyor hadi meclise diyoruz yok diyorlar. Niye çalıştık 3 yıl o zaman? Değişim güç ister, liderlik ister. Bizim MHP ile yaptığımız o. Değişikliği sağlamak kolay değil. Her liderin harcı değil. bütün yolları da yönleri de söyledik onlar dedi ki statüko kalsın. Biz de artık bu ülkede statüko kalmasın dedik" yanıtını verdi.
27 MAYIS PARANTEZİ KAPANMIŞTIR
Kaya "Biz kampanya süreci boyunca sistem tartışmalarını, büyük ölçüde, 27 Mayıs sonrası yaşanan süreç üzerine temellendirmiştik. Hem koalisyonları hem ordu-yargı vesayetine dair uygulamaları hem de çift başlılık sorunlarını anlatırken 27 Mayıs'ı büyük ölçüde milat olarak kabul etmiştik. Zira 27 Mayıs tarihi, Türkiye'nin demokratikleşme yolundaki en büyük engel olan vesayet odaklarının, anayasal olarak teminat altına alınmasının önünü açan tarihtir. 16 Nisan 27 Mayıs ile açılan ve bugüne kadar süregelen parantezi kapatmıştır" sözlerini sarf etti.
KUTUPLAŞMA İDDİALARI
Kaya, "Güzel bir söz var, 'Bir yerde herkes aynı fikirdeyse orada kimse yeterince düşünmüyor demektir' Demokrasi, fikir birliği anlamına gelmez. Toplumu ilgilendiren her meselede, her seçimde çok yüksek oy oranları totaliter ülkelerin özelliğidir. 'Evet' ile 'Hayır'ın yakın çıkabilmesi de demokrasinin bu ülkede ne kadar iyi uygulandığının göstergesidir. Yüksek oranda 'Evet' çıksa "Susturuluyoruz, halk korkuyor, baskı var" diyecek olanlar 'Evet' ile 'Hayır'ın birbirine yakın çıkması sonucu kutuplaşma argümanına sığınıyorlar. Ben bu seçimleri kutuplaşma olarak okumuyorum ama hem 'kutuplaşıyoruz' hem de 'bu ülkede demokrasi yok' diyenlere şunu söylemekte fayda görüyorum. Kutuplaşabilecek kadar güçlü bir demokrasiye sahip bir yerdesin demek ki. Demokrasiyi tam sindiremedikleri için duruma göre pozisyon alıyorlar. Öyle de böyle de tatmin olmayan bir ego hali bu"
BAŞARISIZLIĞA BAHANE ARAMAYIN!
AK Partili Kaya, dünyadaki seçimlerden örnek vererek sözlerini tamamladı, "İngiltere'de Brexit %51.9 ile kabul edildiğinde bir meşruiyet sorgulaması yapıldı mı? ABD'de Trump seçimi Clinton'dan 3-4 milyon daha az oyla kazanmasına rağmen seçim sisteminden kaynaklı olarak iktidarı aldı. Hillary çıkıp 'Bu seçimi tanımıyorum, şaibelidir' dedi mi? Ya da bu ülkelerden birinde 'kutuplaştık, oranlar yakın, bu seçim sayılmaz, meşru değildir' diyen oldu mu? 'Toplum bölündü' okumaları yapanlar oldu mu? Olmadı. Çünkü yerleşik demokratik düzeni sindirmiş kimseler 21. Yüzyılda bu tarz absürt okumaların arkasına sığınıp başarısızlıklarına bahane aramazlar. Bilirler ki demokratik olgunluğa bu yakışmaz"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.