AK Partili Mahir Ünal'dan flaş açıklamalar! 'Türkiye sınır güvenliğini sağlamıştır'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal gündeme dair açıklamalarda bulundu
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan sözleri hakkında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Şu anda biz ne yapıyoruz, sen ne yapıyorsun? Türkiye 40 yıldan beri mücadele ettiği terör örgütüyle mücadelesinde nihai bir zafere ulaşmak üzere. Terörle mücadelede en temel sorunumuz Irak ve Suriye’deki yaklaşık bin 300 kilometre uzunluğundaki sınırın denetimiydi. Siz 910 kilometre uzunluğundaki Suriye sınırında güvenli bölgenizi oluşturmuşsunuz, 30 kilometre derinlikte terör örgütünü güneye, daha içe atmışsınız. Siz illerinizde, kırsaldan terörü temizlediğiniz gibi kendi sınırlarınızdan da terör unsurlarını temizlemişsiniz. Bu konuda haklılığınızı dirayetli ve güçlü bir şekilde dünyaya kabul ettirmişsiniz. Hem Amerika’yla, hem Rusya’yla aynı anda diplomasi yürütmüş, her ikisinden de istediğiniz sonuçları almışsınız" dedi.
Soçi Mutabakatı ile Türkiye’nin istediğini aldığını ve sınırlarını terör unsurlarından temizlediğini vurgulayan Ünal, "Özellikle Tel Rıfat ve Münbiç'in YPG-PYD unsurlarından temizlenmesi çok önemlidir. Burada Kamışlı konusunu birileri gündeme getiriyor. Daha önceden Kamışlı’da Rusların ve rejimin varlığı vardı. Sadece Kamışlı’ya özel bir orada ifade söz konusu. Onun dışında Irak sınırına kadar yine anlaşmaya dahil. Yaklaşık Haseke'ye kadar 30 kilometre bir derinlik o bölgede söz konusu. Türkiye sınır güvenliğini bu iki anlaşmayla sağlamıştır. Bundan sonra artık PKK'nın, PYD'nin Türkiye ile hiçbir şekilde bir sınırı kalmamıştır" diye konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektuba ilişkin de Ünal, "Trump’ın mektubu üzerinden birileri, 'Cumhurbaşkanımıza hakaret edilmesine asla gönlümüz razı olmaz' deyip, dün Kılıçdaroğlu’nun o çirkin mektubu alıp Meclis kürsüsünden okuması gibi o mektup üzerinden bir maalesef siyaset yürütüyorlar. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız sahada en güzel şekilde cevabı vermek yerine orada kalkıp da, 'Bana böyle bir mektup geldi. Ben bu mektubu kabul etmiyorum' deyip, diplomasi örneği değil de bir duygusallık örneği mi sağlasaydı? Cumhurbaşkanımız meseleyi kişiselleştirip, ülkesinin çıkarlarını, Türkiye’nin çıkarlarını ve Türkiye’nin masada yürüttüğü oyunu bozmak için sızdırılan mektubu Cumhurbaşkanımız alıp meseleyi kişiselleştirse, 'Bana böyle bir mektup geldi' deseydi daha mı doğru olurdu? Asla. Ona verilecek en güzel cevabı sahada Mehmetçik, Türk ordusu verdi" açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.