AK Parti'nin önceki gün İstanbul seçimlerinin iptali için olağanüstü itiraz hakkını kullanılmasının ardından Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz dün medya yöneticilerine başvurunun detaylarını anlattı. Yavuz “Seçim güvenliğini zedelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Kim olursa olsun, isterse babamızın oğlu olsun suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

CHP'nin 1 Nisan'da 29 bin 408 oy farkıyla önde olduklarını açıkladığını, Yüksek Seçim Kurulunun da 27 bin 889 gibi bir rakamla CHP'nin önde olduğunu gösterdiğini, kendilerinin de ‘biz öndeyiz' iddiasında olduklarını anlatan Yavuz özetle şunları kaydetti:

İnanılmaz bir biçimde bu fark 2 Nisan'da 24 bine indi, bugün itibariyle 13 binli rakamları telaffuz ediyoruz. Peki hiçbir şey olmadıysa sandıkta nasıl bu kadar oy aşağı düştü? Kesinlikle bir şeyler oldu.
Kabul edelim, bizim de Sayın Cumhurbaşkanımız da açıkladılar bir parça kusurumuz olabilir. Fakat ortada kanunun dışına çıkan ve bizim kesinlikle denetleyemeyeceğimiz birtakım kanunsuz işlemler yapıldı.
62 bin 560 kamu personelinin görevlendirilmesi gerekirken, 19 bin 623'ü kamu görevlisi değil. Kamu görevlilerinin içinde kamudan ihraç edilen, görevden uzaklaştırılan, emekli olan, askeri personel de bulunuyor.
Bu işin temeli olan sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388'i mühürsüzdür, 694'ü imzasızdır, 214'ü boştur, 498 tanesi eksiktir, 919 tanesinde rakam yoktur. Oyların iptal edildiği 4 yerde daha çok kısıtlılar oy kullanmış. 2 bin 308 kısıtlı tespit ettik. Bin 229 ölü, 10 bin 290 cezaevi seçmeni, 236 yerleşim yeri cezaevi olan cezaevi seçmeni, 5 bin 287 de hükümlü olmasına rağmen seçmen listelerinde yer aldı. 12 kişi FETÖ'den ihraç edilen, bu sandık başında rol almıştır.

İLÇELERLE UĞRAŞMADILAR
 Sandık başkanlarındaki usulsüzlük ya da kanunsuzluk her ilçede var. Hepsi muhtemelen seçim kurulu başkanlarından kaynaklanmıyordur. Seçim kurulu başkanlarını da maniple eden, kandıran birtakım unsurların olmuş olma ihtimalini söylüyorum. İlçe oylarına kıyasla geçersiz olan oy sayısı büyükşehre ilişkin 31 bin. Elbette ilçelere ilişkin bir şeyler yapılmış olabilir ama odak büyükşehirdi ve ilçeyle o derece uğraşmadılar, uğraşamadılar. ‘Bir tarafa bütün enerjimizi sarf edelim, oradan sonuç çıkartalım' dediler. Bizim tespitlerimiz, başka ilçelerde de oldu ama büyükşehir oranında ilçe belediyelerinde aynı motivasyonları yoktu.

CEZAYI GÖZE ALDILAR
Ataşehir, Kadıköy, Sarıyer, Gaziosmanpaşa ve Arnavutköy'deki bazı sandıklarda oy pusulaları kayboldu ve bazı sandıklardaki zarflardan da oy pusulaları çıkmadı. Sandık başkanları üzerinden, seçim kurulunda birileri her türlü cezai müeyyideyi de göze alarak bir şeyler yaptı. Bir kısım sandık başkanı gözünü kararttı. Arnavutköy'deki 1.487 No.lu sandıkta AK Parti'nin 182 oyu CHP'ye gitmiş. CHP'nin 87 oyu Vatan Partisine gitmiş. Bağımsız birinin aldığı 1 oy da bize yazılmış. Bu ince işçilik olmadan mümkün mü?
Büyükçekmece'de 14 seçmen boş arsaya, 36 seçmen inşaatta, 35 seçmen sahte adreste, 269 seçmen ikamet etmediği yerde, 31 seçmen ev gibi numaralandırılan yerde, 129 seçmen boş dairelerde, 5 seçmen ise konut olmayan yerde seçmen yazıldı. Bunu yapan belediye görevlilerinin hiç suçu yok mu? Hayali kapı numaraları verilmiş, görevi suistimal var. MHP Büyükçekmece İlçe Başkanı evinde 6 kişinin olduğunu söylüyor. Binaların üstünde iki kat daha göstermişler.

NİÇİN 31 MART?
24 Haziran seçimleri öncesinde başlayan bir kurgu var. Niçin 24 Haziran seçimlerinde değil de bu seçimlerde? Bütün bu oynamalarla, 24 Haziran seçimlerinde en fazla bir milletvekiline etki edebilirlerdi, çok şey değişmiyordu. Ne kadar atımlık barutu varsa, ‘Hepsini burada kullanalım, İstanbul'da el değiştirelim' diye ne kadar imkân varsa o güne hazırladılar.