Akciğer nodüllerini ihmal etmeyin!
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Oğuzhan Özyurtkan akciğer nodüllerine nasıl yaklaşılması gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu
Akciğerde nodül olması oldukça sık görülen bir durumlardandır. Nodüller ciddi bir hastalığın ilk işareti olabilir. Medicana Bahçelievler Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Oğuzhan Özyurtkan akciğer nodüllerine nasıl yaklaşılması gerektiğini anlattı.
Akciğer dokusu içerisinde bulunan ve 3 cm’den küçük olan yuvarlak ya da oval görünümlü lezyonlara akciğer nodülü adı verildiği bilgisini veren Doç. Dr. Mehmet Oğuzhan Özyurtkan, ''Eğer akciğerde bir adet nodül bulunuyorsa bunun adı soliter pulmoner nodül, birden fazla bulunuyorsa multipl pulmoner nodül olarak sınıflandırılmıştır. Nodüller sıklıkla hiçbir belirti oluşturmazlar. Zira boyutları küçüktür. Bu sebepten hemen hemen her zaman başka bir sebepten çekilen akciğer grafisinde veya akciğer tomografisinde tesadüfen yakalanırlar. Bazen ise nodül, başka bir yapıya çok yakın olduğu için onu etkileyerek öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetlere sebep olabilir'' dedi.
''Nodülü olan kişilerin yaşam tarzı, nodülün sebebi hakkında ipucu veriyor''
Akciğer nodülü ihmale gelecek bir durum olmadığının altını çizen Doç. Dr. Özyurtkan, ''Nodül sebebi iyi huylu veya kötü huylu hastalıklar olabilir. Nodülü olan kişinin genel durumu (eskiden geçirdiği hastalıkları, halihazırda kendisinde bulunan hastalıkları, yaşı, sigara içip içmediği, ailesinde kanser veya bulaşıcı hastalık olup olmadığı gibi) o nodülün sebebi hakkında bilgi verebilir. Ancak genel olarak bakıldığında ileri yaşta ve sigara içen kişilerde akciğerdeki nodülün bir kanser işareti olma ihtimali daha yüksektir. Ülkemiz verilerine göre akciğer nodülünün sebebi iyi huylu hastalıklar arasında en sık verem, kötü huylu hastalıklar arasında ise akciğer kanseridir'' şeklinde konuştu.
''Nodül döneminde saptanan akciğer kanserinin tedavi olasılığı yüksek''
Nodül döneminde saptanan akciğer kanserinin tedavi olasılığının yüksek olduğunu ifade eden Doç. Dr. Özyurtkan, ''Akciğer nodülü saptanan hastalar göğüs cerrahisi veya göğüs hastalıkları uzmanlarınca değerlendirilmelidirler. Öncelikle nodülün tek mi çok sayıda mı olduğu, hastanın genel öyküsü alışkanlıkları, nodüllerin detaylı radyolojik incelemeleri (düzgün şekilli mi, boyutu ne kadar gibi) ele alınmalıdır. Hastanın varsa eski çekilmiş filmleri de değerlendirilmelidir. Tüm bu incelemeler sonucunda hastadaki akciğer nodülüne nasıl yaklaşılacağı kararlaştırılır. Nodülü olan kişilere ya cerrahi biyopsi ya da yılda birkaç kez tomografi çekilerek takip yolu önerilir'' diye konuştu.
Doç. Dr. Özyurtkan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Akciğer nodüllerinin altından çıkan en korkutucu tanı akciğer kanseridir. Ancak nodül döneminde saptanan akciğer kanseri erken dönemdir, yani uygun tedaviyle hastanın yaşam olasılığının en yüksek olduğu durumdur. Dünyada birçok hasta nodül çıkarılması için operasyon geçirmekte ve kanserden erken evrede kurtulmaktadır''.
Erken teşhis hayat kurtarıyor
Erken teşhisin önemine değinen Özyurtkan, ''Hasta öncelikle şunu bilmeli: Eğer akciğer kanseriysem, erken dönemde tanı koyup kurtulma şansım oldukça yüksek. Dolayısıyla akciğer nodülü olan kişi, işinin ehli bir göğüs cerrahı veya göğüs hastalıkları uzmanınca takip edilmeli ve gerekli görülürse nodülün çıkartılması için cerrahiden kaçınılmamalıdır. Nodülü çıkarmak için hemen her zaman kapalı yani kameralı cerrahi yöntemler kullanılır. Hastalar ''Erken teşhis hayat kurtarır'' felsefesinden sapmamalı ve ellerindeki ''Erken yakalanan kanserden kurtulma'' şansını iyi kullanmalıdır. Nodülün tanısını koymada en garantili yöntem, onu çıkarıp patolojik inceleme yapılmasıdır. Takipte nodülü büyüyen hastalar veya ''İçimde soru işareti ile yaşamak istemiyorum, bu nodül eğer kanserse hemen tanısının koyulmasını istiyorum'' fikrine sahip hastalar cerrahi yaklaşımla tanı ve tedavi olabilirler'' açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.