Akıllı dolgular yüz gençleştiriyor
Yaşın ilerlemesiyle birlikte ciltte sarkmalar meydana gelebiliyor. Bu soruna karşı başvurulan yeni nesil yüz gençleştirme teknikleri; özellikle boyun, yüz, dekolte bölgesi ve el üzeri gibi ihtiyaç duyulan bölgelere uygulanabiliyor.
Son yıllarda geliştirilen yeni nesil dolgu uygulamalarında, hastaların sıklıkla şikayetçi olduğu yüzde şişlik ve yapay görünüme daha az rastlanıyor. Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sıla Şeremet, “Özellikle kemik çökmeleri, yağ ve bağ doku kayıpları olan ciltlerde yeni nesil dolgu uygulamalarına oldukça sık başvuruluyor. İhtiyaca göre hyaluronik asit dolgular tercih edilebiliyor. Şişlik görünümü daha az olan yeni nesil biyostimülan dolgulara da tedavi amaçlı başvuruluyor” ifadelerini kullandı.
“SARKMAYI ÖNLEMEYE YARDIMCI OLUR”
Doç. Dr. Sıla Şeremet, yeni nesil dolguların kolajen üretimini aktive ederek ciltte toparlanma ve yaşlanmaya karşı etki sağladığını belirterek, özellikle boyun, yüz, dekolte bölgesi, el üzeri gibi ihtiyaç duyulan bölgelerde uygulandığını belirterek sözlerine şunları ekledi:
“Ameliyatsız yüz germe tekniklerinin en yaygın türlerinden biri mineral ve akıllı dolgu uygulamaları. Bu dolgular; yüzünde lifting ve sıkılaşma isteyen hastalar için uygundur. Bu dolguların en önemli özellikleri, yüksek bir kaldırma etkisi sağlayarak hem dolgunluk vermesi hem de cildin doğal kolajen miktarını artırmasıdır. Bu dolgulardan biri olan mineral dolgu, cilt dokusunu kaldırma kapasitesi en yüksek dolgudur ve cilt altında kolajen yapımını sağlar. Bu özellikleri nedeniyle genç hastalarda cildin yenilenmesini sağlarken, orta ve ileri yaşlarda ise kolajeni uyarır, yüz dokularının gerginliğini sağlar ve sarkmayı önlemeye yardımcı olur. Etki süresi 12-18 ay olan mineral dolgu, el cildinin ve boynun gençleştirilmesi için de kullanılır.”
ETKİSİ DÖRT YILA KADAR UZAYABİLİR
Doç. Dr. Şeremet, yeni nesil uygulamalardan biri olan akıllı dolgularla ilgili ise şu bilgileri verdi:
“Mikrokürelerden oluşan akıllı dolgular, daha fazla kolajen üretimini teşvik eder. Dolgu etkisini oluşturacak olan madde, deri içinde dağılmış dolgu partikülleridir. Bu partiküller değişik hacimlerde kolajen oluşumunu sağlar. Kolajen oluşumu bir aydan başlayıp dördüncü aya kadar artarak devam eder. Etkisi dört yıla kadar devam edebilir.”
Yaz ya da kış mevsiminde uygulanabilen yeni nesil dolguların yüzde iz, şişlik gibi etkilerinin daha az olduğuna değinen Doç. Dr. Şeremet, kişinin cilt hassasiyetine göre değişmekle birlikte, uygulamadan kısa bir süre sonra sonra iş ve sosyal hayata dönülebildiğini ve makyaj yapılabildiğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.