ABD Başkanlarının, içeride sıkıştıklarında, “Hause of Cards” ve “Designed Survivor” izleyenler bilir, dışarda bir şeyler yapmaları gerekir. Bir yerlere demokrasi götürmeleri veya bir yerleri kurtarmaları (!) gibi. 

Daha bir kaç gün önce Suriye’den çekileceğiz, diyen Başkan TRUMP, Twitter’dan “hayvan”, “canavar” dediği Esat’a FÜZE atacağını ilan etti. 

Bu esnada, seçildikten sonraki ilk yurt dışı gezisini Türkiye’ye yapan PUTİN, ERDOĞAN ve İran Cumhurbaşkanıyla Ankara’da el ele poz veriyorlardı. Suriye konusunda, anlaştık mesajıydı bu. Muhatap da ABD ve Batı ülkeleriydi. 

Rusya, Trump’ın, twitterden yazdıklarına, cevap verdi, dedi ki “atma! Atarsan düşürürüm”. 

Trump da “Hazır ol Rusya, akıllı FÜZELERİMİZ geliyor” diye yanıtladı.  “Rusya ile soğuk savaştan sonra ilk defa bu kadar kötü ilişkilerimiz var” diye de ekledi. Savaş çanları çalmaya başladı. Borsalar etkilenmesin diye düşünen Trump sonraki twitlerinde ortamı yumuşatmaya çalıştı. 

Borsalar kapanınca Cuma günü, ABD Başkanı, füzeleri ateşleyen düğmeye bastı. İngiltere, Fransa dünden hazır. İsrail, sabırsız. ABD’de, gemileri, uçakları sürdü Suriye’ye. 

103 füzeden 71’i Rus hava savunma sistemince düşürüldü. 33 isabet aldı. 

Rusya, en şiddetli şekilde KINADI. ABD’ye ve müttefiklerine ateş püskürdü.

İran, bölgesel sonuçları olur, ABD amacına ulaşamayacak, diye gürledi.  

Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise “operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz” dedi. Türkiye’nin ABD ve müttefiklerinin Suriye saldırısına, verdiği destek, başbakan ve Cumhurbaşkanlığı tarafından da teyit edildi. 

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da önceki gün katıldığı bir söyleşide, “Türkiye ile Rusya’yı uzaklaştırdık. Türkiye operasyona destek verdi” derken, gülümsüyordu. 

Bu durumda, FÜZELER hakikaten akıllı füzelermiş diye düşünmemiz gerek sanırım. Suriye’ye atıyorsun ama Türkiye-Rusya-İran arasındaki, el ele verilen pozu bozuyor. 

Saldırı sonrasında, sessizlik sürüyor. Saldırının arkası gelmedi. Muhtemelen de gelmeyecek. Kontrollü ve sınırlı bir hareket olarak kalacak. Aksini düşündürecek delil yok. 

Amaç, Trump’ın ve müttefiklerinin, Suriye planlarında zayıflayan elini güçlendirmek, Savaşı kazanmaya yaklaşan Suriye rejimine göz dağı vermek, Türkiye, İran ve Rusya arasındaki son zamanlarda gelişen iş birliğini bozmaktı. 

Türkiye, daha geçen gün, Suriye’den çekileceğim diyen, sonra parasını verirseniz kalırım diyerek, Suudilere faturayı uzatıp, ödeten Trump’a güvenip, pozisyon değiştirirse, yine açıkta kalabilir mi? Zira, ABD ve müttefiklerin, Esat gibi bir derdi yok.