ALMAYIN, SATMAYIN MUTLU YAŞAYIN DÖNEMİNDEYİZ!
Ali Eyce yazdı...
Tarım yapanlar bilir, bilmeyenlerde Ziraat Mühendislerinden öğrenebilir.
Aynı toprağa her yıl aynı ürün ekilerek verimli bir tarım çalışması olmaz.
Ya toprağa nadasa yani boş bırakır dinlendirirsiniz, ya da dinlendirecek şekilde değişik ürünleri ekerek nadasa dönemini geçirirsiniz.
O bir daha ki döneme yapacağınız ekim için daha güçlü bir toprak yapısı sağlar.
Sosyal hayatta olduğu gibi, ekonomik hayatta da insanların nadasa yani boş bıraktığı dönemler olur, olması da lazımdır.
Sosyal hayatta, çok hoşunuza gitmeyen bazı gelişmeler olduğunuzda, bulunduğu ortamlardan veya ilişki içinde bulunduğunuz insanlardan uzaklaşırsınız, kendinizi dinlemek, dinlendirmek için bir boş zaman yaratırsınız ve hayata yeniden, kaldığınız yerden değil, kaldığınız ve beğenmediğiniz yerden uzaklaşarak devam edersiniz.
Ekonomik hayatta da bu boşluk dönemleri, nadasa dönemleri vardır.
Ekonomi belirsiz ise, başıboş durumda ise, rakamlar an ve an değişiyor ve ne olduğu net olarak belli değilse, en iyi çare nadasa yani boşluk dönemine geçmek.
Yani elinizdekini ne satmaya çalışın, ne de bir şeyleri almaya çalışın.
Temel ihtiyaçların dışında mümkün olduğu kadar harcamalara, normalmiş gibi yaşamalara devam etmeyin.
Hızlı, renkli ve heyecanlı yaşarken bu size durgunluk verecektir, eski halinize göre yaşamak bu mu dedirtecektir ama nadasa yani boşluk döneminin amacı da bu zaten.
Durağanlaşmak, olumlusunu düşünerek olumsuz aksiyonların içinde olmamak.
Bu dönemi ne kadar kendinizi maddi ve manevi olarak koruyarak geçirirseniz, sonraki döneme o kadar güçlü çıkışlar yapabilecek kadar kendinizi hem maddi, hem de manevi olarak iyi hissederseniz.
Kadercilik oynamayı sevmem ama yeri gelmişken kadercilikle ilgili Şems’in ünlü sözünü hatırlatma, hatırlamak hepimizin faydasına:
“Olduğu kadar, olmadığı kader”
Kadercilik oynamayı sevmediğim için hayatı olumlu veya olumsu haliyle her zaman planlayarak ve planlarımı gerektiğinde küçülterek, gerektiğinde büyüterek yaşamayı prensip haline getirip, küçük halinde de, büyük halinde de mutlu olmaya çalışmanızı öneririm.
Mutluluk, parayla satın alınmayacak kadar büyük!
Para ise mutluğun aracı olamayacağı kadar küçük.
Parada bulduğunuz, parayla bulduğunuz mutluluk, parasız kaldığınız zamanlarda size terk eden ilk şey olur ki, mutluluk sizi terk ettiğinde yaşadığınız kötü psikolojinizi düzeltmek için sonradan paranız da olsa artık mutluluk psikolojisi kapınızı çalmaz.
Mutlu olabilme düşüncesini kaybetmişsinizdir.
Azı ve çoğu düşünerek değil devamlı mutlu olmayı düşünerek yaşamak en iyisidir.
Sil baştan başlamak kolay olsaydı, herkes anasının karnına girip, cinsiyetini, tipini, karakterini ve yaşayacaklarını belirleyip, yazıp, dünyaya yeniden gelirdi.
Dualarınız para için değil, mutluluk için olsun.
Hayırlı cumalar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.