Arif ÇAYAN
‘ALO’ DOSTUM!
24 Haziran seçimleri ilan edildiği gün, tüm Türkiye’de olduğu gibi beni de bir heyecan sardı.
Aday adayı olduğumdan veya aday olduğumdan değil.
Söz hakkının bana gelmesinden.
Dile kolay yıllarca seyrettiğin siyasette, ‘Hadi konuş artık’ denilmesi insanı doğal olarak heyecanlandırıyor.
Seçimleri bu yüzden seviyorum.
Seçme hakkımı kullandığım için.
...
Siyaset seçim kararı aldığında, bir kişi aday adayı olarak değişik partilerden başvuru yaptı. Aday adaylarının çoğuyla gazetecilik yaptığım yıllardan ve daha sonrası devam eden dostluklarımdan dolayı iletişim halinde olduk.
Bu dostlarımın aday adayı olmalarına hem sevindim, hem de üzüldüm.
Aday olduklarında ise daha üzüntüm daha da çok arttı.
Çünkü onları kaybedeceğimi düşünüyordum.
Yanılmadım da.
Dostlarımla, aklıma geldiğinde, onlarında aklına ben geldiğimde ‘Alo’ diyerek konuşuyorduk. Siyasette konuşuyorduk ama kişisel siyaset değil daha çok sosyal siyaset konuşuyorduk.
Onlar aday adayı olduklarında, siyaseti artık kişisel olarak konuşmaya başladık.
Doğal olarak çevremdeki dostlarımla konuşarak destek olmamı istediler.
Onları kaybedeceğimi bile bile, sırf onların bu isteğini kırmamak için elimden gelen desteği, konuşarak, anlatarak vermeye çalıştım.
Derken önceki gün partilerin Yüksek Seçim Kurulu’na aday belirtme süresi dolduğu dakikalarda, aday adayı olan dostlarımdan kimlerin aday olduğu da ortaya çıktı.
Destek olduğun dostunun kaçıncı sırada olursa olsun, milletvekili aday listesinde olmasından dolayı kutlamak istersin ya, ben de onu istedim.
‘ALO’ dedim telefonlar meşgul.
‘ALO’ dedim telefonlar kapalı.
‘HAYIRLI OLSUN’ diyerek attığım mesajlar ise cevapsız.
Bu çabalardan sonra ‘ALO DOSTUM’u kaybettiğimi anladım.
Onlar artık milyonların aradığı ama ulaşamadığı, ben ise onlara ulaşmaya çalışan milyonların içinde kaybolan birisi oldum.
Dostluk gitti, arkadaşlık gitti, ‘ALO DOSTUM’ bitti.
Ben onlara hem seçim çalışmaları sırasında, hem de meclise gittiklerinde içten başarılar diliyorum.
Ama birbirimize artık eskisi gibi ‘ALO DOSTUM’ diyemeyeceğimiz için de, çok şey kaybettiğimizi üzülerek bildirmek zorundayım.
Siyaset böyledir.
Bir şey kazanmak için çalışırken, aslında çok şeyi de kaybedersin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.