Alperen davası 19 Temmuz’a ertelendi
Alperen’in annesinden gözyaşları içinde şiir
İzmir'de 3 yaşındaki Alperen Sakin'in okul servisinde unutularak ölmesine ilişkin görülen dava, karar öncesi son savunma yapmaları için ek süre verilmesiyle 19 Temmuz’a ertelendi.
İzmir Çiğli'de 15 Ağustos 2017 tarihinde serviste unutulan ve aracın içerisinde saatlerce kaldıktan sonra hayatını kaybeden 3 yaşındaki Alperen Sakin ile ilgili davaya devam edildi. Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmaya Alperen'in annesi Buket Sakin ve babası Serkan Sakin'in yanı sıra acılı ailenin avukatları katıldı. Tutuklu sanıklardan Tamer İ., tutuksuz sanıklar Arzu G. ve Dilara G. mahkemede hazır bulunurken, Yurdagül İ. ise SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı.
Duruşmada sanık avukatları bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinin görevlendirilmesini talep ederken, mahkeme talebi esasa etkili olmayacağı gerekçesiyle reddetti. Ardından mahkeme heyeti her iki taraf vekillerine esasa hakkında beyanlarını bildirmeleri için süre verilmesine karar vererek duruşmayı 19 Temmuz’a erteledi.
"Biz evladımızın derdindeyken birileri mal satma derdindeydi"
Duruşma sonrası açıklama yapan Alperen’in babası Serkan Sakin ise "Sanıklar hakkında ne kadar taksirle adım öldürme suçundan dava açılmış ise de sanıkların birbirleri ile ilgili çelişkili ve yalan ifadeleri, olay yerine ait hard disklerin bilinçli ve olaydan hemen sonra silinmesi, olay görüntüsünün bulunmaması suretiyle delillerin karartılması, adli tıp raporundaki tespitler ve birçok nedenlerle Alperen Sakin, okul içerisinde kasten öldürme ihmalinden hareketle öldürülmüştür. Ezberler bozuluyor. Sanıkların başından beri ifadelerini değiştirmeleri, çelişkili ifadeler kullanmaları, olay meydana gelir gelmez suç delillerini ortadan kaldırmaları, kamera kayıtlarını sökmeleri ve saat 08.00 ile 17.00 arasındaki görüntüleri sildirmişlerdir. Yasal mevzuat hükümlerine aykırı davranarak, her iki aracı da Yurdagül İ.’nin babasına cezaevinden vekalet vermeleri suretiyle yakın bir akrabalarına satmaları. Biz evladımızın derdindeyken birileri mallarını satma delil karartma derdindeydi. Olay yeri inceleme ekibinin yaptığı incelemeden Alperen’ne ait şortun bulunması, ölümle sonuçlanan bu olayın araştırılması vuku bulmaktadır. Bu hususlar adli tıp raporunda açıkça görülmektedir" dedi.
"Çocuğum belki yaşayacaktı, acil servisi aratmamışlar”
Alperen’in ölümünde ihmal olduğunu vurgulayan baba Sakin, "Sanıkların ilk uyku odasında vefat ettiğini kabul edip sonra değiştirmeleri, hastane kayıtlarına intikal eden beyanlar, uzun bir süre sanık Yurdagül’ün gelmesini bekleyerek belki o anda çocuğun ölmesine yol açmış olmaları. Sanık tarafından 112 acil servise haber verilmesine engel olunması. Burada telefon elinden alınmış ve sakın arama denmiştir. Belki benim çocuğum yaşayacaktı. Çocuğumun üzerine kova ile su dökülmüştür; bir kalp masajı yapılmadı, ilk yardım yapılmadı. En yakın devlet hastanesine götürmek yerine en uzaktaki hastane seçildi. En yakın devlet hastanesinde çünkü polis var" diye konuştu.
Alperen’in annesi Buket Sakin oğlunu kaybettiği gece yazdığı şiiri gözyaşları içinde okudu.
Sen mi çok üzüldün yoksa ben mi
Bir türlü bilemedim oğlum
Giydiğin o bembeyaz kefen mi?
Ardından bende giyemedim oğlum
Azıcık kokun kalmış parkanda
İki kardeş bıraktın arkanda
Delirdi bu baban Serkan da
Bir halta yarayamadım oğlum
Gözlerim yaşlı kalbim yorgun
Dünya dönüyor ya gönlüm kırgın
Rüya yok ki uyku dargın
İstedim de göremedim oğlum
Ansızın habersiz böyle
Bırakıp gitmek var mıydı söyle
O kokulu gıdığından şöyle
Doyunca öpemedim oğlum
Bu acıya bulunmazmış ilaç
Ateşlerde yüzdüm kulaç kulaç
Hayalde olsa kollarını bana aç
Adam gibi seni saramadım oğlum
Gel yapma hadi güzel huylum
Kocaman adamsın minik boylum
Kulaklarımı yırtan bu sela senin mi oğlum
Bu saklambaçta biter bir gün gelip sobelerim seni yavrum
Masal gibi bir varmış bir yokmuş
Ciğerim yandı paşam bu nasıl kormuş
Ölüm kolayda dayanmak çok zormuş
Onda da bir halta yaramadım oğlum
Alperenim minik erkeğim paşam
Ağır mı geldi dünyada yaşam
Şimdi hasretle kabrine koşan
Baban yanında yatamadı oğlum
“Seçimler bitti konu çocuklarımız olsun”
Sakin ailesine destek vermek amacıyla duruşmayı takip eden ve kamuoyunda Saadet Öğretmen olarak bilinen Saadet Özkan ise gözyaşlarına hakim olamayarak, "Aramızda olmayan Alperen için adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Konuşacak kelime bulamıyorum. Çocuklar ölmesinler, çocuklar parklarda oynasınlar, ihmal edilmesinler, istismar edilmesinler. Çocuklar için yasalar çıksın, çocuklar vatandır, çocuklarımızı koruyalım. Seçimler bitti artık konu çocuklarımız olsun. İhtisas mahkemeleri kurulsun. Aylarca celseler sürmesin, artık canımız yanmasın, yakılmasın" ifadelerini kullandı.
Olay
Çiğli'nin Köyiçi Mahallesi'nde 15 Ağustos 2017 tarihinde meydana gelen olayda, Buket-Serkan Sakin çiftinin oğulları Alperen, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokuluna götürülmek üzere servis sürücüsü Tamer İ. (47) ile rehber personel D.K.'ye (17) teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada D.K., ağlayan bir öğrenciyi alarak okula girdi. İddiaya göre, serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Alperen'in kreşte olmadığını saatler sonra fark eden öğretmenler ile görevliler, okul ve bahçesini aramaya başladı. Aramadan sonuç alınamayınca okulun güvenlik kamerası kayıtları incelendi ve Alperen'in okula girmediği görüldü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, minik Alperen'in, sabah oturduğu koltukta cansız bedenini buldu. Okul yöneticileri, polise verdikleri ilk ifadelerinde gerçeği saklayarak, Alperen'in uyku saatinde uyutulduğunu ve bir daha uyanmaması üzerine hastaneye götürüldüğünü söyledi. Bu durumdan şüphelenen polis, bir görevlinin ifadesinden yola çıkarak olayı aydınlattı. Alperen'in kreş servisinde unutulduğu için öldüğü ortaya çıkarıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.