'Altın İğne' ile cildinizin kalitesini arttırın
'Altın İğne' tekniği, cildin kalitesini arttırıyor. Cilt için bir çok alanda uygulanan 'Altın İğne', şimdiden rağbet görmeye başladı.
Cilt bakımı yapmak isteyen bir çok kişinin özellikle tercih ettiği, 'Altın İğne' yöntemi, Özel Kastamonu Anadolu Hastanelerinde yapılmaya başlandı. Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Cildiye Uzmanı Dr. Reyhan Tığlı, 'Altın İğne' hakkında bilgiler verdi. Modern hayatın, hızı ve stresli cildin yaşlanma sürecini hızlandırdığını ve olumsuz etkilerin daha da belirgin biçimde görülmesine neden olduğunu belirten Tığlı, "Günümüzde mevcut olan cilt gençleştirme uygulamalarının en etkililerinden biri olan altın iğne cilt kalitesini arttırmak amacıyla uygulanan cerrahi olmayan bir işlemdir.
Uygulama sırasında cildin üst katmanına zarar verilmeden alt tabakalara iğneler aracılığıyla bir miktar ısı verilir. Bu ısı kollajen ve elastin dokuları uyararak uygulama yapılan bölgede cildin kendi onarım mekanizmalarının daha hızlı ve etkili biçimde çalışmasını sağlar. Tedavi aynı zamanda cilt üzerindeki gözeneklere de etki ederek toparlayıcı ve gençleştirici etkinin uzun süreli olmasını sağlar” dedi.
"Hasta uygulamanın ardından normal yaşamına dönebilir"
Altın İğne tekniğinin hangi sorunlar için kullanıldığını açıklayan Dr. Tığlı, “Yüzdeki ince kırışıklıklar, yüz bölgesindeki lekelenmeler, sivilce, akne izleri, gözeneklerin sıkılaştırılması, cildin sıkılaşması, toparlanması, boyun, gıdı ve dekolte bölgesindeki elastikiyet kaybı, gebelik sonrası ve kilo alma sonrası oluşan çatlaklar. İşlem öncesi, uygulama alanı temizlenir ve anestezi etkisi olan krem uygulanır.
Ucuna altın iğne aparatı takılan radyofrekans cihazı, cilde temas ettirilir. Ucunda çok sayıda mikro altın iğnecikler bulunan cihaz, cildi tarar. İğne uçları hastaya uygun ayarlanmış derinlikte cilde temas eder ve giriş çıkışlar yapar. Bu sayede cilt yüzeyine herhangi bir zarar vermeden cildin alt tabakasında kollajen ve elastin üretimi tetiklenir. Altın iğnelerin iletkenliği sayesinde cilt altına en yüksek enerji gönderilir. İşlem sonrasında ciltte pembemsi bir kızarıklık oluşabilir. 1-2 gün içerisinde azalarak kendiliğinden kaybolur. Hasta uygulamanın ardından normal yaşamına dönebilir. Altın iğne tüm cilt tiplerine uygun yazın da uygulanabilen bir tedavi şeklidir. Önerilen uygulama hastanın ihtiyacına göre1 ay arayla 3 seanstır. Altın iğne doğrudan cildin alt tabakalarına uygulanan bir işlem olduğundan ilk seanstan birkaç hafta sonra etkiler görülmeye başlamakta, ancak en üst seviyeye 5 ila 6 ay sonrasında çıkabilmektedir” diye konuştu.
"Yüz bölgesi de dahil olmak üzere çok başarılı sonuçlar vermektedir"
Tekniğin diode lazer 800-810 nm dalga boyunda diğer lazer sistemlerine göre daha derine ulaşabilen bir sistem olduğunu ifade eden Cildiye Uzmanı Dr. Reyhan Tığlı, “Cilde daha güvenli, daha yoğun etki edebilecek bir lazer çeşididir. Koyu tenli kişilerde ve ince kıllarda etkili olması da yine diğer cihazlardan ayırıcı bir özelliğidir. Diode lazer vücudun tüm bölgelerinde, yüz bölgesi de dahil olmak üzere çok başarılı sonuçlar vermektedir. Diode lazerde soğutucu jel sürülen cildin üzerinde başlık sabit hızla gezdirilir; bu nedenle bu yöntem ütüleme epilasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Lazer başlığının vücutta gezdirilmesi şeklinde uygulandığından hızlı bir tedavi seçeneği oluşturur. Diode lazer, sadece kıl köklerini etkiler. Kıl köklerini ısıtarak yapısal hasara uğratıp, yeniden sağlıklı kıl çıkışının önüne geçer. Ancak diode lazer epilasyon uygulamasından hemen sonra kıllar kaybolmaz. Tedavi gören kişinin kıllarından kurtulması için 2-3 hafta beklemesi gerekmektedir. Sonra tüyler dökülmeye başlar; hatta küçük bir dokunuşla bile ciltten ayrıldıkları gözlenebilir. Günümüzde lazer epilasyon amacıyla alexandrite ve diode lazer uygulamalarının kombine kullanımı tedavideki başarı oranını arttırmaktadır” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.