CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Bornova'da, YSK’nın seçim kararını protesto eyleminde gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan öğrenciler Doğan Barış Halidi, Baran Bozdaş, Hasan Banli, Emine Akbaba, Enise İlin, Ezgi Toker ve gazeteci Kazım Kızıl'ı Menemen ve Aliağa cezaevlerinde ziyaret etti. Altıok, gençlerin aktardıklarını ve gözlemlerini kamuoyuyla paylaştı. 

Zeynep Altıok, tutuklu öğrencilerin ve Kazım Kızıl'ın sağlık durumlarının iyi ve morallerinin yüksek olduğunu söyledi. Öte yandan Altıok, ‘Hayır’cı’ gençlerin cezaevinde yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Menemen Cezaevi’nde kalabalık koğuşlardan dolayı 3 kişilik yatağın 4 kişi tarafından paylaşıldığını ifade eden Altıok, öğrencilerin yer yokluğundan yer yatağında yatmak zorunda kaldıklarını söyledi. Öğrencilerin referandumdaki hak ihlallerine karşı seslerini duyurmak için şiddete başvurmadan eylemlere katıldığını aktaran Altıok, 5 günlük gözaltı süresi ve cezaevindeki ilk günlerde öğrencilerin darp edildiklerini, su bile verilmediğini söyledi. 

CÜBBELİ’NİN KİTAPLARINA MECBUR BIRAKILIYORLAR
Tutuklu öğrenciler ve Kazım Kızıl’ın şu an durumlarının iyi olduğunu, ziyaretlerden dolayı moralli olduklarını belirten Altıok: “Tutuklu öğrencilerin en çok ihtiyaç duyduğu şey kitaplar. Dışarıdan kitap alınmıyor ve cezaevi kütüphanesi çok sınırlı. Cübbeli Ahmet Hoca’nın 10 kitabı varken, Yaşar Kemal’in 1 kitabı olduğunu söylediler. Gençler şampuan arkasındaki yazıları okuyacak hale geldiklerini belirtiyorlar. Cezaevi kütüphanesi kitap bağışı kabul ediyor, tüm yayınevleri ve duyarlı yurttaşların cezaevi kütüphanelerine kitap bağışlaması çağrısında bulunmak istiyorum. Ayrıca öğrenciler bağlama istemişler, ulaşmış ama henüz cezaevi idaresi teslim etmemiş, heyecanla tüm koğuş bağlamayı bekliyorlar” şeklinde konuştu.

SINAVA GİREMEZLERSE OKULLARI UZAYACAK
Altıok, “Mektup ve gazetelerde sorun var, mektuplar iletilmiyor, BirGün gazetesi yok, Cumhuriyet ve Evrensel’e ulaşabiliyorlar. Öğrencilerin en önemli sorunu ise yaklaşan sınavları... Sınavlara giremezlerse okulu uzatacaklarını söyleyen öğrenciler konuyla ilgili cezaevi yönetimine bilgi vermişler ama henüz bir gelişme olmamış. Kalabalık koğuşlar da tutuklular için önemli bir sorun oluşturuyor. 25 metrekarelik bir alanda 25 kişi kalıyorlar, avluları 25 metrekare. Havalar ısınınca daha da zorlanacaklar” dedi. 

“IŞİD’LİLER İLE AYNI YERE KOYARIZ”
Aliağa Cezaevi’de bulunan kadın öğrencilerle ilgili de bilgi aktaran Altıok: “Öğrencilerin en önemli talebi birlikte kalabilmek, şu an ayrı ayrı yerlerde öğrencileri tutuyorlar. Öğrenciler şu an adli mahkûmlarla birlikte kalıyorlar ve kavgalardan şikâyetçiler. Kendilerini yalnız ve tehlikede hissediyorlar. Siyasi koğuşa geçmek istediklerini söylediklerinde ise “IŞİD’liler ile aynı yere koyarız” demişler.  Tutuklu kadın öğrenciler gazetelerin geldiğini, kitapları alamadıkları belirttiler. Ayrıca cezaevine ilk girişte çıplak aramaya maruz kalmışlar. Onur kırıcı bu duruma itiraz ettiklerinde ise darp edilmişler. Okul kitaplarını, LYS hazırlık kitaplarını istiyorlar, henüz kendilerine verilmemiş. Öğrencilerin moralleri yüksek, protesto hakkını ve Hayır’ı savunmaya devam edeceklerini söylediler.” ifadelerini kullandı. 

“HAYIR YARGILANAMAZ”
Öğrenciler, en doğal demokratik haklarını kullandıklarını ve 'Hayır yargılanamaz' mesajını Altıok'tan kamuoyuna aktarmasını istediklerini açıkladı. Altıok, dünyanın her yanında yasal olan direniş ve protesto hakkının Türkiye'de de geçerli olduğunu ve öğrencilerin tutuklu olmalarının meşru olmadığına dikkat çekerek, öğrencilerin bir an önce serbest bırakılmasını talep etti. “İstanbul’un orta yerinde asker uğurlama adı altında onlarca insanın hayatını tehlikeye atarak tünelin içinde silahla ateş eden gençler ellerini kollarını sallayarak serbestçe dolaşabiliyor ama Hayır diyen üniversiteli gençler anında tutuklanıyor, böyle adalet olmaz.” diyen Altıok son olarak tutsak öğrencilerin, 'Hayır yargılanamaz ' sözüyle açıklamasına son verdi.