Op. Dr. Özbek, İlk olarak Polonyada uygulanmaya başlanan, Kalp Damar Cerrahisi ile Göğüs Cerrahisi alanlarında kullanılan ancak son yıllarda omurga cerrahisinde de kullanılmaya başlanan kriyoplasti tekniğinin ameliyatsız, narkozsuz yapıldığı ve yatış gerektirmeyen bir müdahale olduğu bilgisini verdi.

Dr. Özbek kronik ağrıların kişinin yaşam kalitesini düşürdüğüne dikkat çekerek tedavinin kireçlenmeye bağlı bel ağrısı şikayetlerinin giderilmesinde oldukça etkili olduğunu sözlerine ekledi.

Vücudun yükünü taşıyan omurganın doğru kullanılması gerektiğini ifade eden Dr. Özbek, “Omurga kemikleri arasındaki faset eklemlerde görülen kireçlenme ve bozukluklar belin arkaya, sağa ve sola eğilmesinde ağrı oluşmasına neden oluyor. Faset eklemler üzerindeki sinirler aracılığıyla iletilen bu ağrılar hastanın günlük yaşamını da olumsuz etkiliyor. Yaşa bağlı olarak gelişen ve omurganın üzerine yük bindirecek yanlış kullanımlar sonucu gençlerde de bu kireçlenmeler görülebiliyor. Kriyoplasti yöntemiyle faset eklemlere uygulanan bu tedavi ile eklem -80 dereceye kadar soğutularak donduruluyor ve bu ağrı hissi ortadan kaldırılıyor. Orada bulunan dokulara da bir zararı olmuyor. Doğru hasta seçimi ile bu uygulamanın %80'in üzerinde başarı oranı bulunuyor” diye konuştu.

Omurga kireçlenmesine bağlı olarak gözlemlenen kronik bel ağrılarında tanı ve tedavi süreçlerinin çok önemli olduğu bilgisini de veren Beyin ve Sinir Cerrahi Op. Dr. Erdinç Özbek, şöyle devam etti: “Hastanın durumu öncelikle MR ve Tomografi tetkikleri ile belirleniyor. Eğer hastanın durumu uygunsa Kriyoplasti tek seansta uygulanıyor ve etkisi hemen başlıyor. Uygulamanın ardından hasta aynı gün günlük yaşantısına dönebiliyor. Uygulamanın bilinen bir yan etkisi de bulunmuyor”