Antalya'da bilim insanlarının çalışmaları, bütün dünyada yeni yılın iyilik sembolü olarak bilinen Noel Baba'nın mezarına doğru bir adım daha atılmasına neden oldu.

Antalya'nın Demre ilçesinde yaşadığına dair birçok emarenin olduğu tarihsel sonuçlardan, önceki gün Demre'deki tarihi kilisenin kalıntılarının içinde bulunan lahit, bilim insanlarına Noel Baba'nın mezarının bulunduğu heyecanını da beraberinde getirdi.

Noel Baba olarak da bilinen ve özelikle de çocuklar tarafından çok sevilen karakter, Noel arifesinde çocuklara "yaramaz ya da uslu" olmalarına bağlı olarak oyuncak ve şeker veya kömürden hediyeler getirdiği söylenen veya uslu değillerse hiç hediye getirmediği söylenen efsanedir.

Efsaneleşen Noel Baba halen daha çok küçük ama umutlanmak isteyen, sevinmek isteyen büyükler için de din, dil ve kültür fark etmeksizin iyilik yapma, iyi olma, iyi davranışın ödüllendirilmesi gibi bir iletişimin de kaynak noktası durumda.

Özellikle de Ortodoks Hristiyanları açısından daha da çok kutsal haliyle!

Noel Baba'nın mezarında çalışmalar doğru çıkarsa ve mezarının Antalya'nın Demre ilçesinde olduğu bilimsel olarak kesinlik kazanırsa, o anda iki şeyi yeniden düşünmek gerekiyor.

Birincisi, yüzyıllardır bir çok medeniyet kültürüne ev sahipliği yapan, bir çok medeniyetin doğuşunun yeri olarak kabul edilen Anadolu topraklarının medeni verimliliği.

İkincisi, Anadolu'da mezarı olan Noel Baba'nın kültür ve medeniyet turizmi açısından bugün Anadolu'nun üzerinde kurulu güzel ülkemiz Türkiye'ye kazandıracağı maddi ve manevi değerleri.

Bugün bile birçok kültüre, dini inanca ev sahipliği yapan Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın medeniyet merkezinin üzerinde kurulu olduğu için, dünya barışı için çok önemli bir ülke olduğunu gösteriyor.

Yaratılanı yaratandan dolayı seven İslam kültürümüz gibi.

'Ne olursan ol gel' diyen Hazreti Mevlana kültürümüz gibi.

Ensar olmanın önemini ve değerini bilen, anlatan ve öğreten Anadolu alimlerimiz gibi.

'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyen Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün dünya görüşü gibi.

Anadolu insanı olmak, olabilmek dünyada tarihler öncesinde de çok önemliydi, şimdi de çok önemli.

Dünya ülkelerinde, sevginin, barışın, huzurun, mutluluğun, iyiliğin, yardım etmenin, misafir etmenin en çok konuşulduğu coğrafyada yaşamak, onun üzerindeki Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı olabilmek ayrı bir gurur kaynağı, ayrı bir manevi kazanımdır.

Vesselam!