Büyük Anadolu Samsun Meydan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Alper Tuğlu, erken doğum riskine karşı anne adaylarını uyardı. Tuğlu, “Hamilelik 40 haftalık (280 gün) sürenin sonunda doğum eylemi ile sonuçlanan bir süreçtir. Doğumun 37. gebelik haftası (249 gün) öncesi gerçekleşmesine de erken doğum adı verilir.

Zamanından önce doğan bebeklere prematüre bebek olarak adlandırılır. Erken doğum rahim kasılmalarının zamanından önce başlayıp rahim ağzının açılması, incelmesi bazen de erkenden suyun gelmesidir. Tüm hamileliklerde yaklaşık olarak yüzde 11’inde erken doğum görülmektedir. Her yıl dünyada yaklaşık olarak 13 milyon erken doğum olup, bunların 1 milyon bebek bu nedenle kaybedilmektedir. Erken doğum bebek açısından ciddi sorunlar (fiziksel ve mental sakatlık olasılığı) ve yenidoğan ünitesinde takip ihtiyacı doğurur. Bebek haftası ne kadar küçük olursa bu problemlerle karşılaşma olasılığı kat kat artar. Aynı zamanda anne ve baba içinde büyük bir psikolojik sıkıntılı süreç doğurur” dedi. 

Erken doğum risk faktörleri 

Opr. Dr. Alper Tuğlu şöyle devam etti: "Fakat gebelik sürecinde oluşan bazı etkenler erken doğum riskinde önemli rol oynar. Özellikle bazı durumların da erken doğum riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Daha önce erken doğum yapma ve erken haftalarda suyun gelmesi, idrar yolu enfeksiyonları, plasenta ile alakalı komplikasyonlar, amniyos suyunun fazla olması, gebelik döneminde cerrahi operasyon, karın bölgesine darbe almak, servikal yetmezlik, uterin ya da serviks ile ilgili yapısal anormallikler, sigara ve alkol kullanımı, anemi (kansızlık), ateşli hastalıklar, doğumlar arası sürenin çok kısa olması, sosyoekonomik düzeyin düşük olması erken doğum tehdidini ve riskini ortayla çıkarmaktadır.” 

“Mutlaka doktora gidin” 

Dr. Tuğlu şu bilgileri verdi: “Rahim kasılmaları öncelikli olarak erken doğum belirtileri arasındadır. Doğumun normal yollarla başlaması için kasılma olması gerekir, çünkü kasılma olmadan, rahim ağzı açılmaz. Sanki bebek geliyormuş gibi, genital bölgede baskı hissi oluşturur. Adet dönemlerinde yaşanan kramplara benzer kramp ve ağrılar, Bel, sırt ağrıları ve baskı hissi gibi ancak bu belirtiler tek başlarına yaşandığında erken doğum nedeni olmayabilir. Erken doğum belirtileri, kasılma ile birlikte meydana gelmelidir. Bu belirtilerin herhangi birinin olması halinde rahim kasılmalarının olup olmadığının kontrol edilmesi gerekir. Ortaya çıkan bu belirtiler rahim kasılmaları olmadan erken doğumu ifade etmez. Fakat belirtilerden herhangi birinin olması halinde, rahim kasılmaları hissedilemiyorsa mutlaka acil olarak ilgili doktora başvurulması gerekmektedir. Bazı risk gruplarında yapılan rahim ağzı ultrason değerlendirmeleri ve fibronektin denilen madde analizi ile erken doğum riski belirleyebilmektedir. Bazı ilaçlarla erken doğum belirli süre engellenebilir.”