Kadın istihdamının önünü açan ve kadını iş hayatına kazandıracak her platformda görev aldığını söyleyen Erkunt Armağan,  “9 farklı sivil toplum kuruluşunun üyesiyim. Bunlardan 4'ü içinde bulunduğum makine sektörü, 3'ü kadının toplum ve iş hayatında güçlendirilmesi  ve 2'si de mezunu olmaktan gurur duyduğum Ankara Koleji ve mezunları olan iş insanlarıyla ilgili. Buralarda yaptığım çalışmaların hepsini bir sosyal sorumluluk, sosyal gereklilik olarak görüyorum” dedi.

“Kadını iş hayatında güçlendirmeye çalışan, sanayici ya da girişimci olmaya teşvik eden her çalışma benim gözümde altın değerinde” diyen Zeynep Erkunt Armağan, “Erkunt Traktör, bundan 2 yıl önce otomotiv sektöründe bir ilke imza atarak, kadın mavi yaka çalışan istihdamını başlatmış bir şirkettir. Türkiye için çok önemli olan bu adımımız Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından bir teşekkür belgesi ile de ödüllendirildi” dedi.

KADIN İŞ GÜCÜNDE AVRUPA'NIN ÇOK GERİSİNDEYİZ

Kadının toplumdaki yerinin güçlendirilmesi için yıllardır emek verdiğini kaydeden Zeynep Erkunt Armağan, Türkiye’de nüfusun yarısının kadın olduğunu ve kadınların üretime ve sosyal hayata katılmadan ekonominin canlanamayacağını vurguladı. 

Erkunt Armağan, “Bu konudaki çalışmalar bizim ülkemizde de Birleşmiş Milletler öncülüğünde yavaş ama ümit verici bir şekilde ilerliyor. Bu konuya ilgi duyan  dostlarımızı UN Women’s Empowerment Principles imzacısı olmaya davet ediyorum. Ben ilk imzacılarındanım. Kadınlarla çalışmaktan çok memnunum. Traktör fabrikamızda kabin montaj hattımıza eleman alırken yapılacak işin hassasiyeti ve temizliği öne çıkınca, kadın mavi yaka alımına öncelik verdik. Bu otomotiv sektöründe bir ilktir ve sektöre bir mesajdır. Mavi yaka kadının sektörü ya da kaderi sadece tekstil olmamalı, otomotivde de neleri başarabileceğini görmeli, kendine güvenmelidir” ifadesini kullandı.

SANAYİCİLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR

Kadın istihdamı konusunda sanayicilere çok iş düştüğünün altını çizen Zeynep Erkunt Armağan sözlerine şöyle devam etti: “Biz de kalıpları ve alışkanlıkları kırabilmeli ve yeni ufuklara bakabilmeliyiz. Demeliyiz ki; toplumun yarısı kadın, o halde kadın iş gücü muhakkak değerlendirilmeli ve onlara da fırsat verilmeli. Ben Türkiye’ye inanıyorum, babaların – annelerin kız çocuklarını önce okutmak, sonra çalışma hayatlarını desteklemek adına giderek daha olumlu adımlar atacaklarını görüyorum. Bunu desteklemek için yapılan her önemli çalışmanın içinde yer almaktan da onur duyuyorum"