Asherman Sendromu, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların kabusu oluyor. Rahim içinde oluşan yapışıklıklar, gebeliğin kürtaj ile sonlandırılması, özellikle kürtaj veya doğum sonrası rahim içinde kalan plasenta’nın (çocuğun eşinin), tekrar kürtaj ile çıkartılması, geçirilmiş tüberküloz ve diğer rahim içi enfeksiyonlar sonucu, polip miyom gibi tümöral oluşumların kameralı sistemle görülmeksizin kürtaj ile çıkartılmaya çalışılması gibi operasyonlar sebebiyle oluşuyor. Bu kapsamında çocuk sahibi olmak isteyen kadınların gebelik sırasında sorun yaşamaması için ilk olarak rahim içi yapışıklığının tedavi edilmesinin gerektiğini belirten Prof. Dr. Yücel Karaman, ’’Rahim içi yapışıklık hafif, orta ve şiddetli olarak 3 şekilde sınıflandırılır. Rahim iç duvarında incelme varsa gebe kalmaya engel olur. Böyle bir durumda gebelik oluşsa bile düşük ve erken doğum riski de artar. Bu yüzden gebelik öncesi tedavi edilmesi şarttır’’ dedi.

‘’Tekrarlama Oranı Yüksek’

Adet kanamasının azalması ile kendini gösteren Asherman Sendromu (rahim içi yapışıklık) tedavi edilse de belli bir süre sonra yeniden oluşabileceğini belirten Prof. Dr. Yücel Karaman, ‘’Kürtaj sonrasında hasar görmüş rahim, yenilenemez duruma geldiğinde, rahim duvarları yeniden birbirine yapışır. Bu durumlarda 4 farklı uygulama ile hastayı tedavi ediyoruz. Bunlardan ilki histereskopi yardımı ile yapışıklığı açılması iken kimi zaman rahim içine 1 aylık spiral uygulaması, balon uygulaması ya da hormon tedavi de uygulayabiliyoruz. Bu durum birden fazla kez tekrarlasa da, tedavi sonrası anne adayları sağlıklı bir şekilde hamile kalabiliyor’’ dedi.