Aşık Mahzuni Şerif Narlıdere’de anıldı
Çağımızın Pir Sultan Abdalı olarak kabul edilen Aşık Mahzuni Şerif, aramızdan ayrılışının 16’ncı yıldönümünün de Narlıdere’de heykeli başında düzenlenen tören ile anıldı.
Çağımızın Pir Sultan Abdalı olarak kabul edilen Aşık Mahzuni Şerif, aramızdan ayrılışının 16’ncı yıldönümünün de Narlıdere’de heykeli başında düzenlenen tören ile anıldı. Çatalkaya Mahallesinde Narlıdere Belediyesinin Mahzuni Şerif adına yaptığı parkta ve heykeli etrafında toplanan sevenleri, Usta Ozan’ın hatırası önünde saygıyla eğildiler.
Düşüncesinden asla ödün vermedi
16 yıl önce 17 Mayıs 2002'de Almanya’nın Köln şehrinde hayata gözlerini kapayan halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif Narlıdere’deki heykeli başında anıldı. Anma törenine Narlıdere Belediyesi Başkanı Abdül Batur, Aşık Mahzuni’nin oğlu sanatçı ve Çankaya Belediyesi meclis üyesi Ali Mahzuni, CHP bir önceki dönem PM üyesi Mustafa Moroğlu, CHP bir önceki dönem İzmir İl yöneticisi Celal Yıldız, Narlıdere Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Mustafa Aslan, CHP Narlıdere İlçe Başkanı Şahin Fırat, Meclis Üyeleri, Muhtarlar ve Narlıdereliler katıldı. Narlıdere Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Mustafa Aslan, Mahzuni şerif anma töreninde yaptığı konuşmada; Mahzuni Baba’yı bugün Mahzuni baba olarak anıyorsak duruşundan, düşüncesinden asla ödün vermediği içindir. Bugün burada o yüzden dostları ve sevenleri yüreğimizde kalbimizde yaşatıyoruz. Kendi menfaatleri için güce erke tapan sanatçılardan olmadığı için onu Mahzuni baba olarak saygıyla anıyoruz. Mahzuni baba şunu bilmeli ki bugün onun yolundan giden on binlerce, yüzbinlerce sanatçı ve insan var. Başta Mahzuni baba ve bu yolda hayatını kaybeden, bedenen aramızdan ayrılan tüm sanatçı dostlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
Türkiye diyenler kazanacak
Aşık Mahzuni’nin Narlıdere’deki heykeli başında yapılan törende bir konuşma yapan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Aşık Mahzuni Şerifin vefat ettiği tarih olan 17 Mayıs 2002'den itibaren Narlıdere Belediyesi ve Narlıdere Alevi Bektaşi Derneği büyük ozanı anmak, hatırasını ve öğretisini gelecek kuşaklara taşımak için ellerinde geleni yaptıklarını ifade etti. Batur “ 16 yıl oldu. 16 yıl önce Mahzuni babayı kaybetmiştik. Daha dün gibi hatırlıyoruz. 16 yıl önce festival kapsamında bir türkü gecesi yapıyorduk. Maalesef bu acı haberi de tam Mahzuni türküleri söylenirken aldık. Aşık Mahzuni dizleri ile deyişiyle sazının teliyle düzene ve bu düzenin getirdiği baskıya çıkabilen ve bunu en güzel şekilde dizeleri ile anlatan bir ozan. Dönemimizin Pir Sultanı olarak tabir edilir Aşık Mahzuni. 16 yıldır Aşık Mahzuni’yi bu parkta, heykelinin başında dostlar, arkadaşları ve oğlu Ali Mahzuni ile birlikte anmaya çalışıyoruz. Tüm bu çabamız, Aşık Mahzuni felsefesini, duruşunu ve ozan geleneğini gelecek kuşaklara aktarmak için. Bu parkta duran heykelin anlamı da o aslında. Bizler gelip geçiciyiz fakat gelecek kuşaklara en azından bu heykele bakıp onu hatırlamalı, değerlerini, bu ülkeye kattıklarını unutmamalıdır. Mahzuni baba bugünlerde yaşasaydı önümüzdeki 24 Haziran seçimlerini, halkımızın içindeki umudu kendince dizeleri ile ifade ederdi. İktidarların değil halkın yanında olurdu ve onlarla beraber türkülerini söylerdi. Ben buradan Mahzuni babamıza seslenmek istiyorum. Işıklar içinde rahat uyu. 24 Haziran’da biz kazanacağız. Gece gündüz tüm varımızla, yoğumuzla çalışacağız ve artık Mustafa Kemal Atatürk diyenler, Hak, Hukuk, Adalet diyenler ve bağımsız Türkiye diyenler kazanacak” dedi.
Kara oğlanla geldik şimdi sarı oğlanla devam edeceğiz
Aşık Mahzuni’nin oğlu Ali Mahzuni törende yaptığı konuşmada Bugün Narlıdere tarihi bir gün yaşıyor ve yaşatıyor. 10 yıldır Narlıdere Belediye Başkanımız Abdül Batur’un daveti üzerine Narlıdere’ye geliyorum. Fahri Narlıdereli oldum artık. Şu dönem öyle bir dönem ki Mahzuni’nin kendi dünyasını anlatmaktan öte Mahzuni’nin bize verdiği, çizdiği düşünce ve anlayışı hayatlarımıza geçirme dönemidir. Üstadın bir söz vardır; ‘Posta ol da dosta bildir. Pasta olda hasta güldür, Eşekten üstün değildir bir aslan kükremesi, Cahilin Cahil kalması kamillerin halt etmesi’. Biz tam bağımsız Türkiye diyenlerimiz, sabahın kör saatlerinde iplerde sallandırılanlarımız, biz Sivas’ta yananlarımız, biz bu insanların evlatları değil miyiz. Demek ki biz tam olarak işimizi yapamamışız, yeteri kadar sahip çıkmamışız. Siyasilerin en büyük şansı büyük kalabalıklara ulaşabilme kolaylığı idi. Mahzuni’nin ise bir sazı ve güvendiği bir yüreği vardı. Yasaklanmasına rağmen insanların dil gazetesi onu halka ulaştırdı. O der diki ‘ Benim gençlerden umudum var. Kurtarırsa gençler kurtarır. Gencecik bir Türkiye Cumhuriyetine zamanında kara oğlanla geldik şimdi sarı oğlanla devam edeceğiz’ 24 Haziran Hayırlı uğurlu olur inşallah” dedi.
Yapılan konuşmaların ve Mahzuni eserlerinden oluşan küçük bir türkü dinletisinin ardından tören katılımcıları ile birlikte Mahzuni Şerif Heykeline kırmızı karanfil bıraktılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.