Son zamanlarda bazı kendini bilmezlerin Atatürk’ün şahsına, Annesine, Manevi Kızına hakaret içeren ifadelerde bulunmasının kabul edilebilir bir yanı yoktur. Son olarak 6 Mayıs 2017 Tarihinde bir TV kanalında yayınlanan bir program da Atatürk’ün Manevi Kızı Afet İnan Hanımefendiyle ilgili edep sınırlarının aşan sözlerin söylenmesinin altında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün saygınlığını azaltmak, itibarsızlaştırmak ve Atatürk’e karşı kin ve nefret duyguları oluşturmak yatmaktadır.10 Kasım 1938’de ebediyete uğurladığımız Liderimizin ardından 80 yıl sonra ahlaksızca, edepsizce konuşmalar yapmak dinimize,  kültürümüze,  örf ve adetimize uygun değildir.Biz Alparslan’ından, Fatih Sultan Mehmed’e, Abdülhamid’e Cumhuriyet Tarihimizde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Adnan Menderes’ine, Turgut Özal’ına, Süleyman Demirel’e,  Bülent Ecevit’e ve bu günde hizmet etmekte olan Devlet büyüklerimize kadar saygılı olunması gerektiğini, yapılan hakaret, küfür, iftira, gibi konularda mutlaka cezai müeyyidelerinin olması gerektiğini tekrardan vurgulamakta yarar görüyoruz.Bu Devlete hizmet eden büyüklerimizin hatalarını, eksiklerini ortaya çıkarmak için gayri ahlaki çaba harcamak, Türkiye Cumhuriyeti Devletini itibarsızlaştırma çabalarından başka bir şey değildir.Biliniz ki; kim bir devlet büyüğüyle ilgili iftira da bulunuyorsa hedef Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Hele ki hedef; Milli Mücadelemizin Lideri, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise hedef Cumhuriyet rejimidir.ABD’si, Rusya’sı, AB’si leş kargaları gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletine saldırmaktayken, Biz Millet olarak, tek yumruk olarak kenetlenmemiz gerekirken, bazı kendini bilmezlerin tarihten bu güne Devlet Büyüklerimizin hatalarıyla, kusurlarıyla, özel hayatlarıyla ilgilenmeleri, iftira atmaları,hakaret etmeleri kabul edilemez.Birlik ve beraberliğimize karşı ayrılık tohumları atan ve bu yönde çabası olanlar bu ülkeye ihanet etmekten başka bir iş yapmazlar.Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etmeyi marifet sayanlar bu ülkenin evlatları olamaz. Son günlerde bazı çevreler adeta Atatürk’e hakaret etme yarışı içerisine girmiş olmaları devlet millet düşmanlığından başka bir şey değildir. “Kurtuluş savaşı hiç olmamıştır, 1923 Yılında Millete darbe yapılmıştır.” Gibi söylemler bu Milleti özünden, benliğinden uzaklaştırma çabasından başka bir şey değildir.Onlar olsa olsa İzmir’de denize dökülen, Galata Limanı’ndan ardına bakmadan kaçan, Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta, Şanlıurfa’da bu milletin gerçek evlatlarından dersini alan işgalci, emperyalistlerin ardında bıraktığı gayri meşru kırıntılarıdır. Bunlar, duruma ve güce göre yer ve şekil değiştiren, bazen milliyetçi geçinen, gerektiğinde yeni Osmanlıcı, sözde İslamcı ama gerçekte mandacı anlayışın temsilcileridir. Ruhlarını satılığa çıkarmış, kalemlerini kiraya vermiş, zoru gördüğünde kılık değiştirerek fare deliğine saklanmayı, uygun ortam bulduğunda deliğinden çıkarak topluma nifak sokmayı karakter edinmiş olanlar bu anlayışın mensuplarıdır.Bu erdemli Devleti, demokrasimizi ve Cumhuriyetimizi bizlere hediye eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen gazi ve şehitlerimize bir kere daha minnetlerimizi ifade ediyoruz.  Saygı ve eleştiri sınırlarını aşacak nitelikteki bu açıklamakları yapanları lanetliyor, sessiz kalanları kınıyoruz.