ATEŞBÖCEĞİ

ATEŞBÖCEĞİ

Öykü Orakçı yazdı...

Nasıl yağmur yağıyor. Gökyüzü, nefes almadan ağlıyor gibi. Film açıp, geceye iyice yerleşiyorum. En sevdiğim saatler, herkesler çekilmiş kendinlesin. Damlalar, kendini hiç düşünmeden yere atıyor. Sokak boş, kaldırımlarda ıslak lambaların gölgesi. Kış gecelerini sevmiyorum. Çok yoruyor kış beni çok. Hava şartları, ağır gelen montum, botum çizmem... of taşıyamıyorum çok yoruyor.

Uykuya teslim olmak üzereyim. Gece gece telefonuma düşen

mesaja uzun uzun bakıyorum. Tekrar tekrar okuyorum. Mesaj; "Öykü ne olur uyumamış ol. sevgilim döner mi öykü?" Bir taraftan düşünüyorum, ayrılığın acısı, seviyor demek diyorum, üzülüyorum .Diğer taraftan, karşı taraf istemiyor, gitmek için kendince sebepleri var. Haklı yada haksız ama gitmek istiyor. Kendi seçimi diyorum yine üzülüyorum.

Sonra durup kendi kendime soruyorum, bana ne oluyor ki ben niye üzülüyorum?

3fc4a798-6f9a-4519-9a10-f4aab6f6dd22.jpg

Üzülüyorum çünkü birilerini üzgün görmek istemiyorum. Çevremdeki arkadaşlarım mutlu olsunlar istiyorum. Biliyorum ki, mutluluk bulaşıcıdır. Hayat ve yüklediği sorumluluklar içinde kaybolduğumda, arkadaşlarımın ateşböceği misali ışığıyla umutlanmak istiyorum. Bir mesaj daha geliyor; öykü acil cevap ver. Yarın sevgililer günü yazsam mı? Bütün dünya birleşip "yazma" desek o yazar biliyorum. Döner mi kısmına gelince, konunun uzmanı değilim ama gözlemlediğim kadarıyla genelde dönüyor. Tabi niye döndüğü önemli. Niye gittiği kadar önemli. Dönmeyebilir de. Saygı duymak gerekir. Olacak olan oluyor zaten hayatta. Su akıp yolunu buluyor. Kendi hayatımıza bakıp ilerlemek gerekiyor. Hayat çok kısa, çok kıymetli ve çok hızlı. Arada hayat ayağımıza bassa da, ateş böceği gibi tüm ışığıyla dans edenleri ödüllendiriyor.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.