Bugünün en çok konuşulan konusu bu olsa gerek.

İzmir’in turizm merkezi olan Çeşme’ye Nisan ayında önce dolu olarak başlayan sonra kara dönen hava olayları.

Hava olayları diyoruz çünkü normalde olan havanın zaten kendisi.

Normal olmayan durum ise hava olayı!

Nisan ayında yağmur yağar onu anlarız, hatta Nisan’da Çeşme’de, Bodrum’da denizi girilir onu da anlarız da dolu, kar da yağar diyen olursa yok artık deriz.

Ama işte o yok artık dediğimiz oldu.

Sabah saatlerinde Çeşme’ye doluyla başlayan kar yağdı.

Mavi denizin bittiği sahiller beyaz kara büründü.

Hava olayı da iklim krizini, iklim değişikliğini, iklimlerin artık birbirine girdiğini net göstergesi.

Bununla ilgili yıllar önce çevreci aktivistler dünyayı ve insanları çevre katliamı ve iklimlerin tehlikeli şekilde değişeceği konusunda uyardıkları çok olmuştu.

Bu uyarı yapanlar iki elin parmaklarının sayısını geçmezdi.

Uyarılarını dinleyen binlerce insan ise azını dinleyip, çoğunu dinlemediği uyarılarından hiçbir şey anlamaz, anlayamazdı.

Basın da o dönemlerde bu tür açıklamalar pek yer vermez ama takip etmekten de geri durmazlardı.

Yıllar geçti, düşünen de oldu, konuşanda oldu, yazan da oldu.

Devletler tek teke iklim krizine karşı birlikte önlemler almaya başladı.

Çevre faktörünü korumak için yasalar çıkartıldı, yasaklar kondu ve cezalar getirildi.

Ama geçmişte yapılan hataların önüne geçmeye maalesef yetmedi.

Şimdi o hataların sonuçlarını bütün insanlık olarak, dünyanın bütün coğrafyasında ama yaşayarak ama ölerek görüyoruz.

Şimdilerde iklim krizine karşı yapılanlar, alınan tedbirler tabi ki önemli.

Daha beter bir iklim değişikliği yaşamamak adına, dünyanın insanın yaşamasına izin vermeyecek bir iklime bürünmemesi adına.

Şimdi evinizde, işyerinizde, çevrenizde doğaya ne kadar zarar verdiğinizi, nasıl zarar verdiğinizi birazcık düşünün.

O birazcık düşünme, gelecekte yaşayacak insanların birazcık daha iyi dünyada yaşamasına olanak tanıyacaktır.

Nokta!