Filiz Alp
Babamın Mirası
Kitap okumaya iyi hatırlıyorum , orta okul yıllarında başladim hem de hiç unutmam Şolohov' un "Durgun Don " eseriyle , nasıl keyif alarak okuyorum , yaşıtlarım sokakta oyun oynarken ben harıl harıl kitap okuyorum ,cilt cilt, pişman oldum mu derseniz , asla, benim dünyam olmuştu o zamanlar kitaplarım , öyle ki okuduğum o romanın tadı da halen damağımdadır, oldum olası da Rus yazarları sevmişimdir çünkü bizdeki kırsal yaşamın izleri var onlarda..
Kitap okumamdaki kahramanımın da kim olduğunu sorarsanız , elbette ki babam çünkü babam günlük gazetesini hiç ihmal etmeyen ve elinden de kitap düşmeyen bir adam, ilerlemiş yaşına rağmen halen daha okuyor ve okuyor ,hiç mi hiç vazgeçmedi son nefesine kadar da vazgeçmeyecek görünüyor..
Kitaba aşık , vurgun bu insan , bize yani çocuklarına yatlar katlar bırakmamış olabilir ama mirasların paha biçilmezini bıraktı , kitap okumanın ne değer olduğunu ,ne mühim olduğunu ..
Minettarim hep de minnettar kalacağım..
Ben de bir öğretmen olarak kitap okumayan çocuklarını şikayet eden velilerime şunu sorarim ,siz anne baba olarak kitap okuyor musunuz , aldığım yanıtlar çok da iç açıcı olmuyor o zaman şikayet havada kalıyor , anlamını bulmuyor..
Büyükler de boşuna dememiş , armut dibine düşer , düşüyor işte ,bir çocuğun rol modeli anne ve babasıdır ,bunu sağır sultan bile duydu ama bazı anne ve babalar duymadi ve duymuyorlar..
O vakit de şikayet etmeyecekler ..
Herkes eteğindeki taşı dökecek ve sonra konuşacak..
Kimse de eline kitap almaktan korkmasın artık, zekayi parlatmak isteyen , farklı hayatları merak eden varsa da sırtını kitaplara dayasın , onlardan zarar gelmez.
Umarım mesajlarım da yerine ulaşmıştır..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.