Bakan Elvan'dan flaş destek açıklaması
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Enflasyonla mücadeleyi bu ülkenin refahı için mutlaka kazanılması gereken bir savaş olarak görüyoruz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Bütçeden ve çeşitli konulardan sunduğumuz desteklerin tutarı 141 milyar lirayı aşmış durumda. Yıl sonuna kadar bu tutarın 191 milyar liraya milli gelirin yüzde 3,4’e ulaşmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Elvan, Ankara Sanayi Odası Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’na katıldı. Çevrim içi olarak düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Elvan, “Korona virüs salgını 2020 yılından itibaren küresel gündeme damgasını vurdu. Geçtiğimiz sene dünya ekonomisi açısından aslında kayıp bir yıldı. Küresel ekonomi yüzde 3 dünya ticareti yüzde 8’in üzerinde daralırken, dünya üzerinde milyonlarca kişi iş gücü piyasalarını terk etmek durumunda kaldı. Salgınla mücadelede ülkeler eşi benzeri görülmemiş makro ekonomik politikaları devreye aldı. Ekonomik istikrar için uygulanan bu politikalar günün sonunda küresel enflasyona, bütçe açıklarına ve borçluluk seviyelerine çok ağır yükler getirdi” diye konuştu.
Türkiye’nin salgın dönemini başarıyla yürüttüğünü belirten Bakan Elvan, “Uyguladığımız politikalarla hem toplum sağlığını hem de ekonomiyi ayakta tutacak tedbirlere özel bir önem veriyoruz. Bütçeden ve çeşitli konulardan sunduğumuz desteklerin tutarı 141 milyar lirayı aşmış durumda. Yıl sonuna kadar bu tutarın 191 milyar liraya milli gelirin yüzde 3,4’e ulaşmasını bekliyoruz. Kullandırılan ve ertelenen kredilerle ise 524 milyar liralık yani milli gelirin yüzde 9,3’ü kadar bir kaynak harekete geçti. Şunu da ifade etmek istiyorum. Özellikle yükselen ekonomilerde çizgi üstü ve çizgi altı desteklerin tutarının yüzde 7,7 olduğunu ifade etti. Türkiye’de bu oran yüzde 13” bilgisini verdi.
Bu dönemde ticarette süreklilik devam etmesinin sebebinin kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, maddi ücret desteği ve normalleşme desteği gibi mekanizmalar olduğunu vurgulayan Bakan Elvan şunları kaydetti:
“Bu uygulamalarla 9,5 milyon vatandaşımıza 55 milyarlık liralık bir destek sunduk. Sunduğumuz bu desteklerin de toplam katkısıyla toplam istihdam 2020 Mart’ında biliyorsunuz korona virüsün Türkiye için başladığı süreçti 2020 Mart’ına göre 2 milyon kişi artarak 28 milyona çıktı. Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere iş gücü piyasalarını canlandırmak en temel önceliğimiz olmaya devam edecek. Bununla birlikte fiyat istikrarının sağlanması ve cari açığın kontrol altında tutulması da ekonomi politikalarımızın odağında yer alıyor”
Bakan Elvan, enflasyonun nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin önündeki en büyük engel olduğunun altını çizerek, Yüksek enflasyonun olduğu bir ortamda uzun vadeli karar alma güçleşir. İçeride yatırım yapma güçleşir ve kaynaklar verimsiz alanlara gider. Sanayici önünü göremediğinde ekonomik istikrardan da bahsetmek olmaz. İşte bu yüzden enflasyonla mücadeleyi bu ülkenin refahı için mutlaka kazanılması gereken bir savaş olarak görüyoruz. Sorunu bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Para, maliyet, finansal sektör ve yapısal politikalarımız uyum içinde hareket ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Salgın sürecinde Türkiye’nin sorun yaşadığını fakat dünyadaki ülkelerin daha büyük sorunlar yaşadığını bildiren Bakan Elvan, “Ülkemizin bu alandaki kırılganlıklarını azaltmak üzere yapısal politikalara hız kazandıracağımızı da belirtmek istiyorum. Yakın zamanda kuracağımız Fiyat İstikrar Komitesi enflasyon üzerinde risk oluşturan arz şoklarına karşı çözüm önerileri geliştirmeye yönelik olacak. Bu komite Merkez Bankası politikalarının yerini almayacak bilakis Merkez Bankası tarafından uygulanan politikaları tamamlayıcı bir fonksiyon üstlenecek” şeklinde konuştu.
Bakan Elvan, şirket sermaye yapısını güçlendirmek için ise nakit sermaye artırımında yüzde 50 olarak uygulanan kurumlar vergisi indirimini, artırılan sermayenin yurt dışından getirilmesi durumunda yüzde 75 olarak uygulanacağını açıkladı.
Türkiye’nin vergi yükü hakkında da değerlendirme yapan Bakan Elvan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oranlara baktığımızda gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerde 37 OECD ülkesi arasında yüzde 5,6 oranıyla en düşük vergi yüküne sahip 37. ülke konumunda Türkiye. Türkiye mal ve hizmetler üzerinden alınan vergi yükü sıralamasında yüzde 9 oranıyla OECD ortalamasının 1,8 puan altında yer almakta. En düşük vergi yükü sıralamasında 27. ülke konumunda. Vergi gelirleri ve SGK yükü dikkate alındığında ise Türkiye’nin vergi yükü yüzde 23,1 olup OECD ortalamasında bu oran yüzde 33,8’dir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.