Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Değerlendirme Toplantısında konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemine ulaşmak için çıktığımız bu yolda bu toplantılar ve buluşmalar önemli katkılar sağlamaktadır. Vatandaşımızın hakkını, hukukunu, beklentisini, herhangi bir hak talebini adaletimizin odağına yerleştirmek hepimizin ortak sorumluluğu.

Bir suçun mağduru olan vatandaşımızı adliyede derdiyle baş başa bırakmayan bir adli sistemi inşa ediyoruz. Mağdur odaklı bu yaklaşımlar vatandaşımıza büyük katkılar sumaktadır. Mağdurun elinden tutan, yarasını dindiren, gözyaşını silen bir uygulamayı sürecin en önemli parçası olarak görmekteyiz. Bu anlayışımızın uygulamalarını yerinde görmek amacıyla bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. Güçlü Türkiye’nin yolu hangi görüş, hangi düşünce, inanç ,mezhep, siyasi kanaate sahip olursa olsun, hangi yaşam tarzına sahip olursa olsun herkesin hakkını, hukukunu en yüksek standartlarda geliştirmekten geçmektedir. Türkiye’nin yolu, rotası budur. Bu yüzden sahadaki uygulamaları da yerinde görmek bizim için çok değerli, çok anlamlı bir çalışma” dedi.

“Üçüncü bir karma model için çalışıyoruz”

Adli süreçlerde vatandaşların yeni mağduriyetler yaşamamasını amaçladıklarını dile getiren Bakan Gül, “Örneğin bazı davalarda sürenin uzaması ve dolayısıyla çıkan belirsizlik tarafların hayatına doğrudan olumsuz etkilemektedir. Bu konuda akla gelen ilk örneklerden biri boşanma davalarıdır. Biz diyoruz ki iki taraf da boşanmak istiyorsa ama tazminat, velayet gibi şartlarda uzlaşamadıkları için anlaşmalı boşanma olmuyorsa bu dava yıllar boyunca uzayıp gitmesin. İki taraf da boşanmak istiyor ama bazı hususlarda anlaşamadıkları için uzayıp giden çekişme kadına da erkeğe de daha da önemlisi varsa çocuğa çok büyük yaralar açmakta.

Tarafların iradesine uygun, yeni mağduriyetlere yol açmayacak yeni bir usul geliştirmenin bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz ve bu konuda çalışmalarımızı yakın zamanda yoğunlaştırdık. Bir anlaşmalı boşanma bir de klasik çekişmeli boşanma var usulümüzde. Üçüncü bir karma model için çalışıyoruz. Boşanma davasında süreci uzatan usül hükümlülüklerini ana davadan ayıran dava hızlı ve yeni bir usul getirmek üzere çalışmalarımızı yoğunlaştırdık” diye konuştu.

“90 yıldır süregelen çocukların icrayla teslim edilmesi uygulamasına son verdik”

İnsanlar içinde korunmaya en muhtaç olanların çocuklar olduğunu vurgulayan Bakan Gül, “Bunun için devletin şefkatli eli çocukların her zaman yanındadır ve çocuğun psikolojisini korumaya yönelik özel çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. 5. yargı paketi geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Özellikle boşanma sonrası tarafların çocuğunu görme konusunu icra alanının tamamen dışına çıkarmış durumdayız. 90 yıldır süregelen çocukların icrayla teslim edilmesi uygulamasına böylece son verilmiştir. Bu sürecin uygulamasına yönelik ikinci bir mevzuat çalışmaları da yapılıyor. Bu süreç tamamlandığında pilot uygulamalarla ve sonradan tüm Türkiye genelinde uygulamalar tamamlanmış olacaktır. Bu işlemler artık ücretsiz yapılacaktır. Bu değişikliğin hayata geçmesi için de süreci beklemedik.

İnsanlar kendi çocuğunu görmek için artık para ödemeyecek. Buna derhal başladık. Kendi çocuğunu görmek isteyen anne veya baba, ‘Ben çocuğumu görmek istiyorum, şu parayı da yatırıyorum’ diyen uygulamaya son verdik. İnsan kendi çocuğunu görmek için para öder mi? Hazırlıkları ilgili kurumlarca hassas bir şekilde tamamlanarak tüm Türkiye’de uygulamaya geçecektir” ifadelerini kullandı.