Katıldığı bir program sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan adalet bakanı Abdülhamit Gül'e Danıştay 2. Dairesinin TSK'da kadın personele başörtüsü serbestisi getiren düzenlemenin yürütmesinin durdurulması talebini reddetmesi soruldu. Gül, davaya ilişkin yargılamanın devam ettiğini belirterek, savcının düşüncesinin iptali yönünde olduğunu, ancak Danıştay 2. Dairesinin reddi yönünde karar verdiğini ve işlemin hukuka uygun bulduğunu söyledi. Gül, "Bu dava devam etmektedir ama farklı kararları da var, red olmuş dosyalar da var. Bu konuda Danıştay'ın yaklaşımı genel olarak özgürlükçü bir yaklaşımdır. 2019'a girdiğimiz bu zamanda hala insanların kafasındaki örtüyle, hala insanları ideolojisiyle, düşüncesiyle, yaşam tarzı ile uğraşan zihniyet gerici bir zihniyettir. Gericilik geride kaldı, Türkiye artık çağdaş, ileriye, insan haklarına, daha özgürlükçü bir yaklaşıma doğru önemli mesafeler elde etmiş bir ülkedir. Hukukun tüm mekanizmaları başörtüsünü bir özgürlük olarak görmekte ve başörtüsüne karşı yapılan saldırıları da hukuk dışı olarak görmektedir. Artık Türkiye geriye değil ileriye bakacak. Danıştay da bu görüşe itibar etmemiştir" şeklinde konuştu. 

"Suud taraf sessiz kaldı" 

Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunun uluslararası boyuta taşınması yönündeki gelişmeleri de değerlendiren Gül, Türkiye'nin titizlikle soruşturmayı yürüttüğünü dile getirerek, "Bugün hala cesedinin bulunması engellenmiştir. Asla üstü örtülmeyecek vahşi bir cinayettir. Türkiye en başından beri soruşturmayı titizlikle sürdürmektedir. Taktir olması noktasında uluslararası boyuta taşınacaktır. Bu olayın üzeri örtülmeden ortaya çıkarılması gereken bir vakadır. Biz talebimizi hukuk çerçevesi içinde yineledik. Bu konuda Suudi Arabistan'ın yapıcı olması lazım ama böyle bir tavır görmedik, gerekli destek görülmedi, sessiz kalındı. Bu olayın aydınlatılmasını istiyorsanız Türkiye ile işbirliği içinde olmak lazım" vurgusunu yaptı.