Bakan Gül'den Kur’an kursu açıklaması
Bakan Gül, “Eski Türkiye’nin adetlerini, alışkanlarını hortlatmak isteyenler, Kur’an kurslarına Orta Çağ zihniyeti diyerek bunu hortlatmak isteyen zihniyet iyi bilmelidir ki o köprünün altından çok sular aktı” dedi.
Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu (BEDK) tarafından düzenlenen Bilgi Edinme Hakkı Ulusal Sempozyumu’nda konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “İnsan hakları milletimize tepeden bahşedilen, verilmiş bir haklar bütünü değildir. Milletimiz hukukun asıl sahipleridir. İnsanımız hakkın yegane sahibidir. Bunun birileri tarafından bahşedilmesine ihtiyacı yoktur. İnsan hakları bir lütuf olmadığına göre, kişinin doğuştan getirmiş olduğu haklar olduğuna göre, bunu uygulamaya dökmenin en temel güçlü göstergesi de bilgi edinme hakkıdır” diye konuştu.
Hukuk devletinin rutinin her şartta gerçekleştiği anlamına geldiğini bildiren Bakan Gül, “Hukuk devleti demek, devletin rutininin hukuk olduğu demokrasi olduğu bir devlettir. Devlet, rutin dışına çıkmaz. Olağan zemini hukukun kendisidir. Hepimizin bildiği gibi eski Türkiye’de rutin dışına çıkalım anlayışı sıradanlaşmıştı. Daha da kötüsü bu durum kanıksanmıştı. Oysa devletin rutini hukuktur, demokrasidir bunu her durumda göstermesi temel görevidir. Kılık kıyafetinden dolayı, inancından dolayı, etnik kökeninden dolayı, siyasi görüşünden dolayı ama herkesi bir şekilde suçlayan araçsal bir hukuk anlayışı vardı. Böyle bir dünyada bilgi edinme hakkı suçtur” açıklamasında bulundu.
Bakan Gül, artık Türkiye’de hiç kimsenin inancından dolayı ötekileştirilmediğinin altını çizerek, “Böyle bir şeye asla izin verilemez. Kimliğinden dolayı hor görülemez. Yaşam tarzından dolayı ayrımcılığa maruz bırakılamaz. Görüyoruz ki bazıları halen eski Türkiye’nin özlemi içerisinde. Eski Türkiye’nin adetlerini, alışkanlarını hortlatmak isteyenler, Kur’an kurslarına Orta Çağ zihniyeti diyerek bunu hortlatmak isteyen zihniyet iyi bilmelidir ki o köprünün altından çok sular aktı. Artık Türkiye eski Türkiye değil. Kimliğiyle, yaşam tarzıyla, kılık kıyafetiyle ötekileştiren, yaşam tarzından dolayı ötekileştiren korku siyaseti ve jakoben bağnazlık maziye gömüldü” şeklinde konuştu.
Türkiye’de özgürlüğü koruyacak mekanizmaların olduğunu belirten Gül, “Milletimiz diyor ki sen benim çocuğumun gideceği okula, kursa, kılık kıyafetine, inancına karışamazsın. Sen benim adıma karar veremezsin. Bunları bu tercihleri hor ve hakir asla göremezsin. Milletimizin yaklaşımı budur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 20 yıldaki devlet anlayışında hep bu yönde olmuştur. Bu liderlikle Türkiye’de yaşanan bu köklü zihniyet değişiminden de taviz vermeye asla tahammül edemeyiz. Buna asla izin veremeyiz” ifadelerini kullandı.
“Açıklık ve şeffaflık devletin özgüven göstergesidir” diyen Gül, “Bilgi edinme hakkının çok önemli neticeleri vardır. Bu hak vatandaşla devletin kaynaşmasına önemli katkı sağlamaktadır. Vatandaş kendisi hakkında uygulanan ve tesis edilen işlemi sebebini arkasında yatan gerekçeyi bildiği takdirde çoğu zamanda idareye hak vermektedir. Hak vermiyorsa da yine bağımsız tarafsız yargıya müracaat edebilmektedir. ‘Benim hakkımda şöyle bir işlem yapıldı ama bu sebeple yapılmış. Ben bunu anlayışla karşıladım’ gibi bir yaklaşım ya da bu çerçevede bir değerlendirme yoksa yargı yoluna gitme imkanı vardır.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.