Bilişim ve iletişim teknolojisinde meydana gelen yeniliklerin artık toplumların kimyasını değiştirdiğini vurgulayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "Toplumlar sadece kendilerine sunulan değil, her alanda dünyada en iyi olanı talep etmeye başladı. Bunu anlamayan ülkeler, gelişmelerin ve zamanın arkasında kalacakları da açıktır" ifadelerini kullandı.

Teknolojiye gen vurmanın mümkün olmadığını belirten Bakan Karaismailoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Heyecanla izlediğimiz bilim kurgu filmlerinde gelecek profilleri gerçek hayatta birer birer tezahür etmektedir. Bugün hayal ürünü dediğimiz şey, yarının gerçekliğidir. Bu kapsamdan bakınca gelecek 30 yılın teknolojilerini belirlemeyi amaçlayan bu önemli zirveye ev sahipliği yapmak bizler açısından son derece önemlidir. 1990’lı yılların başında haberleşme hizmetlerindeki temel amaç bu hizmeti sadece bireylerin kullanımına sunma çabasıydı. Bugün ise biz bu hizmeti daha hızlı, daha güvenli ve daha ekonomik olarak, en yenilikçi teknolojilerle insanlara ulaştırma anlayışına hakimiz. Adeta dijital bir dönüşüm yaşıyoruz. Dijital dönüşümün olmazsa olmazı; karada, denizde, havada güçlü elektronik haberleşme altyapılarıdır".

"Mobil ve uydu altyapıları bakımından önemli yatırımlar yaptık"

Dijital dönüşümün öncelikle güçlü altyapıların varlığına ve bu altyapılar üzerinden verilen hizmetlerin vatandaşlar tarafından erişilebilir olmasına bağlı olduğuna dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, "Bu anlamda ülkemizde gerek sabit gerekse mobil ve uydu altyapıları bakımından önemli yatırımlar yaptık. artık 7’den 70’e internet, mobilite, nesnelerin interneti, bulut, yapay zeka teknolojileri, veri analitiği gibi teknoloji uygulamalarıyla iç içeyiz. Ülkemizde 2003 yılında 18 bin geniş bant abonesi bulunurken, doğru ve yerinde yatırımlarla 2010 yılında 7,1 milyona, günümüzde ise 17,5 milyona ulaştı. Sabit geniş bantta bu gelişme yaşanırken, esas olarak 2009 yılında başlayan mobil geniş bant hizmeti ise hızla ülke geneline yayılarak, bugün mobil geniş bant abone sayısı 69 milyona ulaştı. Toplam geniş bant abone sayımız, 87 milyonla nüfusumuzu aşmış durumdadır. Özellikle son yıllarda sabit geniş bant tarafında en büyük gelişme gösterdiğimiz hizmet fiber abonelerdir" diye konuştu.

"Yerli ve milli 5G ürünlerimizin hem iç piyasaya hem de diğer ülkelere arz edilmesini hedefliyoruz"

Fiber abone sayısının 2010 yılında 150 bin dolayında iken bugün 4,5 milyona ulaştığının altını çizen Bakan Karaismailoğlu, "Yaklaşık olarak her 4 sabit aboneden birinin, fiber internet hizmeti aldığı anlamına geliyor. Artık ülkemizin teknolojik anlamda uluslararası konumuna baktığımız zaman, mobil şebekelerin yaygınlığı ve aboneye verilen hizmetlerin kalite ve çeşitliliği, fibere yapılan yatırımlar konularında ülkemizin yükselen bir trende sahip olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonunda Milli Teknoloji Hamlesi olarak artık bilgi teknolojileri sektörünün hizmet ve yazılım alt sektörlerinde yerli üretim payının yüzde 75’leri bulduğunu belirtmek isterim. Ülkemizde bilgi ve iletişim sektörü kapsamında 84 teknokentte yaklaşık 5 bin 700 firma 58 bin kişilik istihdamla faaliyet gösteriyor. Sektörün 2020 yılı toplam ihracatı bir önceki yıla göre yarı yarıya artarak, 10 milyar lirayı aştı.

Yerli ve milli ürünlerle 5G hizmeti verme hedefiyle tüm paydaşlarla çalışmalar sürdürüyoruz. Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi ile ilk fazda 5G yeni radyo, çekirdek şebeke, Şebeke Yönetim Sistemi, radyolink gibi ürünlerin Ar-Ge süreçleri ve prototiplerini hazırladık. Lansmanlarını yaparak kamuoyuyla paylaştık. Artık üretim süreci için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çalışmalar neticesinde, uçtan uca güvenlik mekanizması diye bilinen ve kontrol edilebilen yerli ve milli ürünleri kullanarak 5G şebekelerimizi devreye alacağız. Projemizle, dünya standartlarındaki yerli ve milli 5G ürünlerimizin hem iç piyasaya hem de diğer ülkelere arz edilmesini hedefliyoruz" açıklamalarında bulundu.

"5G teknolojisinin yanında 6G sistemine de hazırlık yapıyoruz"

Bakan Karaismailoğlu, “5G yaygınlaşmadan 6G teknolojisinin konuşulmaya başladık. 5G ile karşılaştırıldığında 6G kablosuz iletişim ağlarının çok daha yüksek spektrum, enerji ve maliyet verimliliği, daha yüksek veri hızı, daha fazla otomasyon imkanı sağlamasının bekleniyor. 6G ile ilgili Türkiye'de işletmecilerle ve özellikle üniversitelerde akademik seviyede önemli çalışmaları hayata geçirdik. 5G teknolojisinin yanında 6G sistemine de hazırlık yapıyoruz. Çünkü teknolojik yeniliklerde söz sahibi olabilen ülkeler, kendi teknolojilerini kendileri üretebilen ve herkesten önce oyuna girebilenler olacaktır. Bu çalışmalarımızın yanı sıra özellikle yerli ve milli uydu teknolojilerimizin desteğiyle de bilişim ve iletişimde bölgemizde lider, dünyada da önde gelen ülkeler arasında yerimizi alacağız. Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğunda güçlü ve kararlı adımlarla ilerliyoruz."