İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına Trabzon Akçaabat’ta şehit olan polis memuru Yusuf Ceylan’ anarak başladı. Soylu, 40 yılda kurulan Avrupa Birliği’nin bugün 10 yıllık göç sorunu yüzünden dağılmayı konuştuğunu belirterek, “Almanya, sel afet bölgesine 3 ay boyunca neredeyse yaklaşamadı. Orman yangınları ABD ve Kanada’da aylarca sürdü. Dünya son 2 yılda, beklenmedik şekilde salgın, ekonomi, göç ve enerji kriziyle karşı karşıya kaldı. Görünen o ki, dünyaya liderlik etmeye çalışan batı, literatürdeki ifadesiyle ‘sanayi toplumundan risk toplumuna’ geçmiş; ürettiği küresel sorunlar, bumerang gibi kendisine dönmüştür. Eskiden BM, NATO gibi yapılar, ülkeler arasındaki küresel sorunlarda, küresel çözümler üretirdi. Şimdi bunu yapamıyor veya yapmıyorlar. Ülkeler küresel sorunlara karşı yalnız kalıyor ve ve sadece bu sorunlara direnen, tedbir alabilen ülkeler, bir şekilde ayakta kalabiliyor” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK’nın 40 bin insanı hayatına mal olduğunu söyleyen Soylu, “Yalnız 2016’dan bugüne kadar katlettiği sivil vatandaş sayısı 408’dir; bu sayıya Bedirhan bebek ve annesi de dahildir. Terörün, kalkınmamıza kentilyonlarca lira zararı olmuştur. Türkiye’yi dünya liginde görmek istemeyenlerin bugün de desteği ve beklentisi, terör ve terörizmdedir. PKK, DEAŞ, FETÖ bu toprağın imalatı değildir. Geçtiğimiz günlerde Hakkari’de yakaladığımız, zırh delici özelliği bulunan ve neredeyse fabrikadan yeni çıkmış at-4 füzelerini kim gönderdiyse, bu örgütleri imalatçısı da onlardır. Bugüne kadar terörle mücadelede her hükümet, Allah razı olsun, ellerinden geleni yapmışlardır. Ne yazık ki imkansızlıklar, siyasal istikrarsızlıklar, ekonomik çaresizlikler, yerli ve milli savunma sanayindeki eksiklikler, bizi 21.yüzyılın başında, dünyanın desteklediği bir terör ve istikrarsızlık stratejisi ile karşı karşıya bırakmıştır. Geçmişteki acı ve kayıplarımız, bize büyük tecrübeler kazandırmıştır. Türkiye Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 21.yüzyıla, işte böyle bir başlangıç yapmıştır. 2014’te 5 bin 558 kişinin katıldığı terör örgütüne bugün 48 katılım vardır. Terör örgütü eskiden sadece Tunceli kırsalında, 2 bin -2 bin 500 kişiyle kamp yaparken, bugün Türkiye’nin tamamında, toplam terörist sayısı 180’in altına düşmüştür. Terör eylemleri sayısı 2 bin 817’den, yüzde 90’ı sınır ötesi tacizleri, bir kısmı da masum sivil insanları hedef alan, 135 sayısına inmiştir. Allah’a hamdolsun, şehirlerimizde huzur vardır. PKK kilitlenmiştir. PKK bu yıl 5 tanesi de yurt dışından 48 kişiyi örgüte katmışken, son beş yılda bin 43’ü ikna olmak üzere, 2 bin 72 örgüt mensubu teslim olmuştur. Kato’dan Cudi’ye, Gabar’a kadar; Şenyayla’dan Cehennem Deresi ve Kutu Deresi’ne Kazan Vadisi’ne kadar; Çemçemadur’dan Sehi Ormanları’na, Tendürek’e kadar, terör örgütünün bütün kampları tarumar edilmiş, tüm temel üslenme alanlarına oturulmuştur” şeklinde konuştu.

Kayyum atanan Belediyelere ilişkin olarak Soylu, “Belediyelerin kaynaklarını terör örgütüne aktaran, hem fiziki ve lojistik destek sağlayan, hem eleman temin eden, hem de şehirlerde örgüt lehine bir baskı unsuru olan belediyelere, görevlendirme yaptık. Görevden aldığımız belediye başkanlarının ilk derece mahkemelerinden aldıkları cezalar, 694 yıl, 988 ay, 338 gündür.

Bu Belediyeleri vatandaşına hizmet üretir hale getirdik

6-8 Ekim ve çukur barikat olayları sırasında harabeye dönen şehirleri, mahalleleri; bugün çocuk oyun parklarıyla, sıcak asfaltla, kanalizasyon ve içme suyu şebekeleriyle, turizm destinasyonlarıyla, kütüphaneler, gençlik ve kadın kültür merkezleriyle, spor alanlarıyla donattık. 5.7 milyar borç ödemesi yapıldı. 7.5 milyar yatırım gerçekleştirildi. detaylarına kitabımızdan bakabilir, veya bizzat gidip yerinde görebilirsiniz” diye konuştu.

PKK ve DEAŞ’ın sınır il ve ilçeleri taciz eden 549 saldırı yaşandığına işaret eden Soylu, “İl ve ilçelerimize atılan havan, roket, silahlı maket uçak ve benzeri unsurların toplamı bin 125, verdiğimiz şehit sayısı 30’u sivil olmak üzere toplam 36; yaralanan güvenlik görevlisi ve vatandaş sayısı da toplam 294’tür. Kimse kusura bakmasın, gazi Meclisin çatısının altında tezkereye ‘hayır’ oyu vermenin anlamı, orada terör örgütünün tekrar yuvalanmasına izin vermektir. Gaziantep’e düşen 16 roket veya havan yetmemiş gibi; Kilis’e düşen 95 havan veya roket yetmemiş gibi; Hatay’a düşen 84 roket ve havan, verdiğimiz şehitler yetmemiş gibi; Merasim sokak’ta, Ankara Garı’nda, Gaziantep’teki düğünde yitip giden canlar yetmemiş gibi, bunların misliyle tekrar etmesine ‘evet’ demektir. Burada sınırda Türkiye’yi tehdit eden bir anlayış var. Onlarca kez bedelini ödediğimiz, acısını çektiğimiz bir tehlikenin önlenmesi için yapılan mücadeleye, hayır denmesini; yeniden o bölgenin terör örgütünün hakimiyetine bırakılmasına sebep olacak bir “hayır“ oyu verilmesini reddettiğimizi ve bunun tarihe not düşüldüğünü ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Yapılan operasyonlara ilişkin bilgi veren Soylu, “İlk 10 aylar itibarıyla kırsalda 2016’da 28 bin operasyon yapılıyordu, son beş yılda yüzde 154 arttırdık, bu yıl sayımız 103 bin’dir. Kıran, kapan, yıldırım gibi büyük operasyon serileri yaptık, şu anda eren operasyonları 15 bölgede bitti, kış versiyonu olan 6 tanesi devam ediyor; Bugün 7.sine Bitlis Sarpkayalar’da 680 kahramanımızla başladık. Sadece Eren’de,167 terörist ve bin 57 mağara etkisiz hale getirildi. Bu stratejinin son ayağı da yüksek personel kapasitesi, yerli ve milli ağırlıklı yüksek teknik kapasite kullanımı olmuştur. Bugün jandarmadaki profesyonellik yüzde 83, sahil güvenlikteki profesyonellik yüzde 100’dür. Sayılarını 79’a çıkarttığımız yerli malı İHA ve İKU’larımız; jandarma için 9, emniyet için aldığımız 3 adet Atak helikopterimiz; 2016’daki bin 632 İHA, SİHA, İKU uçuş saatini, 2020’de 40 bin 979 saate çıkarmamız; içerde ve dışarıda, Türk silahlı kuvvetleri, emniyet, jandarma istihbaratları ve mit arasında tarihin en büyük uyumu, terörle mücadelede bugün elde ettiğimiz başarıyı getirmiştir” diye konuştu.

Terör örgütü eylem sayısının yüzde 95 oranında azaldığının altını çizen Soylu, “Terör örgütünün eylem sayısı yüzde 95 azalırken, attığımız bu adımlar sayesinde 2014’ten bugüne kadar doğu ve güneydoğu illerimizde lisanslı sporcu sayısı yüzde 139.8; üniversite öğrenci sayısı yüzde 103.8; tıp fakültesini kazanan öğrenci sayısı yüzde 98.7; ticaret sicile kayıtlı faal üye sayısı yüzde 91,78; yüz bin kişiye düşen doktor sayısı yüzde 42; öğretmen sayısı yüzde 32; OSB‘lerde bulunan işletme sayısı yüzde 61 artmıştır.

Bu ve bunun gibi daha pek çok kriterin yanında, Diyarbakır’da 811 gündür nöbet tutan 33 ailenin evladına kavuştuğu, 245 ailenin, halen bekleyişlerini sürdürdüğü evlat nöbetinin verdiği mesajı iyi okumak lazım. Hatta aynı mesaj Diyarbakır’la birlikte Hakkari, Şırnak, Muş ve Van illerimizde de verilmektedir. Mesaj şudur: artık yeni bir Türkiye konuşmak lazım. Bunu konuşturacak olan PKK değildir, kalıntıları değildir, siyasi uzantıları değildir, terk ettiğimiz eski sistemler değildir, eski Türkiye’nin kabulleri değildir” ifadelerini kullandı.

FETÖ konusunda Soylu, “Bu kapsamda bugüne kadar 319 bin kişi gözaltına alınmış, 99 bin kişi tutuklanmıştır. Halen cezaevlerinde bulunan tutuklu/hükümlü sayısı 22 bin 340’tır. Bugüne kadar bakanlığımızdan; 45 bin kişi ihraç edilmiş, 12 bin 847 kişi de görevden uzaklaştırılmış, 13 bin 509 kişi de görevlerine iade edilmiştir. Mahrem yapılanma, büfe ankesör, örgüt evi, sınav soruşturmaları ve kurum yapılanmalarına yönelik olarak 77 bin operasyon yapılmış; bylock’ta 99 bin tekil kullanıcı tesbit edilmiştir.

Büfe ankesör’de etkin pişmanlıktan faydalanan kişi sayısı 8 bin 617, oranı ise yüzde 37’dir. DEAŞ terör örgütüne yönelik 2016 yılında yapılan operasyon sayısı 783, bu yıl sayımız ise bin 173’tür. Bu yıl yapılan operasyonlarda da 2 bin 438 şahıs gözaltına alınmış, 487 şahıs tutuklanmıştır. Son üç yılda 9 önemli terör eylemi engellenen DEAŞ; Allah’a hamdolsun 31 Aralık 2016’dan sonra ülkemizde herhangi bir eylem gerçekleştirebilmiş değildir. Aşırı sol terör örgütlerine yönelik 2021’deki 249 operasyonda toplam 615 kişi gözaltına alınmış, 6 terörist etkisiz hale getirilmiştir” ifadelerini kullandı.

Soylu, uyuşturucu ile mücadele konusunda, “2021 dünya uyuşturucu raporuna göre, 2019 yılında dünya genelinde yakalanan eroinin yüzde 21’i, kolluk birimlerimizce ele geçirilmiştir. Türkiye’de uyuşturucu sebebiyle 2017 yılında 941 kişi hayatını kaybetmiş, 2020 yılında bu sayı 314’e düşmüştür. Halen bu yıl için ilk 10 ay itibarıyla can kaybı sayımız 142’dir. Avrupa uyuşturucu raporuna göre milyon kişi başına düşen madde bağlantılı ölümler, 2017-2019 arasında sırasıyla: Avrupa’da 23, 23.7 ve 15; Türkiye’de ise 17, 12 ve 6’dır. Türkiye için 2020’de bu sayı 5.5 olmuştur. Sınır güvenlik çalışmalarımızın, özellikle yol kontrollerinin de önemli katkısı oldu. Eskiden Türkiye’ye giren uyuşturucunun ancak yüzde 25’ini Ağrı, Van ve Hakkari illerinde yakalayabiliyorduk. Şimdi bu uyuşturucunun yüzde 75’ini, bu illerimizde, Türkiye’ye girmeden yakalıyoruz ve batıya gitmesini engelliyoruz. Hava araçlarımızla bile yasadışı kenevir ekimi takibi yapıyoruz. hava araçlarımızla da takibini yaptığımız kök kenevirde, 2020 yılında 114,5 milyon kök kenevir yakalamıştık, bu yılki sayımız halen 70 milyondur. Geçen yılın tamamında 13.2 ton yakaladığımız eroin miktarı, bu yıl 15 kasım itibarıyla 18.1 ton; esrar 51 ton; geçen yıl 2.7 milyon adet olan captagon tabletten de bu yıl 5.2 milyon adet ele geçirilmiştir. Geçen yılın tamamında 158 bin olan uyuşturucu operasyon sayımız bu yıl halen 183 bin olmuştur. 2020’de yakaladığımız uyuşturucu maddelerin geçen yılın tamamında 165 milyar TL’ydi. geçen yılın 229 bin olan gözaltı sayımız, 15 kasım itibarıyla 251 bine ulaşmıştır. Bu halen cezaevlerinde bu suçtan tutuklu sayısı 98 bin’dir” diye konuştu.

Soylu, şunları kaydetti:

“15 Temmuz’dan bugüne kadar, özellikle takip ettiğimiz ve birilerini çok rahatsız ettiği, itibarsızlaştırmaya çalışılmasından anlaşılan bataklık operasyonu, Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu suç geliri operasyonudur ve bu operasyon kapsamında şu ana kadar 73 sanık hakkında iddianame düzenlenmiş, 2 milyar TL’lik mal varlığına el konulmuştur. Terörle mücadelemiz, şehirlerimizdeki huzuru aksatmadı, hatta bilakis tahkim etti. artık şehirlerimizde bombalar patlamıyor. bir yandan çarşı ve mahalle bekçiliğini yeniden canlandırarak ve buraya 30 bin personel kapasitesi sağladık; diğer yandan motorsikletli polis, atlı polis gibi daha mobil unsurlarımızı arttırdık. Ülkemizde mal varlığına karşı işlenen suçları 2017-2020 arasında 683 binden 530 bin seviyesine çektik, bu yıl da 15 Kasım itibarıyla 495 bin’dir. Aydınlatma oranımız ise 2016-2021 arasında yüzde 39’dan yüzde 60’a yükselmiştir.”

KADES uygulamasına ilişkin bilgi veren Soylu, İtalya’da Akdeniz Parlamenter Asamblesi tarafından geçen hafta ödüle layık görülen bu uygulamayı, şu ana kadar 2 milyon 758 bin 120 kadın indirdi. Gelen ihbarların toplamı ise 242 bin 473’tür. Bu ihbarların hepsine gidildi, ve bunların 138 bin’i gerçek ihbarlardı. KADES, sadece olay önlemekle kalmadı, daha da önemlisi toplumda, kadınlarımız arasında, kadına şiddetle mücadele eden kolluk birimlerimizde ve diğer kurumlarımızda önemli bir sinerji ve farkındalık oluşturdu. Bu da yetmedi, bin kelepçeyi aynı anda izleyen yeni bir elektronik kelepçe izleme merkezi kurduk. 272’si aktif olmak üzere bugüne kadar 764 kişiye elektronik kelepçe takılmıştır ve elektronik kelepçe kullandığımız hiçbir olayda şiddet yaşanmamıştır.”

Doğu ve Güneydoğu illerine umut götürdüklerini kaydeden Soylu, “Özellikle red ve inkar politikalarına karşı aldığımız tavır, halkımızın bütün değerlerine yönelik kabul ve bunu, en temel insan hakkı olarak değerlendirmemiz, ezberleri bozmuştur. Teröristi ininde bulurken, terörizme de hiçbir alanda fırsat vermeyen bu yaklaşım, Türkiye’nin 21. yüzyılın kalanına da umutla bakmasına sebep olmuştur. Peki tüm bu mücadele neye yarıyor, ne sonuç üretti? Her şeyden önce Türkiye, terörle meşgul bir ülke olmaktan çıktı. PKK artık Türkiye’nin hafızasından silinmek üzeredir. Elebaşlarının bile ümitlerinin tükendiğini, batıya yaptıkları sitem dolu çağrılarda görüyoruz. bu mücadele başka ne sonuç üretti? her şeyden önce, doğu ve güneydoğudaki çocuklarımız artık daha fazla. Doktor oluyor, mühendis oluyor” dedi.