“Anadolu Soruyor” programında bakanlığa bağlı kuruluşlara ilişkin bilgi veren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Sadece hizmetlerimizi tanıtmak, Bakanlığımızı tanıtmak değil. Aynı zamanda vatandaşımız buna ihtiyaç duyarsa nereye gideceğini kimden hizmet alacağını bilsin istiyoruz. Vatandaşlarımız ‘Burada devletim var ve bana bakacak’ özgüvenini yaşasın istiyoruz. Toplam bin 371 çocuk bakım kuruluşumuz var. Burada 13 bin 227 çocuğumuz kalıyor. 2002’de biz iktidara geldiğimizde koruyucu aile yanında çocuk sayımız 500 küsurdu. Şu anda koruyucu aile yanında bulundurduğumuz çocuklarımız, bakım kuruluşumuzda kalan çocuklarımızdan çok daha fazla. Koruyucu ailelerimizin yüzde 60’dan fazlasında kendi biyolojik çocukları var. Her birisi koruyucu aile oldukları çocukları kendi çocuklarının önüne koymuşlar” ifadelerini kullandı.

Kadına ve çocuğa yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini vurgulayan Bakan Yanık, “Tek bir kişi kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Hedefimiz, yaşanan şiddetin tamamen ortadan kaldırılması” dedi. Bakan Yanık, teknolojik gelişmelere işaret ederek, dijital dönüşümün artık hayatta önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Bakan Yanık, “Artık her şey online. Çocukların eğitimi bile online. Bu imkânları çocuklara doğru kullanmayı öğretmemiz lazım. Bunun için içerik kontrolü, taraması ve takibini yapıyoruz” dedi.

Bakan Yanık, çocukların kullanabilecekleri içeriklerle ilgili ailelere önerilerde bulunulduğunu, bu konuda çalışmalar yürütüldüğünü de anlattı.

“Engellilik bir kusur değildir”

Engellilere ve yaşlılara yönelik çalışmalara ilişkin bilgi veren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, şunları söyledi:

“Engellilik bir kusur değildir. Herkesin başına her an gelebilir. Bunu önce duygusal olarak nasıl yöneteceğiz, bu algının sonuçlarını nasıl ortadan kaldıracağız, en az zorlukla yaşayacak imkânları nasıl sağlayacağız bunun çalışmalarını yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. İhtiyacı olup da başvuru yapıp geri çevirdiğimiz bir vatandaşımız yok. Örneğin vatandaşımız ‘Elazığ’da ben oradan çıkmak istemiyorum Elazığ’da kalmak istiyorum’ diyor. Eğer kapasite yoksa biz ona diyoruz ki ‘Bekle kapasite olursa seni Elazığ’da barındırırız.’ Yoksa diğer şehirlerimizde yerimiz var. Orada ağırlayalım. Vatandaşımızı hiçbir şekilde geri çevirmiyoruz. 535 bin kişi evde bakım yardımı alıyor. Aylık 1798 lira. 2021 yılında toplam 11 milyar lira vermişiz. Engellilerimize verdiğimiz maaşlar var. Aylık 662 lira ile 992 lira arasında engel oranına göre değişiyor. 612 bin engellimize engelli aylığı veriyoruz. 535 bin kişiye de engelli bakım aylığı yani engelli yakınına kendi çocuğu, yakını olabilir ona baktığı için maaş veriyoruz. 2021 yılında, Aralık ayı hariç, engelli aylığı 4.7 milyar lira dağıtmışız.”

“2 bin 927 kadroya ocak ayının ilk haftasında engellilerimizin atamasını gerçekleştireceğiz”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının üç gruba sosyal atama yaptığını anlatan Yanık, “Birincisi engellilerimizin kamuda istihdamı, ikincisi şehit yakınları gazilerimizin istihdamı, üçüncüsü bakımevlerinde yetişen çocuklarımızın istihdamı. Bu üç alandaki istihdamı biz yapıyoruz. Bu istihdamlarda kadroyu biz belirlemiyoruz. Her bir kamu kurumun yüzde 3 engelli çalıştırmak mecburiyeti var. Biz kurumların taleplerini topluyoruz sonra onun atamasını gerçekleştiriyoruz. 2 bin 927 kadroya Ocak ayının ilk haftasında engellilerimizin atamasını gerçekleştireceğiz. 6 bin kadro bizim Bakanlığımıza açılan kadro. Ocak ayının ilk haftası da bunun ilanına çıkmış olacağız. Tüm alanlarda alım olacak. Meslek personeli, büro personeli, yurt personeli bizim bakanlık olarak alacağımız her alanlarda özellikle meslek mensubu alanlarında tüm kadrolarda alıma çıkıyoruz. Başvuru koşullarını taşıyan bütün vatandaşlarımız Bakanlığımızın sitesini takip etsinler. Bizim genç, çalışmaya hevesli arkadaşlara ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

“Bizim yaptığımız sosyal yardımın temel hareket noktası refahı paylaşmaktır”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, sosyal yardımlar konusunda şu bilgileri paylaştı:
“Şeffaf, hesap verebilir, tematik, son derece açık sosyal yardımlarımız var. Partizanlık yapamayız. Herkesin kolay ulaşabileceği bir yerde duruyoruz. Bu anlamda partizanlık asla söz konusu değil. İhtiyacı olan herkesin sosyal yardım alabileceği bir sistemiz var. Buradaki mesele olabildiğince refahın paylaşılması ve topluma yayılması. Birçok vatandaşımıza sosyal yardımda bulunuyoruz. 45 ayrı başlıkta sosyal yardım yapıyoruz. Sosyal yardımları talep odaklı olmaktan çıkarıp, arz odaklı bir şekilde yapmaya başladık. ASDEP personelimiz kapı kapı geziyor, ihtiyaçları tek tek tespit ediyor. Sunulması gereken bir hizmet varsa bunu gerçekleştiriyoruz, yapmamız gereken işlemi yapıyoruz. Yaptığımız sosyal yardımların temel hareket noktası refahı paylaşmaktır. Milletin ürettiği değeri millete dağıtmaktır.”

“CHP’li belediyeler keşke ‘kara kış paketlerini’ verseler ama veremezler, bunların hepsi göz boyama”

CHP’li belediyelerin ‘kara kış paketi’ kampanyaları hakkında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Samimiyetle söylüyorum; CHP’li belediyeler keşke ‘kara kış paketlerini’ verseler ama veremezler. Bunların hepsi göz boyama. Bu paketin ismi güzel görünüyor da içi boş görünüyor. Bizim yıllardır çalıştığımız konular bunlar. İstanbul’da iki dönem meclis üyeliği yaptım. Hizmet genişliğini çok iyi bilenlerden birisiyim. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi otobüslerini millet itiyor. ‘Metronun yürüyen merdivenlerini ekonomik nedenlerle kapattık’ diye tabela koymuşlar” ifadelerine yer verdi.

“Doğalgaz yardımı yapacağız”

Bakanlık olarak yapılacak doğalgaz yardımının detaylarını da anlatan Bakan Derya Yanık, “Sağladığımız kömür yardımı kadar doğalgaz desteği sağlamış olacağız. Evinde doğalgaz kullanıyorsa kota miktar olarak ona göre doğalgaz ücretine yardımcı olacağız. Normal şartlarda diğer sosyal yardım ödemelerinde PTT aracılığıyla ya da kart dağıtarak yardımda bulunduk. Burada fatura olduğu için ödeme noktalarıyla anlaşılır, faturayı biz mi yatırırız ya da biz mi vatandaşlara yatırırız daha netleşmedi. Ama biz bu hizmeti vatandaşımıza ulaştıracağız” dedi.

“Kadınları siyasete malzeme eden taraf olmadık, olmayacağız”

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması sonrasındaki tartışmalara değinen Bakan Derya Yanık, şunları söyledi:

“Kadınların korunması tarafındayız. Biz hiçbir zaman soyut tarafta olmadık. Bizim derdimiz insan, bizim derdimiz insanımız. Eğer ihtiyaç sahibi kadın, erkek, çocuk, yaşlı fark etmez korumamız gereken kim ise biz ona sahip çıkıyoruz. Bu tartışmada da kadınlarımızın yanında duruyoruz. 20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde kadınların iş hayatına katılımı, siyasete katılımı noktasında çalışmalar yapıyoruz. AK Parti’nin kadınlara verdiği değeri kimsenin tartışmaması lazım. Bizim tarihten taşıdığımız kadın saygısı vardır. Üretme kapasitesine sahip, sözü olan kadınları engellediğinizde neleri kaybedeceğimizi çok iyi biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı 1990’ların başında hiç kimsenin siyasi öngörüsünün bulunmadığı bir partide kadınları siyasete kattı. Her işimiz ortada. Kadınlara şiddet maalesef bir gerçek. Ama bunu bir siyaset süngüsü olarak birbirimize karşı kullanırsak burada hem topluma hem de kadınlara yazık ederiz. Biz bu tartışmada kadınları siyasete malzeme eden taraf olmadık, olmayacağız.”

“Evcil hayvan sahipleri ihmalde bulunursa cezai sorumluluk doğar”

Bakan Derya Yanık, sokak hayvanları ile ilgili son dönemde yaşanan tartışmalara ilişkin, “İnsan eşrefi mahlukat dedik ama hayvan, bitki, canlı, eşya bunların hepsini yaratılmış olarak kıymet veren bir toplumuz. Tarihimizde hayvana eziyet etmeyi bırakın hayvan hakkını koruyan kanunlar var. Evcil hayvanların nasıl bakılacağı, nasıl dışarı çıkarılacağını evcil hayvan bakanların çok iyi bilmesi lazım. Evcil hayvan sahipleri ihmalde bulunursa cezai sorumluluk doğar. Bu anlamda hem hukuki hem sorumluluk noktasında mahkemelerimizin de vatandaşa sorumluluğu arttıracak kararları tesis etmesi kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.