CHP İzmir Milletvekili Milli Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi Mustafa Ali Balbay Fransız bilim insanlarının Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nin (CNRS) gerçekleştirdiği bilimsel konseyde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) ile olan işbirliği anlaşmasını dondurmasını Meclis’e taşıdı. Bakan Özlü’ye verdiği önerge ile Balbay, “Bilim ve teknolojide de mi dünyadan soyutlanıyoruz. Bilginin, bilimin, aklın adı olan TÜBİTAK, ne zaman kumpasın ve intikamın adı oldu?” diye sordu.

Fransız bilim kuruluşunun aldığı kararla bilime de "Fransız" hale geldiğimizi vurgulayan Balbay şunları söyledi:

“TÜBİTAK toplumumuzun bilim ve teknoloji alanlarında yenilikçi, yönlendirici, katılımcı ve paylaşımcı bir kurum olma vizyonunu benimsemiş, ülkemizin Bilim ve Teknoloji politikalarını belirlemekte ve toplumun her kesiminde bu farkındalığı artırmak üzere kitaplar ve dergiler yayınlamaktadır. Bilim insanlarının yurt içi ve yurt dışı akademik faaliyetleri burs ve ödüller ile desteklenmekte, özendirilmekte, üniversitelerimizin, kamu kurumlarımızın ve sanayimizin projeleri fonlanarak, ülkemizin rekabet gücünün artırılması hedeflenmektedir. Ancak son yıllarda TÜBİTAK toplumuzun aydınlık, cumhuriyetçi, Atatürk devrimlerinin savunucuları üzerinde yargı yolu ile intikam almaya kalkışanlara alet olan kurum konumuna getirilmiştir. Kurumun bu duruma nasıl getirildiği ve kimler tarafından bu değişimin sağlandığı hem ülke içi kamuoyumuza hem de dünya kamuoyuna anlatılmalıdır.”

Balbay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayrıca TÜBİTAK son dönemde kamuoyunun dikkatini çeken bazı proje ve yarışmalarla gündeme gelmişti. O projelerden bazıları şöyleydi:
• Tebessüm ve selamın temiz dünyalara etkisinin araştırılması.
• EKG önlüğü ile mahremiyeti korumak.
• Milli karakterlerin çocuk ve gençlerin oyun ve kırtasiye objelerine yerleştirilmesi ile rol model alınmasını sağlamak.
Şimdi bakanlığın uygulanan bu proje ve yarışma örnekleriyle nelerin hedeflendiğini, ülkemizin bilim, teknoloji, araştırma ve geliştirme bakımından hangi pozitif etkilerin sağlandığını paylaşmasını istiyoruz” diye konuştu.

Balbay, Bakan Özlü’den şu sorularına yanıt istedi:

1. Fransız bilim insanları tarafından alınan böyle bir karar kurumumuza tebliğ edilmiş midir? Bu durum bilim ve teknolojide dünya ülkelerinden soyutlandığımız anlamına gelmez mi?

2. CNRS hangi uygulamalar nedeniyle bilim insanlarının tasfiye edildiği tespitine varmıştır? TÜBİTAK olarak Fransız kuruluşuna tepkimiz ne olmuştur?

3. TÜBİTAK ile dünyanın hangi ülkeleri arasında hangi alanlarda işbirliği anlaşmalarımız mevcuttur? İşbirliği anlaşmasını iptal eden veya donduran başka ülkeler var mı?

4. Kurumun uyguladığı proje ve yarışma örneklerinin ülkemizin bilim, teknoloji, araştırma, geliştirme bakımından gelişmesine etkileri nelerdir?

5. TÜBİTAK bilginin, bilimin, araştırmanın ve  aklın adı iken son yıllardaki kimi kumpaslara, yargı üzerinden intikam almaya kalkışanlara alet olan kurum konumuna nasıl getirildi? Bu değişimin sorumluları kimlerdir?