'Başka Bir Dünya' Mümkün Değil!
Ali Eyce yazdı; 'Başka Bir Dünya' Mümkün Değil!
Dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ydü.
Biz gazeteciler her zaman olduğu gibi işimizin başında, çalışıyor vaziyette, kamuoyunun bize yüklediği görevleri yerine getiriyor durumdaydık.
Yani 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde izinli falan değildik!
Çalışan, çalışamayan, çalışmak istemeyen bütün meslektaşlarımın bu özel günü kutlu olsun.
Dün aylar sonra ilk defa yağmur yağmaya başladı.
Kışın neredeyse ortalarına geldik, bir damla yağmur düşmedi diye, barajlarda su seviyesi iyice düştü diye endişe ettik.
Kışın ortasında baharı yaşıyoruz diye sevinemedik.
Çünkü bunun bir de yazı olduğunu ve suya ihtiyacımız olduğunu bilecek kadar her birimizin zekası var.
Derken dünkü yağışlarla, hafta içi devam edecek yağışları müjdeli bir yağmur taneleri gibi algılamaya başladık.
Kimsenin yine yağmur yağıyor, yer yer su altında kaldı, fazla da yağdı, evden de dışarı çıkamaz olduk’ gibi serzenişleri olmadı.
Herkes dört gözle beklediği yağmurun yağmasını izledi, içindeki umutsuzluğu yağmur damlalarıyla tek tek yok etti.
Bilim adamları söylüyordu, seneler seneler önce iklim değişikliğine dikkat çekerek.
Sonradan bilim adamlarına devlet yönetenlerde katılınca dünyanın yönetimi söylemeye başladı iklim değişikliğini.
Bu değişiklik öyle bir değişiklik ki, insanın dünyada yok olmasının sinyallerini verecek kadar da ileri gitti.
Beklenmedik anda artan sıcaklıklar, beklenmedik anda artan soğuklar, beklenmedik anda beklenmedik şekilde yağan yağmurlar, çakan şimşekler dünyayı da beklenmedik bir sona doğru götürüyordu.
Bilim adamlarının uyarısıyla, dünyayı koruyan ozon tabakasına zarar veren dünya hali kullanılan bütün şeylerin yok edilmesine karar verildi.
Dünyada çevreyi, doğayı yok eden, dünyanın döngüsüne engel olan atıkların atılmaması için mücadeleler başlatıldı.
Dünyanın her yerinde bir metre yere dahi ağaçlar dikilerek, tarım alanları çoğaltılarak, sonun son olmaması için planlamalar yapıldı.
Dünyanın hangi ülkesinde, hangi coğrafyasında yaşarsanız yaşayalım, hangi dili, hangi dini, hangi teni, hangi kültürü taşırsak taşıyalım, hepimizin aynı dünyanın içinde nefes alıyoruz ve nefes veriyoruz.
‘Nerede o eski günler?’ dediğimiz gibi ‘Nerede o eski dünya?’, ‘Nerede o eski mevsimler?’, ‘Nerede su?’, ‘Nerede Hava?’, ‘Nerede gıda?’ dememek için hep birlikte dünyayı korumak için mücadeleye katkı koymalıyız.
Bilim insanları uzayda araştırıp dursa da bilinen bir gerçek var.
Başka dünya mümkün değil!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.