Başkan Ceritoğlu Sengel: Konuşmamız gereken "insan hakları"
"İçimdeki Kırk Kadın" panelinde konuşan Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, "Konuşmamız gereken insan hakları, konuşmamız gereken tüm toplumu kapsayıcı temsiliyet. İşte bunları da yakın zamanlarda konuşacağımızı umut ediyorum" dedi.
Nilda Altın Okay- Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanma yıldönümünde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "İçimdeki Kırk Kadın" panelinde katıldı. Kadına şiddetle mücadele öykülerini barındıran ve Biz Kitap'tan çıkan 'İçimdeki Kırk Kadın' kitabı üzerine düzenlenen panele, kitabın önsözünü yazan Başkan Sengel ile birlikte kitabın yazarları Zeynep Aliye ve Ayşen Şahin ile Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi - İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılışında konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasının yıldönümünde, "İyi ki 'Tek adama karşı çok kadın' demişiz. İyi ki buna inanarak mücadele etmeye devam edeceğiz ve hepimiz İstanbul Sözleşmesi'ni sadece geri getirmek değil, uygulanmasını sağlamak için mücadelemizi büyüteceğiz" dedi.
Erkek egemen bir siyasetin için yerel yönetici olarak gözlemlerini anlatmak üzere söz alan Başkan Sengel, konuşmasına "Kibele'den Artemis'e, Artemis'ten Meryem Ana'ya kadar 8600 yıllık tarihi boyunca kadın tarihi olan ve bugün itibariyle de 11 Mayıs İstanbul Sözleşmesi'nin imza tarihinin yıldönümünde Efes Selçuk'un 21. yüzyılda ve ilk kadın belediye başkanı olarak bütün salonu selamlıyorum" diyerek başladı.
Başkan Sengel, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Şiddete uğradığımızı neden kabul edip, içimize atıyoruz, neden hakkımızı aramıyoruz? En yakınımız olduğu için mi? Dışarıdan "ne derler" dedikleri için mi? Devamından korktuğumuz için mi? Bunların hepsi aslında. 21. yüzyılda hala kadın erkek eşitliğinden bahsediyoruz, toplumsal cinsiyet eşitliği diyemiyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin tek bir kişi tarafından kaldırılmasının ardında mevzu kadın erkek eşitliği olarak algılatılmadı. LGBTİ+ bireylere yönetilmiş olan yine bir şiddet vardı.
Etrafınıza bakın, artık eyleme geçmemiz gerekiyor. Kadın erkek eşitliği diyoruz, kadının şiddete uğraması diyoruz, peki diğer mevzuları nasıl konuşacağız? Asıl konuşmamız gereken şey insan. Konuşmamız gereken insan hakları, konuşmamız gereken tüm toplumu kapsayıcı temsiliyet. İşte bunları da yakın zamanlarda konuşacağımızı umut ediyorum"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.