Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın İzmir çıkarmasıyla birlikte bir dizi eleştirel açıklamalar yapan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel'e AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican'dan yanıt geldi. Başkan Delican; "Yaprak kıpırdasa, aynı okları aynı yayla bize çeviriyorlar. Sayın başkan sakin olmalı. Hiç kuşkuları olmasın ki, onlar konuşurken, AK Parti yapar" dedi.

Muhalefet kanadını boş bırakmamak adına, bayat söylemlerle kamuoyunun karşısına çıkmanın hiçbir işe yaramadığını belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; "Aylardır aynı eleştiri konuları ve bizim verdiğimiz yanıtlar basın arşivlerinde. Şimdi her biri yeni bir gündemmiş gibi, paçal yapılıp İzmir halkına yeniden şırınga edilmek isteniyor. İzmirli de bu kör muhalefetten sıkıldı artık. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, görevinin daha ilk günlerinde İzmir'in önemli dinamikleriyle büyük bir zirve yapıyor, Başkan Aziz Kocaoğlu ile bir araya geliyor, "Başbakanlığımın altında İzmir halkının imzası ve güveni var" diyor ya! Çok dokunuyor bu onlara. Neden dokunuyor anlamak mümkün değil. Bu gelişmeyi fırsat olarak değerlendirip memnuniyetini dile getiren CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bir yanda, arşiv tarayıp sözlerini tekrarlayan ve bunu muhalefet sayan örgüt başkanları Sayın Yüksel bir yanda. Absürde bir ikili skeç izliyor gibiyiz. Oysa neresinden bakarsanız bakın, ülke ve İzmir için kollarını çoktan sıvamış,  son olarak da "İzmir cezalandırılıyor" tezlerini bir kez daha çürütmüş olan Başbakanımız'ın  duruşu ve yaptıkları; onların hiç olamayacağı kadar uyumlu, uzlaşmacı ve hizmet etmeye muktedir" diye konuştu.

Engel dün de yoktu, bugün de yok...

Binali Yıldırım'ın İzmir milletvekili ve kente hakim bir bakan olarak zaten halkın güven ve teveccühünü kazandığına dikkat çeken Başkan Delican; "İzmir halkını heyecanlandıran bu gelişme, ne yazık ki onları telaşa sürükledi" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü;

"Taahhüt edilen her bir proje, dev projedir. İzmir'in önünü açacak büyük işlerdir.  Lafla yol alma gayreti içine giren kendileridir ve ne yazık ki; bazı işlerin burun oynatarak yapılamayacağını anlayamayacak kadar 'hizmet etme' yoksunudurlar. Sayın Başbakanımız, bakanlığı döneminde de İzmir'in yanındaydı. Bugün de yanında. Dün de engel yoktu, bugün de yok. Yarın da olmayacak. Cumhurbaşkanı'mız ve Başbakan'ımızın uyum ve istikrar kararlılığı ise; hız, başarı ve verim getirecek. Rahat ve sakin olsunlar. Onlar aynı nakaratta takılı kalırken, AK Parti yine yapacak, millete hizmet etmeye devam edecek."

Aynası iştir kişinin...

CHP İl Başkanı Yüksel'in havaalanındaki katılım için yaptığı eleştiriye de yanıt veren AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; teşkilatlarının örnek bir heyecan ve birliktelik içinde üzerine düşeni yaptığını belirterek şunları söyledi; "Eğer; bir katılım meseleleri olacaksa, bir bardak sudan fırtına koparmaya çalışırken, insan zinciri eylemlerinde neden yeterince halka olmadığını değerlendirsinler. Biz burada teşkilatlarımızla birlikte çok ciddi bir emek vermiş olarak, havaalanındaki sahayı karşılama yapmak üzere dolup taşırdık ve birçok araç da havaalanı kapasitesi almadığı için havaalanı girişinden geri dönmek mecburiyetinde kaldı. Seçim olmadığı halde teşkilatlarımızın bu derece motive olması büyük bir heyecan içerisinde çok büyük bir coşkuyla sayın Cumhurbaşkanı’mızı ve Başbakan’ımızı kucaklaması bizim için en büyük onurdur. Biz, kendilerinden emeğe saygı bekliyoruz. Kendisi de bir siyasetçi. Siyaset bir emek işidir ve bu alanlarda kendisine siyasi prim aramasın. Aynası iştir kişinin. İzmir artık algı siyaseti, değerlerinin üzerinden yapılan siyaseti reddediyor. AK Parti'yi de  milli değerleri ve yaşam biçimi için tehdit görmüyor. Daha aklı selim bir muhalefet yöntemi ve dili yaratmak zorundalar, çünkü gerçekten bu türlüsü kabak tadı verdi."

ÇED raporundan, kentsel dönüşüme kadar yaptıkları bir çok eleştiriye yanıt verdiklerini ve yine arşivleri tararlarsa, nasıl çark ettiklerini göreceklerini söyleyen Başkan Delican sözlerine şöyle devam etti; "Bizim ne veremeyeceğimiz bir hesap ne de tutacağımız sözümüz olur. Eğitimden sağlığa; emek politikalarından ekonomik diğer yatırımlara kadar 14 yıllık hizmet kataloğumuz ortadadır. Bu İzmir'imiz için de böyle. Şimdi kalkıp, Başbakanımız için İzmirli de, değil de tartışmasını yaratanlar, Genel Başkanları dahil 6 tane ithal Milletvekilleri olan ve İzmir siyasetinden uzak, sorunlarına hakim olmayan vekillerine bakmadan, İzmir Milletvekili olanlardır. Bununla övünenlerdir. Bizim işimiz ise övünmek değil, bunu İzmir'in yararına dönüştürmektir. Biz işimize bakarız. İzmir’i karış karış bilen 2011 yılından bu yana İzmir’de hizmet siyaseti ile partili partisiz herkesin gönlünü fethetmiş bir hizmet adamı olan sayın Başbakan’ımızı, İzmir’in bir başbakan çıkarmasını hazmedemeyenler mikro milliyetçilik yaparak bu kenti ötekileştirmeye ve ayrıştırmaya çalışmaktadır. İzmir Türkiye’nin bir mozaiğidir. Her ilimizden insan bu kentte yaşamaktadır. Bu kentin insanlarını bu şekilde rencide etmek ana muhalefet partisinin İzmir temsilcilerine yakışmamaktadır. Kaldı ki; hizmetleriyle hoşgörüsüyle İzmir halkının gönlünde taht kuran Başbakan’ımıza İzmirliler zaten sahip çıkmaktadır. o İzmir’in Başbakanıdır ve söylediği gibi İzmir onu bu makama taşımıştır." 

Bizde kuyu kazmak yoktur, bayrak yarışı vardır...

"AK Parti bir dava partisidir, hizmet partisidir. yaptığımız siyaset bu eksendedir. Biz birbirimizin kuyusunu kazmayız, birbirimizden hizmet bayrağını devralırız" diyen AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican;  Başbakan Binali Yıldırım için "atandı" eleştirisi getirenlere de yanıt verdi. Delican; "Memleketimizin acil çözüm bekleyen meseleleri vardır. Halkımızın ilk gündemini de bu meseleler oluşturmaktadır. Terörle mücadele ve yeni anayasa çalışmaları hayati önem taşımakta. AK Parti,  teşkilatlanması ve hizmet anlayışı noktasında milletin meselesini esas alır. Başkaca bir kaygı, kişisel bir çıkar taşımaz. Hükümet ve partimiz bugün ne mutlu ki yine doğru bir isme, partimizin ve milletimizin davasında koşulsuz hizmet etmiş olan Sayın Binali Yıldırım'a emanettir. Kurucu liderimiz Sayın Cumhurbaşkanı'mızla uyumları da ancak memleketin selameti noktasında değerlendirilebilir."