Kınık İzmir’in en uzak ilçesi.
Kilometre olarak.
Ama biz İzmirli gazeteciler için hiç de uzak bir ilçe değil.
Gözümüz, kulağımız her an Kınık’ta.
Kınık'ta olan biten de, yapılan da ve yapılmayan da.

Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, Kınık’ta güzel işlere imza atıyor.
Engin bilgisini siyasete yansıttığı gibi, belediyeciliğe de yansıtmayı başarıyor.
İlçenin sadece alt yapısı, üst yapısı gibi olması gerekenlerle değil, Kınık için, Kınıklılar için olması gerekenleri de takip ediyor, ona göre projeler geliştirip, Kınık’ta belediyecilik farkındalığı ve örnekliği gösteriyor.

Mesela geçtiğimiz günlerde Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurdu Başkan Dr. Doğruer.
Başvurusunun gerekçesi ise Kınık’ta yapılan kuru domatesin coğrafi işaretini alabilmek.
Yani, Kınık öz kuru domatesin, Kınıklılara ait olduğunun tescillenmesi.

Başardı da; Türk Patent ve Marka Kurumu coğrafi işareti kabul ederek kuru domatesin merkezinin Kınık olduğuna karar verdi.
Şimdi Kınık ve Kınıklılar için tescil edilmiş bu kuru domatesin gerek ülke içinde, gerekse ülke dışında tanıtımı, tadımı ve satımını yapmak.
Kuru Kınık Domatesi’nin farkını ortaya serip, Türkiye’de ve Dünyada tüketiciler tarafından tercih edilmesinin yolunu açmak.

Başarıyı elde eden Başkan Dr. Sadık Doğruer, Bakırçay’ın bereketinin Kınık’ta da var olduğunu belirtirken eskiden kalma güzel sloganı da öne çıkartıyor, ‘Bakırçay’ın bereketi, Kınık’ın samimiyeti’
Bakırçay’ın bereketine hiç kimsenin sözü olamaz.
Kınık’ın kuru domatesine de artık kimsenin sözü olamaz.
Başkan Dr. Doğruer ve Kınıklılar, mutlu sonla biten tescil sürecinden sonra şimdi ekonomiye, ekonomilerine ve dolasıyla Kınık’ın gelişmesine, Kınık’ın tanıtımına, Kınıklıların her anlamda daha etkin yaşamalarına katkı üstüne, katkı koyacaklar.

Bir başarı birçok başarıyı da beraberinde getirir.
Başkan Dr. Doğruer, bir başarıyı yakaladı, Kınıklılar daha çok başarıyı da onunla yakalayacaklar.
Kınıklı olanın şansı!