Oraya kablo döşeyeceğim, buraya elektrik vereceğim, herkese hizmet götüreceğim, sonra faturasına yazacağım, milyonları alacağım.

Gediz Elektriği bütün bunları yaptığı için asla ve asla ayıplamıyorum, kınamıyorum, kötülemiyorum.

Ama bunu yaparken insanların hayatlarını tehlikeye atıyorsan, bunları yaparken insanların yaşamlarını olumsuz olarak etkiliyorsan, bunu yaparken yolları, kaldırımları delik deşik edip, bırakıp gidiyorsan bunu ayıplarım, kınarım, kötülerim.

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, sosyal medya hesabından çok net şekilde uyarmış, benim gibi kınamış, benim gibi hizmet adı altında yapılıp bırakılan kirlilikleri yazmış.

Para kazanmak kolaydır, önemli olan o parayı kazandığında hak ediyor musun, işin hakkını veriyor musun, para kazanmak isterken birilerinin yaşamına olumsuz etkiler bırakıyor musun.

Yapılan işin ve paranın hakkını veriyor musun asıl önemli olan bu.

Karaburun’da, Karaburunlu çocukların, kadınların ve erkeklerin hayatlarını riske atan Gediz Elektriğin çalışmaları daha doğrusu çalışma sonrasına bıraktığı manzaralar artık herkesin canına tek ettirmiş durumda.

Yedin, içtin bari sofrayı toplamaya, etrafı temizlemeye yardım et misali, Gediz Elektrik yaptın, ettin de niye Karaburun’u bu çirkinlik içinde bırakıyorsun.

Hadi bırakıyorsun bunun da sana göre belki mazeretleri vardır onu da çık söyle.

De ki, ‘Benim zekâm bu kabahatimi görmeye yetmiyor.

De ki, ‘Benim para bu masrafı karşılamaya yetmiyor.

De ki, ‘Benim amacım sadece eziyet etmek’

De ki, ‘Benim adım Hıdır elimden gelen budur’

Bak onu da anlarım, anlayışla karşılarım, Gediz Elektrik budur derim.

Gücünü biliyoruz, aklına da biliyoruz, çalışma sistemine de biliyoruz. O zaman insanın aklına tek soru geliyor, ‘Karaburunlularla alıp, veremediğin ne?

Başkan Erdoğan yazınca biz de gördük.

Gidip yerinde gördük.

Ondan yazdık, yazmaya çalıştık.

Gediz Elektrik olarak ister tüzel kişilik olarak, ister gerçek kişilik olarak, varsa bir mazeretiniz, bahaneniniz, nedeniniz yazın, gönderin, köşemiz size de açık.

‘Yaptık ama sorun bir bakalım neden yaptık?’ sorunun cevabı varsa almaya da almaya, yazmaya ve okumaya da hazırız.

Öyle ya, iyinin sebebi varsa, kötünün de mantıklı veya değil mutlaka bir sebebi vardır.

Bizi güldürmeyin yeterli!