Başkan Erdoğan'dan elektronik bağımlılık uyarısı
“Elektronik araçlardaki bağımlılık, çok daha büyük tehditleri oluşturuyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplumda gittikçe yayılan elektronik araçlara bağımlılığa dikkat çekerek, "Bugün 2 yaşındaki yavru cep telefonunda o kadar bağımlı hale geliyor ki giriyor bir odaya onunla meşgul oluyor. Bu ayrı bir tehdit" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul WOW Otel’de düzenlenen Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu’na katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilay’ın uyuşturucu, alkol ve tütün bağımlılığı ile mücadele konusundaki çabalarına dikkat çekti.
Uyuşturucu, alkol tüketimi ve tütün tüketim ile mücadelede istenen sonuçların alınmadığını söyleyen Erdoğan, “Çalışma yöntemlerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Bir yerde bir eksiklik var.
Elbette önleyici polisiye tedbirler, rehabilitasyon programları, tedaviye yönelik sağlık hizmetleri önemlidir. Ancak asıl mesele toplumumuzda bu tür kötü alışkanlıkların kök salmasına zemin hazırlayan ikilimi ortadan kaldırmak olmalıdır. Bunun yolu eğitim kültürden, medeniyet değerlerimizin tolumun tamamına en işi şekilde aktarılmasından geçiyor. Haramı helali bilen bir toplumda uyuşturucu diye, alkol diye, hırsızlık diye, haksızlık diye bir sorun olmamalıdır, olamaz. Eğer bu tür sıkıntılar varsa ve giderek büyüyorsa bağımlılıktan öte başka sıkıntılarımız vardır” diye konuştu.
“Bir kesimin, içinde bulunduğu cehalet karanlığında giderek daha fazla boğulduğunu görmekten üzüntü duyuyorum”
“Duvarı nem, insanı gam yıkar” deyişini hatırlatan Erdoğan, “Ben buna bir de toplumu cehalet yıkar ifadesini ekliyorum. Cehalet bazılarının sandığı gibi okuma yazma bilmemek değildir. Asıl cehalet kültürünü, medeniyetini ve onun ürünleri olan kavramları doğruları yanlışları iyileri kötüleri değerlerimizi bilmemektir. Ülkemizde en azından bir kesimin, içinde bulunduğu cehalet karanlığında giderek daha fazla boğulduğunu görmekten üzüntü duyuyorum. Kim olduğundan habersiz, nereden geldiğini ve nereye gittiğini bilmeyen, günübirlik yaşayan, hayatta ölçüsü olmayan bu kesim için üzülmekten daha fazlasını yapmak zorundayız. Türkiye’nin geçtiğimiz 16 yılını değerlendirirken eğitim ve kültür politikalarımızın yetersizliğinden hayıflanmamızın sebebi, bu tür konularda arzu ettiğimiz mesafeyi kat edememiş olmamızdır” şeklinde konuştu.
“Bağımlılık ve terör birbirine benzer”
Bağımlılık ve terörün birbirine benzediğine dikkat çeken Erdoğan, “Her ikisi ile de etkin mücadelenin yolu, sineklerle uğraşmanın yanında asıl bataklığı kurutmaktan geçer. Kaynağı kesmediğimizde bağımlılıktan kaynaklanan sıkıntıların önüne sadece polis ve jandarma ile geçmemiz mümkün değildir. Ülke yönetiminin en üst düzey sorumluluk olarak sizlerden beklentim meselenin asıl kaynağının tespiti ve çözümü hususunda neler yapılabileceğinin yol haritasını ortaya koymak” açıklamalarında bulundu.
“Yoksullukla bağımlılığın bir arada olması fevkalade düşündürücü”
Dünyadaki mazlum toplumların, uyuşturucu ve alkol bağımlılığının da yükünü çektiğini belirtene Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yoksullukla bağımlılığın bir arada olması fevkalade düşündürücü. Çünkü uyuşturucu ve alkol ciddi maliyeti olan bağımlılık türleri. Hayatın idame ettirmekte zorluk çeken toplumlarda bu tür alışkanlıkların yaygınlaşmasının masum bir eğilim olmadığına inanıyorum. Geçmişte doğu blok ülkelerinde alkolün toplumu uyuşturmak, düşünmelerini engellemek için araç olarak görüldüğünü biliyoruz. Devlet eliyle teşviklerle yaygınlaşa alkol sorunu, hala ciddi boyutlarda. Aynı şeklide tütün alışkanlığının da çok büyük uluslararası şirketler tarafından özendirildiği de ortadadır. Gelişmiş ülkelerdeki uyuşturucu ve alkol sorunun sebepleri elbette daha farklıdır. Bizim gibi orta gelişmişlikten üst gruba geçme mücadelesi veren ülkelerdeki uyuşturucu ve alkol bağımlılığının yaygınlaşmasın kendi ihmallerin yanında farklı saiklerinin olduğu açıktır”
“Elektronik araçlardaki bağımlılık, çok daha büyük tehditleri oluşturuyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan gençler ve çocuklar arasında yaygınlaşan telefon bağımlılığına da dikkat çekerek, “Artık sadece alkol ve tütün bağımlılığı değil, elektronik araçlardaki bağımlılık bilgisayardan cep telefonuna varıncaya kadar çok daha büyük tehditleri oluşturuyor. Bugün 2 yaşındaki yavru cep telefonunda o kadar bağımlı hale geliyor ki giriyor bir odaya onunla meşgul oluyor. Bu ayrı bir tehdit. Buna karşı da neler yapabiliriz bunun üzerinde de çalışmamız gerekiyor. Bugün Türkiye’de cep telefon sayısı 70 milyon civarında. Nüfusumuz 81 milyon” ifadelerini kullandı.
“İster transit, ister tüketime yönelik olsun, uyuşturucu ticaretine büyük darbeler vurduk”
Erdoğan terör örgütlerinin en önemli finans kaynaklarının uyuşturucu ticareti, alkol ve tütün kaçakçılığı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bağımlılığa karşı verilen mücadele, ayın zamanda terörün kaynaklarını kurutmaya yönelik mücadeledir. Terörün olmadığı yerlerde organize suç örgütleri ayın işlevi üstlenir. Türkiye’nin son yıllarda terörle mücadelede kat ettiği mesafenin en önemli sonuçlarında biri de ister transit olsun, ister tüketime yönelik olsun uyuşturucu ticaretinin tüm çeşitlerine büyük darbeler vurmasıdır. Aynı şekilde alkol ve tütün ürünleri kaçakçılığında ciddi azalma meydana gelmiştir. Gayemiz kendimizi de diğer ülkeleri de bu büyük oyunun malzemesi ve hedefi olmaktan çıkarmaktır”
“Tilkice hareket ediyorlar, çıkmışlar elektrikli sigara falan”
Cumhurbaşkanı toplumda yaygınlaşan elektronik sigara konusuna da tepki göstererek, “Öyle tilkice hareket ediyorlar. Çıkarmışlar bir elektrikli sigara falan. Garip şeyler. ‘Efendim bunda nikotin yok, çok ama çok az nikotin var’. O dudak alışkanlığı denen olay başladığı andan itibaren herkes akacaksınız ki herkes sigara alışkanlığını adeta yemek yer gibi yemeye başlayacak. Çok geldiler hala geliyorlar. Şu kadar yatırım yapacağız. 500 milyon dolar, , 1 milyar dolar yatırım yapacağız. Biz de kendileri alternatif teklifler götürüyoruz. Peki siz bunu yurt dışına ihraç eder misiniz. Hiç olmazsa yüzde 10’u burada olsun. Sizin tezgahınız başta. Siz buradaki gençliği buna alıştırmak istiyorsunuz. Kusura bakma biz buna müsaade etmeyiz. Terör örgütlerinin arkasında duranlar, teröristleri teşvik edenler, aynı zamanda onların bu tür faaliyetlerine destek verdiklerini bilmelidir. Mücadeleyi her alanda yürütmeden terörizmle başa çıkılamaz. Terör örgütlerinin uyuşturucu ticareti ile mücadelemizde de yeteri kadar destek alamadığımızı belirtmek isterim” diye konuştu.
“Dünya sessiz, Paris’i görmüyorlar, onların lekelenmesini istemiyorlar”
İslam dininin terör ile kasıtlı olarak yan yana getirilme çabalarının olduğunun altını çizen Erdoğan,
“İslam kelim anlamı itibariyle barıştır. Barışı emreden bir dinin terörle yan yana konulması mümkün olabilir mi. Ama dert başka. Dert işte bu DEAŞ gibi örgütlerle İslam’ı kirletmek. Buna müsaade etmeyeceğiz. Biz EDAŞ ile de bir terör örgütlü olarak mücadele ediyoruz, PKK ile de FETÖ ile de mücadelemizi veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Dünyadan İslam dışında ismi terör ile yan yana getirilen başka bir dinin olmaması, bizi bu kavramın kasıtlı kullanıldığı sonucuna götürüyor. Hıristiyani terör diyor musunuz, Musevi terörü diyor musunuz. Bunlardan teröre bulaşan yok mu. Onları niye konuşmuyorsunuz. Gezi olaylarında uluslararası medya sürekli Taksim’i gösterdi. Şu anda Paris’te terör eylemleri var, uluslararası medyada bir ses var mı. Dünya sessiz. Paris’i görmüyorlar. Onların lekelenmesini istemiyorlar. İsteseniz de istemeseniz de dünya bunu takip ediyor” dedi.
"Gençlerin eline silah vermek ile uyuşturucu madde tutuşturmak arasında hiçbir fark yoktur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan uyuşturucu ile mücadele çalışmalarında büyük mesafe kat edildiğini belirterek, “Gençleri ölüme gönderen terör örgütlerine karşı nasıl tavizsizsek uyuşturucu tacirlerine karşı da aynı şekilde tavizsiz davranıyoruz. Cezaevlerinde 52 bin uyuşturucu mahkumu insan var. Bazıları eleştiride bulunuyor. Özellikle bizim derdimiz uyuşturucu müptelası olmaktan halkımızı kurtarma. Biz bu adımları atmazsak Allah göstermesin gelecek nesilleri kaybederiz. Burada adımlarımızı bunun içini atıyoruz ve el ele vererek bu konuda bu işi geliştirmemiz lazım. Bizim nazarımızda gençlerimizi eline silah vermek ile uyuşturucu madde tutuşturmak arasında hiçbir fark yoktur. Türkiye uyuşturucu ticaretine karşı en ağır cezaların verildiği ülkelerden biridir. Bu konuda geri adım atmayı düşünmüyoruz. Tam tersine daha etkili ne tedbirler alırız buna bakıyoruz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.