İzmir'in Çeşme'si denince akla gelen tatil, deniz, milyonluk yazlıklar, villalar ve milyonlar kazanan mekanlar.

Yaz aylarında özellikle ve yoğunlukla ekonominin döndüğü, gecesi ayrı, gündüzü ayrı para kazandıran Çeşme'nin hukuksal anlamda aynı şekilde bolluk içinde olduğunu söylemek maalesef ki imkansız.

Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli'nin başkanlığında ise hukuksal bolluk aldı başını gidiyor.

Daha çok hukuk ihlali, devamlı hukuk ihlali ve hep hukuk ihlali haline büründü Çeşme!

Çeşme'nin Ilıca Mahallesi'nde yer alan Yıldızburnu'ndaki villaların altındaki garajların lüks restoranlara dönüşmesi, o restoranların 'Devletin malı deniz, yemeyen keriz' mantığıyla denizin kıyı şeritlerini masa ve sandalyelerle işgal etmesi kelimenin tam anlamıyla hukuk faciası.

Çeşmeli, Ilıcalı mevcut durumdan rahatsız.

'Kaldırımlarda yürüyemiyoruz, deniz kıyısından geçemiyoruz' diyorlar. Diyorlar da karşılarında ne bunu dinleyen Çeşme Belediye Başkanı Lal var, ne de bunun çözümünü üreten Çeşme Belediye Başkanı Lal!

Başkan 'LAL' olmuş.

Çeşme talan!

Vatandaşlar şikayetçi olduğu kadar şikayetçi olduğu konuyu hukuk devleti, hak sahibi ve demokratik yönetim anlayışıyla belediyenin bütün birimlerine bildiriyorlar.

'El aman!',

'Çare hemen!' demişler ama duyan olmuş, duymamış gibi yapan da.

Belediyelerin birinci görevi vatandaşların şikayetlerini dikkate almak, yerel yönetimin başında olan seçilmiş insanlar olarak, Başkan olarak sorumluluklarını yerine getirmek ve hukuksal olarak gereğini yapmak.

Birileri para kazanacak diye sessiz kalmak değil!

Birilerinin menfaatine dokunacak diye sorumsuzluk içinde olmak değil.

Başkan Lal Denizli'ye Çeşme'nin Yıldızburnu'nda denizin keyfini, sahilin seyrini çıkarmak isteyenler adına, bir kez de onların sesi olarak biz dile getirmiş olalım.

Başkan Lal, 'LAL' olmak başkanlığa yakışmaz.

Şikayet belli, sorun belli, çözüm kanunlara göre zaten belli.

Gereğini yapın ki Başkan olduğunuz da belli olsun.