Bazen gördüklerimizi yazarız, bazen de duyduklarımızı.

İkisi bir araya geldiği zaman ise yazmak, üstüne yazmaya çalışmak zorunda kalırız.

Torbalı'da olduğu gibi!

İzmir'in merkeze en yakın ilçesi, en çok ekonomik değer katan ilçesi, en çok gelişmekte olan ilçesi Torbalı'da yaşayanların sorunları, malum, güzel ve düzenli ilçe olamamanın temelinde.

Ancak asıl sorun, Torbalı'nın köylerinden geliyor!

Torbalı'nın köylerinde yaşayanlar, son bir yılda Torbalı Belediyesi'nden hizmetin zerresini dahi alamadıklarını, adeta unutulduklarını söyleyerek sitem ediyorlar.

Sitemlerini bize iletiyorlar!

Bizim de yazıp, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir'in okuyabilmesini, görebilmesini sağlamamız için.

Gazeteciyiz!

Vatandaşın elçisiyiz!

İletmesi bizden, iletiyi alıp almaması, gereğini yapıp yapmaması iletinin muhatabından.

Torbalı'nın köyleri, adı üzerinde köy gibi kalmış vaziyetteler.

Doğayla baş başa, sakince yaşamak isteyenlerin bulunduğu Torbalı'nın köylerinde belediye hizmetleri neredeyse yok denecek kadar azalmış.

Köylü doğayla baş başa kaldığı gibi, köylerindeki sorunlarla da baş başa kalmış vaziyette.

Haklı olarak da merkeze, ilçeye, ilçede var olduğunu düşündükleri Torbalı Belediyesi'ne karşı tepki içindeler.

Başkan Demir'in elinden geleni yaptığını yazmak isteriz ama şikayetlere bakarsanız, şikayetlerin olmaması için elinizden geleni yapmak değil, yapmamak gerekir gibi görünüyor.

Torbalı'nın merkezinde artan şikayetleri es geçiyorum.

Yolları şikayet eden, yöntemleri şikayet eden, hizmetin yokluğunu şikayet edenleri ayrı tutuyorum.

Ancak konu köylere, köyde yaşayanlara gelince biraz daha üzerinde durmak gerekiyor.

Adı üzerinde köy, köylü ne isteyebilir ki?

Festival istemez, sempozyum istemez, fabrika istemez, iş istemez, işçi istemez, ekmek istemez, tuz istemez, su istemez.

Alt yapı ister, üst yapı ister!

Sağlıklı yaşamak için, güvenli yaşamak için.

Kolay olan mazeret üretmek, imkansızlıkları anlatmak.

Zor olan mazereti azaltmak, imkansızlıkları azaltmak.

Az Belediye Başkanı olmak!

Vesselam!