Başkan Sengel Hatay'dan anlattı: Sözün bittiği noktadayız
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında "Sözün bittiği bir noktadayız. Biz Selçuk Belediyesi olarak ilk yardımı Malatya’ya sonra Osmaniye’ye götürdük… Gücümüz soluksuz olmak zorunda" dedi.
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, depremin ilk günlerinden bu yana afet böglesinde çalışmalara katılıyor.
Yardımların ilk elden ulaştırılmasına ve ihtiyaç listelerinin güncellenmesine büyük katkıları olan Başkan Sengel, sosyal medya hesabından bir canlı yayın yaptı.
Yayınını Hatay'dan yapan Başkan Sengel, gözyaşlarına hakim olamadı.
Başkan Sengel, böglede durumun hala çok kötü olduğunu dile getirdi. Sengel şunları aktardı: "Hatay’da Antakya’da Defne ilçesine çok yakın bir yerdeyim. Biraz önce kimi yardımların dağıtıldığı bir parka gittik. Biliyorsunuz ilk başta depremin 2-3’üncü gününde Malatya’ya gitmiştim. Dün Osmaniye ve Kahramanmaraş’a gittik. Her yerin özelinde durum facia. Ancak şu anda Hataydayız ve belirttiğim gibi söylenecek sözlerin tükendiği bir noktadayız. Hatay yok olmuş durumda! Geçtiğimiz tüm yollar boyunca evlerin hepsi yıkıktı dersem yerdir. İnsanların nelere ihtiyacı var diye geldik ancak gördüğüm şey Hatay’da her şeye ihtiyaç var! Yemek, su ve çadırda yatan 5 çocuklu aile var onların özelinde her ailenin kendine başka başka ihtiyaçları var. Hatay’a el değmemiş gibi bir durum var! Hiçbir şey yapılmamış gibi... Burada imeceyi devam ettiren partiler ve STK’lar var ancak, bu kadim topraklar şuanda yok! Her şeyi unutun, onların haricinde tamamen viran olmuş ve gerçekten üvey evlat muamelesi gördüğünü düşündüğüm bir kent ile karşı karşıya geldim. Sözün bittiği bir noktadayız. Biz Selçuk Belediyesi olarak ilk yardımı Malatya’ya sonra Osmaniye’ye götürdük… Gücümüz soluksuz olmak zorunda. Enerjimizi toplayıp yeniden devam etmek zorundayız! Çünkü bu bir yardımlaşma değil, bir dayanışma. Yan yana durmayı bilen insanlarız yan yana durmak için mücadele etmek zorundayız. Bir aydan beri hiçbir çalışmanın olmaması… Karayollarından geçip şehre girerken aracın içerisinde bile tedirgin oluyorsun, çünkü karayolu üzerine düşmüş/düşecek gibi binalar var. Oradan geçerken tedirgin oluyorsun… Kimse, hiçbir şey yok! Biran nece yetkililer el atmalı… Ancak, bizlerde dayanışma ile yan yana olmaktan vazgeçmemek zorundayız. Ülkedeki hiçbir gündem maddesi buraların ihtiyacı kadar önemli olamaz. Bunu unutmadan, ritmimizi hiç bozmadan daha öncede dediğim gibi bu dayanışmayı devam ettirmek zorundayız. Biz bundan sonraki gelişimizi ve yardımlarımızı direk Hatay’a yapacağız… Dayanışmayı, el ele tutuşmayı, safları sıklaştırmayı Hatay için yapacağız… Ne var ise, su, çadır, belki çocuklar için kitap, erzak ve hijyen malzemeleri… Bunlara ihtiyaç var! Bir an önce bunları hayata geçirmememiz gerekiyor… Burada düzgün kuruluşlar, düzgün merkezlere yardım TIR’larımızı çıkarmak zorundayız. Bugün 8 Mart bana da çok dediler, ‘Başkanım, 8 Mart özelinde birkaç cümle söyleyin muhakkak’ diye… Ancak bu 8 Mart tüm insanlığın mücadelesi gibi bir şey oldu. Mücadelemizin devam edeceği zamanlarımız olsun, sadece kadınlar değil tüm insanlık için olsun… Biz dayanışmaya devam edeceğiz, ufak ufak bile olsa katkı sağlamayı bırakmamalıyız. Bundan sonraki 8 Mart’ları gerçekten başka şekilde kutlayalım… İnsanı hakların kazanılması ile insanca yaşamanın olduğu 8 Martlarımız olsun… Kadın, erkek ve çocuk fark etmez ancak, bu ülkede artık insanca yaşıyoruz dediğimiz 8 Martlarımız olsun!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.