İzmir’de Demir Çelik Sektörünün en önemli sorunlarına değinen Suphi Toros, İzmir’deki en büyük sorunun yer sorunu olduğunu dile getirerek "Bu şehirde en büyük sorun trafik. Bu kadar çarpık bir halde demir, çelik firmalarının olduğu bir yerde, şehir dışından gelen ürünlerin yüklenmesi bakımından sıkıntılar yaşıyoruz. Acil olarak bir yer açılması gerekiyor. Aynı zamanda bu durum İzmir’deki tüketiciler içinde rahatlık sağlamalı. Nakliye, taşımacılık sıkıntıları mevcut. Bu durum hem görüntü kirliliği hem de yer açısından sorun yaratıyor. Gelişmiş ülkelerin çoğunda sanayiler şehir dışında oluyor. Bu durum şehir merkezinin trafiğini rahatlatıyor.. İzmir’de evet Ticaret odası çok güzel projeler yaptı. Mesela lojistik köy buna çok güzel bir örnek. Bize de böyle bir yer lazım. Şuan Torbalı’da Mobilya sitesi kuruluyor. Demir Çelik'de de kurulması lazım. İkinci sorunumuz ise KDV’nin yüksek olması. Bunu defalarca dile getirdik. KDV düşerse daha fazla vergi alınır. Hareketlilik ve istihdam artar. Piyasada da canlılık olur. Böylelikle ekonomiye değer verilir ve katma değer sağlanır. Ayrıca, 21 Nisan’da çıkan tevfikat kanununun derhal geri çekilmesini istiyoruz. Tevkifat nedeniyle bir çok şirket sermayesini kaybetme durumuyla karşı karşıya kalmıştır" diye konuştu.

Mehmet Manav ise kurdukları kooperatife değinerek şöyle konuştu; "Suphi Bey çok güzel bir noktaya değindi. Bizim bir kooperatifimiz var. İzmir Ege Döküm ve Metal İşleri Kooperatifi olarak 1980’lerde kuruldu. 110 tane işletmemiz var. 1980’lerin teknolojisiyle yapılmış. Kupon fırınları varmış ancak bunlar şimdi tarih oldu. Şuan daha özel fırınlar var. O zaman kupon fırınlar için bacalar açılıyor, delikler deliniyordu. Teşkilat ve sistem ona göre ayarlanmıştı. O zaman inşaatlarında, işletmelere 500 metre kare ile 200 metre karelik yerler yetiyordu. Ama şimdi en az 2-3 dönüm hatta daha fazla olan yerlerde bile daralıyoruz, çalışamıyoruz. İş kazaları yaşanıyor. Çünkü alanlar dar ve ağır iş makinalarıyla çalışılıyor. Biz 2000’li yıllarda devletin kurumlarına başvurarak, buraların bize yetmediğini ve sadece kendi kooperatifimizi kurmaya bile elverişli olmadığını dile getirdik… Başka ülkelere baktığımızda ortak üretim grupları, belli bir yerde kümelenebiliyor. Bu başarıyı sağlıyorlar. Bütün paydaşların ortak bir yerde üretimi hızlandırıyor ve kolaylaştırıyor. Biz bu amaçla bir kooperatif kurduk. Buradaki amacımız sektördeki paydaşların hepsini kapsayacak şekilde bir konum önerilmesidir. Yer maliyetleri çok yüksek. En büyük sorunlardan birisi de personel sıkıntısıdır. Yetişmiş personele ulaşamıyoruz. Meslek lisesi kapasitelerini ve eğitim kalitesini artırdığımız zaman ara elemanı bulabiliriz. Şuan evet herkes üniversitesi mezunu ama ara eleman yok. Basit bir kaynakçı, modelci veya kesimci için, bu insanları tedarik edemiyoruz. Devletin arazileri var. Bize en azından uygun bir konumda yer verilsin istiyoruz. Bizim ayrıca bir avantajımız da var. Bir liman şehriyiz. Bize demir yolu, karayolu ve deniz yolunun kesiştiği, altyapısının iyi olduğu uygun bir yer verilsin istiyoruz. "

Sandviç Panel üretiminizde son duruma değinen Suphi Toros "Sandviç panel üretim tesisimiz gerçekten Türkiye’de ivme kazanarak, yılın tesisi seçildi. Yılın en kaliteli, en hijyenik ve en hızlı tesisi seçildi. Bu da yaptığımız işin güzel olduğunu gösteren onur verici bir durum. Son teknoloji ve makinelerle yapılan bir tesis oldu. Tamamen öz sermayemizle yaptık. İhracatta yapıyoruz. İhracata önem veriyoruz. Bizim üretimimizin % 60’ı ihracattır. Geçtiğimiz ay Londra’da bir ofisimiz açıldı. Almanya’da ve Çin'de açmayı düşünüyoruz. Bu üç bölgede de bizim ofislerimiz olacak. Yaklaşık 38 çeşit ürün üreteceğiz. Türkiye’de bunu üretebilecek hiçbir tesis yok. Bizim makinalarımız hızlı ve yirmi dört saat çalışıyor.
Dediğimiz gibi yer sorunu nedeniyle sıkıntılar yaşıyoruz. Ama biz burada durmayacağız, yatırımlarımıza devam edeceğiz. Şimdi ikinci ve üçüncü şantiye projelerimiz başlayacak. 2024’ün sonuna kadar yetiştirmeyi düşünüyoruz" dedi.

Profilde piyasanın son durumu hakkında değerlendirmede bulunan Toros şöyle konuştu; "Profilde biz Tosyalı Holding’in Türkiye Distribütörüyüz. Boru ve profilde, dünya ve Türkiye’de de satış birincisiyiz. Ülkemizin 80 ilinde bizim alt bayilerimiz vardır. Türkiye’nin her tarafına günde en az 40- 50 tır ile sevkiyatlarımız devam ediyor. Tabi piyasada bir kriz var. Bu kriz bütün dünyada mevcut. Bizim ülkemizde bundan etkileniyor. Ama son dönemlerdeki enerji ve yakıt maliyetlerindeki artış fabrikalarda ciddi bir şekilde daralmaya yol açtı. Enerji fiyatlarındaki artış sonucu ülkemizdeki büyük firmalar ( Tosyalı, Habaş, Kardemir, Erdemir İzmir Demir Çelik vb.) vardiyeleri düşürme kararı verdi. Dünyada hurda ve cevher fiyatı düştüğü için, onlarda ciddi bir şekilde zarar etti. Bunun sonucunda küçülmeye karar verildi. Demir çelikte bütün dünyada fiyat düşüşü yaşandı. Şimdiye kadar bu kadar düşüş olmamıştı. 2004 ile 2008’de biraz olmuştu ama kısa süreliydi. Ama bu sene ciddi bir şekilde oldu. Bunun en büyük etkenlerinden biri Rusya. Bütün dünya ülkeye ambargo koyarken Rusya, elindeki bütün hammaddeleri yok pahasına Çin’e verdi. Bu sefer fiyatlar tamamen aşağıya indi. Ülke genelinde şuanda yaşanan kriz nedeniyle yatırımlar durdu. Şimdi ülkemize baktığımızda sert kararlar alınıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da ne yazık ki Türk lirasına güvenemiyor. İnsanlar tedirgin. Bu bir süre böyle gidecektir. Yine de biz güçlü bir ülkeyiz, bu engebeden de çıkacağımıza inanıyorum."

Profilde bazı firmaların Kore’den ithalat yaptığı iddiaları hakkında konuşan Toros, "Güney Kore, Slovakya, Hindistan’dan ithalatlar yapılıyor. Ama bunlar günü kurtaracak ithalatlardır. İthalatın merkezi demir çelikte Çin’dir. Bu konuda lider bir konumdadır. Neden ithal ediyoruz peki? Çünkü bu bizim eksikliğimiz. Konuta çok ciddi bir destek veriyoruz ama sanayi kurmak için destek vermiyoruz. Bugün boyalı galvaniz olarak 0.20 mm sacın 0.30 mm kadar ülkemizde üretimi yok. Bunu Çin’den getiriyoruz. Çin’deki ülkemize aylık girişi yaklaşık yüz- yüzelli bin ton civarında. Bu çok büyük bir rakam ve sadece sandviç panel sacların ithalatı için. Biz sandviç panel üretimi için gerekli olan bu sacın üretimini bir tesis kurarak ülkemizde de yapabiliriz. Neden Çin’e bağlı kalıyoruz? İthalatsız ihracat yapılması lazım !
Sıfır ithalat, yüzde yüz ihracat olmalı. Bunların içerisinde sadece Amerika normu farklıdır. İnç ve profil ebatları olarak Amerika daha farklı olarak karşımıza çıkıyor. Geri kalan normlar ise Türkiye ile eş değerdir. Biz Avrupa Birliği normlarına uygun üretim yapıyoruz. Dünya genelinde de bu kabul ediliyor. Bir tek Amerikan normları bizim üretimlerimize uymuyor" dedi.

Profil fiyatlarının ithalatta ve Türkiye yerel piyasasında fiyat seviyeleri hakkında bilgi veren Toros "6 ay önce 1400 dolar aldığımız profil fiyatı bugün 750 dolara düştü. Daha fazla düşmez umarım. Enerji fiyatı çok yükseldiği için bu fiyatın daha fazla düşeceğini pek sanmıyorum. Gerçekten bu üretimlerin hepsi enerji ile oluyor. Doğalgaz ve kömürle oluyor. Bunların fiyatları oldukça yüksek. Hurda, cevher hepsi birbirine bağlı. Çelik grubunda hepsi birbirini ilgilendiriyor. Biri düşünce, diğeri de düşüyor. Aynı şekilde biri yükselince diğeri de yükseliyor. Üreticiler de çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Onların işi daha zor. Çünkü ürettiğini satmak zorunda. Her bir firmanın bünyesinde binlerce kişi çalışıyor. Bu sefer de küçülmekte zorluk çekiyorlar. Ama şu anda aldıkları karar küçülmek yönünde. Ürettiklerini satamadıkları zaman bir anlamı kalmıyor. Devletten gerçek anlamda bir destek bekliyoruz. Enflasyon ve faiz oranı düşerse, herkes yatırım yapabilecek" açıklamasını yaptı.

Vasıflı Sac’da önde gelen firmalar talebini değerlendiren Toros şöyle konuştu; "Şuan da Türkiye’de vasıflı sacı üreten Tosyalı Toyo var, Habaş yeni başladı. MMK vardı. Erdemir de bunların içinde. Erdemir siyah sac ve DKP üretiyor. Bunlar 0.40’ın altına üretmiyorlar. Biz 0.35’in altına üretmelerini istiyoruz. Çin 0.12’ye kadar üretebiliyor. Ama Türkiye üretemiyor. Boronlu saclarda vergi %6 dır. Boronsuz olanlarda ise %30’un üzerine çıkıyor. Osmaniye ve İskenderun Organizedeki yatırımlar sonrası yılda 4 milyon tonun üzerinde üretim yapabilecek yeni tesisler kuruluyor. Erdemir’den sonra gelen en büyük tesis oluyor. Üretmek her zaman artıdır. İthalata ciddi bir şekilde artısı olacak. İthalatı azaltacak. Ülkemizin yıllık kapasitesi 17 milyon ton. Bizim şuan da ülkemizde sac üretimi 9 buçuk milyon ton. Burada 4 milyon ton ilave yapıldığı takdirde, ciddi bir şekilde ithalatın önünü kesilecek. 2020’deki krizde bütün Avrupa pandemiden dolayı doğru düzgün çalışamadı. Biz ihracatta dünyada 7. Sıraya yükseldik. Almanya’nın önüne geçtik. Bu da bizim Türk sanayicilerin başarısıdır."