Deprem bölgesinde Hatay’dan Adıyaman’ın Malatya sınırına kadar bütün bir bölgeyi gezdiğini belirterek sözlerine başlayan Başkan Tugay, "CHP Genel Merkezi, belediyeler aracılığıyla bir görev paylaşımı yaptı. Bize de Malatya bölgesini verdiler. Şu an için arkadaşlarımız Malatya’nın ihtiyaçları için koordinasyon halinde çalışıyor" dedi.

Programın ilerleyen dakikalarında İzmir’de yaşanan ve 117 vatandaşımızı kaybettiğimiz depreme de değinen Başkan Tugay, depremin ardından ilçede bin civarında hasarlı yapı tespit ettiklerini ve bunların 70 ila 80’inin orta ve ağır hasarlı olduğuna vurgu yaptı. Ağır hasarlı binaların hemen boşaltıldığını da sözlerine ekleyen Başkan Tugay, "Orta hasarlılar için de belli zaman tanındı. O günden sonra İzmir’de ‘Yenilenmesi gereken binalar nasıl yenilenecek?’ tartışması başladı." şeklinde konuştu.

Kentsel dönüşüm için bina testlerinde belediye olarak, binanın hem dışarıdan gözlemlenmesi hem de içeriden projeye aykırı bir durum var mı, yok mu bu açıdan değerlendirildiğini aktaran Başkan Tugay, "Ayrıca kolon ve kirişlere yönelik Schmidt Çekici denilen çekiçle test yaparak, lazerle inceleyerek değerlendiriyoruz. Şu anda belediyemizin girişinde iki masa oluşturduk. Bu masalarda inşaat mühendisi arkadaşlarımız görev yaparak form doldurarak başvuru kabul edip insanları da bilgilendiriyorlar. Şimdi sırasıyla bu binalara bakılacak.” ifadelerini kullandı.

Kendisinin de bütün İzmirliler gibi, bütün İzmirli belediye başkanları, Türkiye’nin diğer belediye başkanları ve siyasetçileri gibi bazı şeyleri deneyimleyerek anladığını da aktaran Başkan Tugay, açıklamalarına şöyle devam etti: "Şu anda bu işi aşırı şekilde ciddiye aldığımın bilinmesini isterim. Mesaimizin şu anda yarısı bununla geçiyor. Sürekli hesaplar, toplantılar, görüşmeler yapıyoruz. Bunların sonucunda bir şey çıkar mı, çıkar. Bugün bile daha önceden yapılmış ama maalesef bizim önümüze konmamış, bir şekilde raflarda kalmış, resmi kayıtlara girmemiş ama çok önemli bazı çalışmalar buldum. Bu çalışmaları yapan hocalar bize ulaştı ve ‘Anlatmak istiyoruz’ dediler. Konuyla ilgilendiğimizi görünce bunlar geliyor. Meslek odalarıyla sağlıklı bir iletişim içinde yürüyoruz, onlardan çok değerli bilgiler geliyor. Türkiye’nin başka yerlerinden bir şekilde ulaşan insanlar var. Bilim kurulumuzda da bunları tartışıyoruz. Buna göre, izin vermemek adına mevzuatın da değişmesini talep edecek, kendi yapabileceğimiz denetim, kontrol ve planlamada çok daha sıkı çalışacağız. İnsanların hayatının daha iyi olabilmesi için dönüşümü de hızlı bir şekilde gerçekleştireceğiz.”