Başkan Tugay kuraklık ve su krizine dikkat çekti

Başkan Tugay kuraklık ve su krizine dikkat çekti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında kuraklık ve su krizine dikkat çekerek “İzmir’de gerçekten iyi bir yönetim olduğu için geçen yıllarda çok ağır kuraklıklar olmasına rağmen İzmir su krizini yaşamadı" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında İZSU ve İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ortaklığında EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi-Portekiz Sinagogu’nda düzenlenen “Dünyada ve İzmir’de Suyun Geleceği’ adlı panelde konuştu. Moderatörlük görevini İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun üstlendiği panelin açılış konuşmasını yapan Başkan Tugay, su krizine dikkat çekerek “Adım adım yaklaşan su, gıda ve enerji krizi var. Bunlar iyi yönetilemezse bir süre sonra yaşam alanlarını terk etmek, bazı alanlarda sıkışmak, çatışmak ve sonrasında ekosistemin bozulmasıyla yok oluşa gitmek gibi bir sorun yaşayacağız. Bunlar ciddiye alınması gereken işler” dedi.

22-03-2025-4b5075c1-a0c0-491b-9439-db033c39838f.jpg

“2024, TARİHİN EN SICAK YILI”

Yerel yönetim olarak farkındalık sağlamaya çalıştıklarını belirten Başkan Tugay, “Ama bunu sadece bizim yapmamız yetmez. Şehrin de tüm kurumlarıyla, yaşayanlarıyla öncelikle bilinç sahibi olması ve üzerine düşeni yapması gerekiyor. Eğer hükümet de bu konuda bilgi sahibi değilse ya da yeterince konuyu ciddiye almıyorsa yerel yönetimin gücü bir yere kadar oluyor. 2024, tarihin en sıcak yılı olarak saptandı. Son 3 yılda yağan yağmurun miktarı 2021’e eşit. İzmir’de hem Küçük Menderes Havzası’nda, hem Türkiye’nin genelinde dramatik olarak göller, akarsular kuruyor. Yazın bir damla su akmıyor. Çok net bir kuraklığı hep beraber yaşıyoruz. Herkesin iklim krizini durdurmak için acilen üzerine düşeni yapması lazım” diye konuştu.

22-03-2025-e141b2a8-0ea0-439f-a8d1-e9b8c20ded1d.jpg

“KARBON NÖTR OLSAK İYİ OLUR DEĞİL, OLMAK ZORUNDAYIZ”

İzmir’in karbon nötr şehir olma taahhüdünü Avrupa Birliği İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyon Kenti olarak verdiğini belirten Tugay, “2030’a kadar karbon nötr şehir olmamız lazım. Olsak iyi olur diye bir durum değil bu. Olmak zorundayız. Şehir olarak kendi üzerimize düşeni yapmadan başka şehirlere örnek olamayız. Çok dikkatli davranmaya çalışıyoruz. Karbon emisyonuna en çok sebep olan şeyin enerji olduğunu biliyoruz. Hem kurum içindeki enerjinin verimliliğiyle ilgili hem de şehirdeki enerji verimliliğiyle ilgili çalışıyoruz, kararlar almaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

22-03-2025-ce728b28-77ce-4fbc-ae56-3ca003ee4237.jpg

“İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’Nİ BİLİNÇLİ VE İYİ İNSANLAR YÖNETİYOR”

Başkan Tugay, su krizi yaşandığını ama İzmir’de sürecin doğru yönetildiğini belirterek “Geçen yıl hissettirilmemeye çalışılsa da bir kriz yaşandı. Her geçen yıl daha ağır bir krizi yaşamaya devam edeceğiz. İzmir’in ihtiyacı olan suyun teminiyle ilgili İZSU çalışıyor. Ve arkadaşlarımız kafa yoruyorlar. Çünkü bu sene yağış çok az oldu. Su temin etiğimiz barajların hepsinde su seviyeleri çok düşük. Kayıp kaçaklarla ilgili önlemleri alıyoruz. Ancak ne yaparsak yapalım önümüzdeki bahar aylarında İzmir’e yağış olmazsa su kısıtlamalarına gitmek zorunda kalacağız. Bunun sadece İzmir’de olduğunu ya da olacağını düşünen varsa Allah aşkına gözünü açsın. Türkiye’nin tamamı, dünyanın çok büyük bir kısmı su krizi yaşıyor. İzmir’de gerçekten süreç iyi yönetildiği için geçen yıllarda çok ağır kuraklıklar olmasına rağmen su krizi yaşanmadı. Bilinçli ve iyi insanlar yönetiyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni. Herkes bilsin bunu” dedi.

22-03-2025-f9eb4a7e-6e20-4e6a-a300-2d69688fbdfd.jpg

“CİDDİ SU TASARRUFU SAĞLADILAR”

Kimseye kısıtlama getirmek istemediklerini de sözlerine ekleyen Tugay, konuşmasına şöyle devam etti: “Ancak kullandığımız suyun yüzde 70’i tarımsal sulamaya gidiyor. Artık çiftçilerimizle şunu konuşmak durumundayız; sulama sistemlerindeki hatalar düzeltilmeli, kaçaklar giderilmeli, daha az suya ihtiyaç duyan ürün desenleri seçilmeli. Bunlarla ilgili çiftçilerimizi uyarmak, eğitmek istiyoruz. 4 buçuk milyonluk bir şehirde yaşıyoruz. Bireysel su tüketimini de mutlaka önlemlerle kontrol altına almamız lazım. Bozuk musluklardan şakır şakır su akıyor. Patlak tesisattan su sızıyor. Bireysel önlemler alınabilir. Kamunun da bu konuda düzenlemeler yapması şart, kaçınılmaz. Kendi su tüketimimiz için önce kurum içinde arkadaşlarımız epey bir çalıştı. Bir yıllık dönem içinde ciddi bir su tasarrufu sağladılar. Bu, artarak devam edecek. Yine bu sene özellikle park, bahçe, yeşil alan sulamalarında çok daha dikkatli, tasarruflu olacağımız bir programı uyguluyoruz. Su ihtiyacı az olan bitkileri, çim türlerini tercih ediyoruz.”

“KULLANIMDA EŞİTSİZLİK VAR”

İZPA Başkanı Prof. Dr. Velibeyoğlu ise suyu artık hayatımızın merkezine yerleştirmemiz gerektiğini belirterek “Suyun kullanımındaki eşitsizliklere de dikkat etmemiz gerekiyor. Tarım, suyu en fazla kullanan sektör olarak öne çıkıyor. Gelir seviyesi ve gelişmişlik seviyesinde dengeyi kurmak da önemli, burada da eşitsizlikler var. Kır ve kent arasında ciddi farklar var. Nüfus ve popülasyon olarak da bakmamız önemli. Türkiye’de nüfus batıda, su kaynakları doğuda. Bu bölgesel ihtiyaçların karşılıklı olarak su temini sağlayabilecek biçimde yeniden düzenlenmesi, eşitlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“DÖRDÜNCÜ KURAKLIK YILI ÇETİN GEÇECEK”

İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan da “2021 yılında bizim iki barajımıza yaklaşık 160 milyon metreküp su geldi. 2022-2023-2024’ü aldığımızda, neredeyse diğeriyle aynıydı. Yani son 3 yılda 190 milyon metreküp su geldi. Bu dördüncü kuraklık yılı. Bir kentin dayanması üçüncü yıldan sonra çok zor. Çok ciddi sorunlar yaşayabilirdik. Geçtiğimiz yılı çalışmalarımızla bir şekilde atlatabildik. Bu yıl daha çetin geçecek. Yeni kuyular açıyoruz, pompa istasyonu kuruyoruz. Halkapınar’da büyük depo yapıyoruz” diye konuştu.

“2,2 MİLYAR İNSAN GÜVENLİ İÇME SUYUNDAN YOKSUN”

Panelin konuşmacılarından Prof. Dr. Alper Baba ise “BM’nin 17 sürdürülebilir kalkınma göstergesinden bir tanesi su kaynaklarıyla ilgilidir. 2022 yılı verilerine göre 2,2 milyar insan güvenli bir şekilde yönetilen içme suyundan yoksun” dedi. Tarih boyunca bütün medeniyetlerin su etrafında kurulduğunu belirten Alper Baba, “Geçmişte insanlar büyük barajlar inşa etmişler. Evlerde yağmur suyu depoları yapmışlar. Sulak alanları kullanmışlar. Yeraltı su depoları yapmışlar. Tarım ve sanayi alanlarında yağmur suyu toplamışlar. Çok ciddi uygulamalar yapılmış” ifadelerini kullandı.

“KAYIP KAÇAKLARI YÜZDE 10’LARA İNDİRMELİYİZ”

Türkiye’nin su kıtlığı yaşadığını belirten Prof. Dr. Okan Fıstıkoğlu, gerek ülkemizde gerek İzmir’de durumun daha da kötüleşeceğine yönelik sinyaller olduğunu belirterek “7-8 yılda bir sulak-kurak döneme girip çıkıyoruz. Şu an kurak bir dönem içindeyiz. Umut ediyoruz ki önümüzdeki yıllarda sulak bir döneme girerek kuraklıktan çıkarız. Yüzde 30’larda kayıp kaçak oranımız var. İçme suyunu karşılayabilmek için kayıp kaçak oranını yüzde 10 seviyesine indirmemiz gerek” dedi.

“SU OLMADAN YARINIMIZ OLMAZ”

Kentte yürütülen çalışmalara dair bilgiler aktaran İZSU Su ve Yapı İşleri Dairesi Başkanı Yeter Erten de, “Kayıp kaçakla mücadele etmek yeni kaynak aramak ve yaratmaktan daha önemli. Mevcut kaynaklarımızı en etkin ve verimli şekilde kullanmak ve sisteme vermek en büyük hedefimiz. Kayıp kaçakla ilgili çalışmalarımız her geçen yıl biraz daha iyiye gidiyor. Su olmadan yarınımız olmaz. Suyumuza sahip çıkalım” dedi.

Etiketler :