Başkan Zorlu: 2025 yılı içinde atılacak adımlar çok önemli
ESİAD tarafından bu yıl yedinci kez gerçekleştirilen “Türkiye Ekonomisine İlişkin Üye Beklenti Anketi”nin sonuçları açıklandı. ESİAD Başkanı Sibel Zorlu, "2025 yılı içinde atılacak adımlar çok önemli" dedi.
Ege Sanayicileri ve İş insanları Derneği (ESİAD) Ekonomi Gözlem Grubu tarafından hazırlanan “Türkiye Ekonomisine İlişkin Değerlendirmeler ve 2025 yılı Üye Beklenti Anketi Sonuçları” konulu toplantı dernek merkezinde gerçekleştirildi. Emtia ve Vadeli İşlem Piyasaları Uzmanı Dr. Tolga Uysal’ın konuk konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda Ekonomi Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget de 2025 yılı Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin bir sunum yaptı.
İŞ DÜNYASI İÇİN YENİ AÇILIMLAR
Toplantının açılışında konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, Türkiye’nin ekonomik görünümü, küresel ticaret ve iş dünyasının karşılaşabileceği riskler üzerine değerlendirmelerde bulundu. Zorlu, şunları söyledi:
“2024 yılını, yakın coğrafyamızdaki krizlerin, savaşların ve küresel siyasi güç çekişmelerinin gölgesinde tamamladık. Önümüzdeki döneme dair küresel düzeyde cevap bekleyen pek çok soru var. Ülkemizde yeni ekonomi yönetimiyle birlikte devreye giren politikalarla olumlu gelişmeler yaşanmaya başladı. 2025 yılında atılacak adımlar çok önemli. Sadece para politikalarının yeterli olmadığını, maliye politikalarında da düzenlemelere gidilmesini, yapısal reformlara ağırlık verilmesini bekliyoruz. Ülkemiz ekonomisinin darboğazdan çıkış yoluna girebilmesinin temel unsurları ise hukukun üstünlüğü, tarafsız ve güvenilir kurumlar, öngörülebilir ekonomi politikaları. Bunlardan biri eksik olduğunda taşlar yerine oturmuyor. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde bu dönemin iş dünyamız açısından bazı riskleri barındırmakla birlikte yeni açılımlar getirebileceğini düşünmek istiyoruz. Yeniden inşa süreçleri ve ekonomik fırsatlar, Türkiye için olumlu bir dönüşüm sağlayabilir. Veri merkezleri ve teknolojik okuryazarlık, Türkiye’nin gelecekteki büyümesi için kritik öneme sahiptir. İşgücünün yetenek yönetimi ve eğitim sisteminin dönüşümü, Türkiye’nin rekabet gücünü artıracaktır.”
İMALAT SANAYİMİZ BÜYÜMÜYOR
Emtia ve Vadeli İşlem Piyasaları Uzmanı Dr. Tolga Uysal da, Trump’un yeni dönemi, Çin, Avrupa Birliği ekseninde güncel gelişmeleri ve küresel piyasaları değerlendirdi. Euro-dolar paritesi, enerji ve emtia fiyatları, navlun endeksleri hakkında paylaşımlarda bulunan Uysal, euro dolar paritesinde 1,01-1,03 aralığında bir beklentisi olduğunu söyledi. Petrolün 65-85 dolar bandında hareket edeceğini, metallerde ise yılın ikinci yarısında bir yükseliş beklediğini dile getiren Uysal, enflasyon konusunda da, “Orta Vadeli Program’da beklentiler daha düşük olsa da yüzde 30-35 aralığında olacağını düşünüyorum” dedi. Amerika ve Avrupa PMI verilerini de yorumlayan Uysal, “Global PMI , 50’nin biraz üstünde gözüküyor. Ayrıştırdığımızda ellinin üstünde olmasının sebebi hizmetler tarafından geliyor. Dünyada böyle bir şey var, sadece Türkiye değil. Yani biz ne diyoruz imalat sanayimiz büyümüyor” diye konuştu.
İLK 20 EKONOMİDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
ESİAD Ekonomi Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget ise Türkiye’nin ekonomik görünümü, cari açık, dış borç, bankacılık sektörü, bütçe ve gelir dağılımı başlıkları altında bir sunum yaptı. Bilget, sektörlerin gayrisafi milli hasıla içindeki paylarına ilişkin şu tespitlerde bulundu:
“Son 20 yılda tarım sektörünün payında azalma gözlenirken, hizmetler sektörünün payı artmıştır. Küresel ölçekte, Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’nın da içinde bulunduğu Batı Avrupa ile Japonya’nın dünya milli gelirindeki payı azalırken, Çin’in payı önemli ölçüde artmıştır. Türkiye, ekonomik dalgalanmalara rağmen dünyadaki ilk 20 ekonomi arasında yer almaya devam edecektir.”
Dış ticaret verileri üzerine de değerlendirmelerde bulunan Bilget, Türkiye’nin teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret tablosunu, “Düşük teknolojili ürünlerde dış ticaret fazlası veriyoruz ancak orta düşük, orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde dış ticaret açığımız sürüyor. Bu tablo, Türkiye’nin sanayide katma değerli üretime yönelmesi gerektiğini gösteriyor” sözleriyle açıkladı. Sunumun sonunda risklere değinen Bilget, “Hem küresel düzeyde hem ülkemizde gelir dağılımı, servet eşitsizliği, iklim değişikliği, yönetilemeyen yapay zeka sürekli risk ve tehdit unsurları olmaya devam edecektir” dedi.