BTP Grubu çatısı altında yatırım hamlesini sürdüren Batı Paslanmaz Çelik A.Ş, Türk ekonomisinin temel ihracatçı sektörleri arasında yer alan otomotiv, beyaz eşya, makine gibi sektörlere orijinal ekipman üretimi (OEM) yapmayı hedefliyor. İzmir-Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki merkez fabrikası ve İzmir-Bornova’daki tesislerinde faaliyet gösteren Batı Paslanmaz Çelik’in hedefinin orijinal ekipman üretimi yapabilmek olduğunu kaydeden BTP Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel, otomotiv, makine ve beyaz eşya sektörlerini hedef sektör olarak belirlediklerini kaydetti.

“KADROMUZA VE FİNANSMAN GÜCÜMÜZE GÜVENİYORUZ.”

Yetkin işçi ve mühendis kadrosu ile Türk ekonomisine ve çelik sektörüne değer katan yatırımlarına devam edeceklerini kaydeden Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sektöründeki konumunu her geçen gün sağlamlaştıran şirketimiz, ülkemizin en temel ihracatçı sektörleri arasında yer alan otomotiv ve beyaz eşya sektörlerini odağına almış durumda. Hedefimiz 2023 yılı sonuna kadar gerekli kalite ve proses standartlarını sağlayarak, bu sektörde faaliyet gösteren dünya devi firmalara katma değeri yüksek üretim yapabilmek. Kendimize ve kadromuza inancımızı tecrübemiz ile birleştirerek bu uluslararası seviyeye kısa sürede ulaşabileceğimize inanıyoruz.”

Türkiye’de çelik sektörünün hak ettiği değeri görmediğini sözlerine ekleyen Nedim Güzelel, hurda çelik ithalatının eleştiri konusu olmasının anlamsız olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’nin demir çelik hurdası da dâhil olmak üzere toplam yılda 12 milyar dolar civarında hammadde ithal ederken, bu hurdayı işleyerek iç piyasanın tükettiği 20 milyar dolarlık çeliği ürettiğini kaydeden BTP Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel, “Kalkınmanın öncüsü olan demir çelik sektörünün haksız ithamlarla karşı karşıya kalması bizleri üzmektedir. 17 milyar dolar civarında ihracat yapan bir sektörün yaptığı hammadde ithalatı, dış ticaret açığımıza olumsuz bir etkide bulunmuyor, bilakis bu ithalat sayesinde gerçekleştirilen üretim ile çok daha yüksek dış ticaret açıklarının kapatılmasına katkı sağlıyor. Bugünkü Avrupa Birliği’nin temelinde bile ‘Kömür ve Çelik Birliği’ olduğu düşünüldüğünde, ülkelerin kalkınmasında tartışmasız bir numaralı sektörün demir çelik olduğu aşikardır. Ülkemizdeki hurda üretiminin yetersiz kalması, demir çelik sektörünün bir eksikliği değildir. İthal hurda kullanımının bu kadar yüksek olmasına ve bu durumun rekabet gücümüz üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen, çelik sektörümüzün iç piyasanın ihtiyacını karşılamanın yanında uluslararası piyasalardaki son derece keskin rekabet şartları altında 17 milyar dolar tutarında ihracat yapıyor olması, bütün rakip ülkeler tarafından kıskançlıkla izlenen büyük bir başarıdır. Çelik sektörümüz, dışarıdan aldığı yoğun övgüyü, ülkesinde de görmeyi hak etmektedir.” değerlendirmesini yaptı.